Sakal ve cübbe mağdurları

Reklamını hatırlarsınız! Fatih, İstanbul'un fethinde otağını Bayrampaşa'da bir yere kuruyor. İşte bu yeri tespit eden Fadıl Akgündüz adeta "Fatih'in otağının yerinde sizinde yeriniz olsun" mesajıyla reklamlara başladı ve 2011'de temel atıldı.

1.300 adet saray odası, 14 adet kral dairesi ve 234 adet özel saray salonunun bulunduğu Caprice Gold Palace adlı projenin açılışında birde medya fenomeni, yanmaz kefen ve gusül suyu tüccarı Cübbeli Ahmet Bey vardı.
Fadıl Beyi bu ülkede tanımayan yoktur. İyi de neden bu kadar insan tekrar oltaya geldi?
Çünkü Fadıl Bey milletin zafiyetini çok iyi biliyor ve çok iyi oynuyor. Sarık sarıyor, sakal bırakıyor, kutsal mekânlarda boy boy resimler çektiriyor. Namaz, oruç manzaraları o biçim. Bir ayağında AKP ve Erdoğan'ın yanında oldu mu, iş tamam.
Bu seferde aynı manzara? Proje şaşaalı, bir o kadar da maliyetli. Haliyle görüntü yanında fetvada lazım... Bu işi en iyi kim yapar? Tabi ki, Müslüman katline fetva veren, kefen, su tüccarı Cübbeli bey?
Ve Cübbeli Ahmet Bey sahnede! Açılışta dua ediyor. Duadan sonra fetva?
"Buradan yer satın almak caiz midir? Ben, size fetva veriyorum, caizdir. Önceden kira almanız da helaldir. Bunları internette yayınladık. Fetvanın detaylarını da anlattık. En son İsmailağa Fıkıh Heyeti ile de görüşerek, her dört mezhebe uygun hale getirdik. Ben sana al veya alma demiyorum. Emlakçilik yapmıyorum. Fetva soruyorsan, hocalık yapıyorum. Caizdir, diyorum sana, ben."
Proje iyi. Tarih kullanılmış, din kullanılmış, umut kullanılmış. Maketlerden sattıkça satmışlar. Ortaya çıkan rakamlara göre 50 bin kişi buradan mülk almış. Trilyonlar var işin içinde.
Açıklanan teslimat tarihi 2014. Geldiğimiz tarih 2015'in sonu. 50 bin kişi hakkını arıyormuş. Fadıl Bey tutuklanmış. Ya kefil olan!
Neyse! Anlatmak istediğim jet Fadıl'ın geçmişi, yalana çıkan projelileri ve aldatılanlar değil. Asıl anlatmak istediğim milletimizin haddi aşan saflığı, aldanış mantığı ve milletimizi asıl aldatanlardır.
Bakın! Sevgili Peygamberimiz (sav), "Kişinin namazı sizi aldatmasın. Onun para ile ilişkisine bakın" buyurdu.
Baktık mı? Gerek siyasette, gerek ticarette, gerek ibadette, gerek sosyal hayatta bu ölçüyü kullandık mı? Para ölçü müdür? Evet, ölçüdür. Çünkü yine Peygamberimiz (sav) "Ümmetimin imtihanı mal (para) iledir" buyuruyor.
Bizler bu ölçüye dikkat etmediğimiz için bakın neler oldu? Hadisi Şeriflerden kataracağım;
"Her milletin başına münafıklar geçmedikçe kıyamet kopmaz." (Mecmau'z-Zevâid)
"Ahir zamanda dinle dünyayı isteyen insanlar çıkar. Bunlar, insanlar(a iyi görünüp onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Dilleri baldan daha tatlıdır ama kalpleri kurtlarınkinden vahşidir?" (Tirmizî, Züht, 60, H. 2406?2407)
"Bunların lafları güzel, Kur'an okumaları mükemmel olacak; lakin Kur'an'ın ölçüleri hançerelerinden aşağı inmeyecek; onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar. Bunlar, insanların en şerlileridir" (Ebu Davud, 31/4765; Müslim, Zekat, 143-148).
"İslamcı kamuflajlı" Deccallar türeyecek; bunlar hakkı batıl, batılı ise hak gösterecekler. Bunların çabalarıyla Ümmet-i Muhammed bölük bölük müşriklere, Hıristiyanlara ve Yahudilere iltihak edecektir (Buhari, Fiten, 26; Müslim, İmaret, 170 Ebu Davut, Fiten, 1)
ALLAH VE RESULÜNÜN ölçülerini ölçü edinmeyenlerin durumu;
"İnsanlara bir zaman gelecek ki, camilerde toplanıp namaz kılarlar ama aralarında mümin bulunmaz!" (Ramuzulahadis, 360/8; 503/7)
"İbadetlerin eksikliğinden değil ama imanın bozulup sapıtmasından dolayı, "her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu cehenneme gidecektir." (Rudani, Cem'ulfevaid, 5/380, H. 9970; Müslim, Fiten, 116?117)
"Kim devlet-millet malından aşıran (yolsuzluk yapan) bir kimseyi saklar, himaye ederse; o da onun gibidir" (Ebu Davud, Cihad, 15-135/2716).
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1) (Ortadoğu ve ülkemizi düşünün)
SON PİŞMANLIK
"Vah bana! Ne olurdu, ben falanı dost edinmeseydim! O, beni bana gelen zikirden (Kurandan) saptırdı!" (Furkan 28?29)