Sakife'de Ensar ve Muhacirin halifelik tartışmaları
Aşağıdaki bölümü de Sünni Taberî'den veriyoruz: "Konuşmanın bu bölümünde Hz. Ebu Bekir, 'Araplar, Kureyş'in bu oymağından başkasına boyun eğmez. Allah'ın verdiği lütuflar hususunda kardeşleriniz olan Muhacirler'le yarışmayın. Sizin için halife olarak şu iki adamdan birine razı oldum' dedi.
14.07.2023 18:17:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Aşağıdaki bölümü de Sünni Taberî'den veriyoruz:
"Konuşmanın bu bölümünde Hz. Ebu Bekir, 'Araplar, Kureyş'in bu oymağından başkasına boyun eğmez. Allah'ın verdiği lütuflar hususunda kardeşleriniz olan Muhacirler'le yarışmayın. Sizin için halife olarak şu iki adamdan birine razı oldum' dedi.
Bunu söylerken Hz. Ömer b. Hattab ve Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı işaret etti.
Gerek Hz. Ebu Bekir ve gerekse Sa'd İbn Ubade Ensar ve Muhacirlerin üstünlüklerinden dem vuran konuşmalar yaptılar.
Ancak kalabalığın biat konusundaki kararında Ensar'dan Beşir İbn Sa'd'ın konuşması etkili oldu.
Beşir İbn Sa'd, Sa'd ibn Ubade'nin amcası oğludur. Ve onun halifelik makamına aday olduğunu duyunca kıskanmış ve yaptığı konuşma ile Ensar'dan hilafet konusundaki iddialarından vazgeçmelerini istemiştir.
'Ey Ensar topluluğu! Vallahi şayet biz müşriklerle cihad konusunda ve dinde bunlardan öncelikli olma konusunda üstün olmamız ancak Rabbimizin rızasını ve Nebimizin taatını istememizden dolayıdır.'
Daha sora şöyle devam etti: 'Dikkat edin! Hz. Resûlullah (s.a.v.) Kureyş'tendir. Ve Kureyş de bizden daha çok hak sahibidir ve önceliklidir.
Allah'a kasem olsun ki benim onlarla hiçbir zaman çekişeceği-mi ve tartışacağımı görmeyeceksiniz. Allah'tan korkun ve onlara karşı gelmekten sakının ve onlarla tartışmayın.'
Ardından ayağa kalkarak Hz. Ebu Bekir'e biat etti. Habbab ibn Münzir de bu biata şöyle karşılık vermekte ve ona hitaben şöyle demektedir: Ey Beşir ibn Sa'd! Ey isyankar asi. Yaptığın şeye seni hangi ihtiyaç götürdü. Amcan oğluna başkanlığı mı kıskandın?"
Bu esnada Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki düşmanlığı körükleyecek bir konuşma yapan Useyd b. Hudayr söze girdi:
"Ey Evs oğulları! Allah'a yemin ederim ki, eğer bir kere Sa'd'ı başınıza emir olarak tayin ederseniz, kıyamete kadar Hazrecliler bundan dolayı sizden üstün olacaklardır. Bu hususta ebediyen size bir pay vermezler."
Bundan gerisini 'Hidayet Önderleri' isimli eserden aktaralım: "Bu bölünmeyi sağlayan Beşir b. Sa'd'ın sözlerini fırsat bildi Hz. Ebu Bekir.
Ardından Hz. Ömer Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak şöyle seslendi: Ey insanlar! Bu Hz. Ömer, bu da Ebu Ubeyde. Bunlardan istediğinize biat edin.'
Habbab b. Münzir, önceden hazırlanmış bu üçlü planı fark ettikten sonra ayağa kalktı ve şöyle dedi:
'Ey Ensar topluluğu! Elinize sahip çıkın ve bu adamın ve arka-aşlarının sözlerini dinlemeyin. Yoksa sizin bu işteki payınızı alıp götürüler.
Bu sözler karşısında Hz. Ömer b. Hattab öfkelendi ve büyük bir kızgınlıkla şunları söyledi:
'Hz. Muhammed'in iktidarı ve emirleri hususunda bizimle çekişecek olan kimmiş? Biz O'nun yakınları ve aşiretiyiz. Allah'a yemin ederim ki, sapıklığa dalmış, günahla hemhâl olmuş ya da felakete düşmek üzere olan birinden başkası böyle bir cüreti gösteremez.'
Habbab b. Münzir, Hz. Ömer'in bu meydan okuyuşunu ve sert üslubunu duyunca Ensar'a döndü ve şöyle dedi:
'Eğer bunlar istediğinizi kabul etmezlerse, onları bu memleketten çıkarın. Çünkü Allah'a yemin ederim ki, siz bu işte onlardan daha çok hak sahibisiniz. Bu dini kabul edenler, sizin kılıçlarınız sayesinde kabul ettiler.'
Bunları söyledikten sonra kılıcını çekti ve şöyle dedi: 'Ben onun kaşınma kütüğüyüm ve sığınağıyım. Allah'a yemin ederim ki eğer isterseniz, onu köksüz bir dala çeviririz.'
Bu sözler karşısında Hz. Ömer büyük bir öfkeye kapıldı. İki taraf arasında büyük bir kavganın çıkması an meselesi idi.
Ebu Ubeyde b. Cerrah bir çatışma çıkmaması için araya girdi. Gayet yumuşak ve sakin bir sesle şöyle dedi:
'Ey Ensar topluluğu! İlk yardım eden ve koruyan sizsiniz, değiştiren ve dönüştürenlerin ilki olmayın.'
Rica eder bir üslupla, nazik bir dille konuşmaya başladı. Çok geçmeden öfkeleri dindi. Ensar da kendi aralarında bölünmüşlerdi.
Sünni Tarih-i Taberî'de bu an hakkında şu rivayet yer alır:
"Hz. Ebu Bekir, Ebu Ubeyde ve Hz. Ömer b. Hattab'dan birinin halifeliğe seçilmesini önerdiği zaman, bu ikisi Hz. Ebu Bekir lehine adaylıktan çekildiler. Buna Ensar'ın tepkisi şöyle oldu: Biz Ali b. Ebu Tâlib'den başkasına biat etmeyiz."
Hz. Ömer bu diyalogların sonunda Hz. Ebu Bekir'e yöneldi ve dedi ki:
"Uzat elini ey Hz. Ebu Bekir! Allah'ın seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni uzak tutamaz."
Onun ardından Ebu Ubeyde b. Cerrah ayağa kalktı ve ona dedi ki: "Sen Muhacirlerin en faziletlisisin, mağaradaki iki kişinin ikincisisin. Resûlullah (s.a.v.) olmadığı zaman O'nun yerine namaz kılan kimsesin."
Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir ellerini uzattı, onlar da biat ettiler. Onların ardından Beşir bin Sa'd ve Hazrec kabilesinden bazı kimseler kalkıp ona biat ettiler. Useyd b. Hudayr da Evs kabilesinden bazı kimselerle birlikte biat etti."
Burada dikkat edilirse, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer veya Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı halifeliğe aday gösterirken, karışıklık çıkmasından korkan Hz. Ömer, söz alarak, henüz Resûlullah'ın mübarek naaşı ortada dururken Hz. Ebu Bekir'i halife tayin etmiştir.
Hatta bu biat anında Hz. Ebu Bekir'e olan biatin kuşku uyandırmaması için, "Sen yaşıyorken bu mu olacaktı? Resûlullah'ın (s.a.v.) seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" demiştir.
Hz. Ömer'in, "Resûlullah'ın (s.a.v.) seni koyduğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" çıkışını değerlendirmekte yarar vardır.
"Konuşmanın bu bölümünde Hz. Ebu Bekir, 'Araplar, Kureyş'in bu oymağından başkasına boyun eğmez. Allah'ın verdiği lütuflar hususunda kardeşleriniz olan Muhacirler'le yarışmayın. Sizin için halife olarak şu iki adamdan birine razı oldum' dedi.
Bunu söylerken Hz. Ömer b. Hattab ve Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı işaret etti.
Gerek Hz. Ebu Bekir ve gerekse Sa'd İbn Ubade Ensar ve Muhacirlerin üstünlüklerinden dem vuran konuşmalar yaptılar.
Ancak kalabalığın biat konusundaki kararında Ensar'dan Beşir İbn Sa'd'ın konuşması etkili oldu.
Beşir İbn Sa'd, Sa'd ibn Ubade'nin amcası oğludur. Ve onun halifelik makamına aday olduğunu duyunca kıskanmış ve yaptığı konuşma ile Ensar'dan hilafet konusundaki iddialarından vazgeçmelerini istemiştir.
'Ey Ensar topluluğu! Vallahi şayet biz müşriklerle cihad konusunda ve dinde bunlardan öncelikli olma konusunda üstün olmamız ancak Rabbimizin rızasını ve Nebimizin taatını istememizden dolayıdır.'
Daha sora şöyle devam etti: 'Dikkat edin! Hz. Resûlullah (s.a.v.) Kureyş'tendir. Ve Kureyş de bizden daha çok hak sahibidir ve önceliklidir.
Allah'a kasem olsun ki benim onlarla hiçbir zaman çekişeceği-mi ve tartışacağımı görmeyeceksiniz. Allah'tan korkun ve onlara karşı gelmekten sakının ve onlarla tartışmayın.'
Ardından ayağa kalkarak Hz. Ebu Bekir'e biat etti. Habbab ibn Münzir de bu biata şöyle karşılık vermekte ve ona hitaben şöyle demektedir: Ey Beşir ibn Sa'd! Ey isyankar asi. Yaptığın şeye seni hangi ihtiyaç götürdü. Amcan oğluna başkanlığı mı kıskandın?"
Bu esnada Evs ve Hazrec kabileleri arasındaki düşmanlığı körükleyecek bir konuşma yapan Useyd b. Hudayr söze girdi:
"Ey Evs oğulları! Allah'a yemin ederim ki, eğer bir kere Sa'd'ı başınıza emir olarak tayin ederseniz, kıyamete kadar Hazrecliler bundan dolayı sizden üstün olacaklardır. Bu hususta ebediyen size bir pay vermezler."
Bundan gerisini 'Hidayet Önderleri' isimli eserden aktaralım: "Bu bölünmeyi sağlayan Beşir b. Sa'd'ın sözlerini fırsat bildi Hz. Ebu Bekir.
Ardından Hz. Ömer Ebu Ubeyde'nin elinden tutarak şöyle seslendi: Ey insanlar! Bu Hz. Ömer, bu da Ebu Ubeyde. Bunlardan istediğinize biat edin.'
Habbab b. Münzir, önceden hazırlanmış bu üçlü planı fark ettikten sonra ayağa kalktı ve şöyle dedi:
'Ey Ensar topluluğu! Elinize sahip çıkın ve bu adamın ve arka-aşlarının sözlerini dinlemeyin. Yoksa sizin bu işteki payınızı alıp götürüler.
Bu sözler karşısında Hz. Ömer b. Hattab öfkelendi ve büyük bir kızgınlıkla şunları söyledi:
'Hz. Muhammed'in iktidarı ve emirleri hususunda bizimle çekişecek olan kimmiş? Biz O'nun yakınları ve aşiretiyiz. Allah'a yemin ederim ki, sapıklığa dalmış, günahla hemhâl olmuş ya da felakete düşmek üzere olan birinden başkası böyle bir cüreti gösteremez.'
Habbab b. Münzir, Hz. Ömer'in bu meydan okuyuşunu ve sert üslubunu duyunca Ensar'a döndü ve şöyle dedi:
'Eğer bunlar istediğinizi kabul etmezlerse, onları bu memleketten çıkarın. Çünkü Allah'a yemin ederim ki, siz bu işte onlardan daha çok hak sahibisiniz. Bu dini kabul edenler, sizin kılıçlarınız sayesinde kabul ettiler.'
Bunları söyledikten sonra kılıcını çekti ve şöyle dedi: 'Ben onun kaşınma kütüğüyüm ve sığınağıyım. Allah'a yemin ederim ki eğer isterseniz, onu köksüz bir dala çeviririz.'
Bu sözler karşısında Hz. Ömer büyük bir öfkeye kapıldı. İki taraf arasında büyük bir kavganın çıkması an meselesi idi.
Ebu Ubeyde b. Cerrah bir çatışma çıkmaması için araya girdi. Gayet yumuşak ve sakin bir sesle şöyle dedi:
'Ey Ensar topluluğu! İlk yardım eden ve koruyan sizsiniz, değiştiren ve dönüştürenlerin ilki olmayın.'
Rica eder bir üslupla, nazik bir dille konuşmaya başladı. Çok geçmeden öfkeleri dindi. Ensar da kendi aralarında bölünmüşlerdi.
Sünni Tarih-i Taberî'de bu an hakkında şu rivayet yer alır:
"Hz. Ebu Bekir, Ebu Ubeyde ve Hz. Ömer b. Hattab'dan birinin halifeliğe seçilmesini önerdiği zaman, bu ikisi Hz. Ebu Bekir lehine adaylıktan çekildiler. Buna Ensar'ın tepkisi şöyle oldu: Biz Ali b. Ebu Tâlib'den başkasına biat etmeyiz."
Hz. Ömer bu diyalogların sonunda Hz. Ebu Bekir'e yöneldi ve dedi ki:
"Uzat elini ey Hz. Ebu Bekir! Allah'ın seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni uzak tutamaz."
Onun ardından Ebu Ubeyde b. Cerrah ayağa kalktı ve ona dedi ki: "Sen Muhacirlerin en faziletlisisin, mağaradaki iki kişinin ikincisisin. Resûlullah (s.a.v.) olmadığı zaman O'nun yerine namaz kılan kimsesin."
Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir ellerini uzattı, onlar da biat ettiler. Onların ardından Beşir bin Sa'd ve Hazrec kabilesinden bazı kimseler kalkıp ona biat ettiler. Useyd b. Hudayr da Evs kabilesinden bazı kimselerle birlikte biat etti."
Burada dikkat edilirse, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer veya Ebu Ubeyde b. Cerrah'ı halifeliğe aday gösterirken, karışıklık çıkmasından korkan Hz. Ömer, söz alarak, henüz Resûlullah'ın mübarek naaşı ortada dururken Hz. Ebu Bekir'i halife tayin etmiştir.
Hatta bu biat anında Hz. Ebu Bekir'e olan biatin kuşku uyandırmaması için, "Sen yaşıyorken bu mu olacaktı? Resûlullah'ın (s.a.v.) seni oturttuğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" demiştir.
Hz. Ömer'in, "Resûlullah'ın (s.a.v.) seni koyduğu bu makamdan hiç kimse seni alıkoyamaz" çıkışını değerlendirmekte yarar vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.