Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın kaleme aldığı Ehl-i Beyt Külliyatıyla ve yapılan uluslararası etkinliklerle organize ettiği Ehl-i Beyt meselesi, sadece ülkemizde değil dünyada yankı bulmaktadır. Özellikle de Muharrem etkinliklerine katılan, gerek iktidar gerek muhalefet mensupları, niyetleri ayrı olsa da aynı dili konuşmaya başladılar. Kullandıkları ortak ifade, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın yıllardır dillendirdiği, savunduğu, ifade olan; "Ehl-i Beyt ortak paydamızdır." İfadesidir. Gelinen nokta, gelecek adına umutlarımızı yeşertmiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken; sözler değil, niyet ve zihniyetlerdir. Kullanılan ifadelerin ortak oluşu, yeni aldanışlara da fırsat vermemelidir. Öncelikle endişeye düşmeme sebep olan olay hakkında bilgi vermek isterim. Aşure ve Matem etkinliklerinin yaşandığı günlerde Hutbe konusu Ehl-i Beyt idi. Camilerde, mescitlerde okunan ortak hutbe, başlık olarak aynı ama içerik olarak gene farklıydı. Hutbeye çıkan imamlar, kaynaklara dayanmaktan ziyade, eski usul Emevi kültüründen beslenmiş bilgilerin dışına çıkamadılar. Benim şahit olduğum bir hutbeyi aktarayım: Hoca efendi: "Aziz cemaat bu haftaki hutbemizin konusu Muharrem ayı dolayısıyla Ehl-i Beyt hakkında olacaktır. Bizler de sizlere bugün Ehl-i Beyt kimdir, bunu izaha çalışacağız. Kur'an'da geçen Ehl-i Beyt teriminde bahsi geçenlerin kimliği hakkında farklı görüşler vardır. Bunlar şöyledir. Ehl-i Beyt, Peygamberimizin bütün ailesini; yani hanımlarını, çocuklarını kapsar. Diğer bir görüş, bütün sahabeyi kapsar. Bir başka görüşte Onu seven, Ona tabi olan herkesi kapsar. Eğer biz de Ehl-i Beyt'ten olmak istiyorsak Peygamberimizi sevelim ve Onlardan olalım." Hutbeyi dinlerken kendimi zor tuttum dersem yalan olmaz. Sabrettik ve hoca efendiye namaz çıkışında şunları söyledik: "Sayın hocam siz Ehl-i Beyt konusunda gerçekten bildiklerinizi mi söylediniz, yoksa istenenleri mi söylediniz? Deyince, hoca: "Doğrusunu isterseniz bu haftaki hutbeye çok da hazırlanamadım. Bildiklerimizin bir kısmını söyledik" dedi. Ben de Ona: "Sayın Hocam, Ehl-i Beyt konusu öyle sıradan konuşulacak bir konu değil. Ayet ve Hadisle kim oldukları açıkça beyan edilmişken siz onlardan değil de başka şeylerden konuştunuz. Hatta Ehl-i Beyt'in kimler olduğunu şaşırttığınız için ne kadar büyük vebal altına girdiğinizi bilmiyor musunuz? Ehl-i Beyt'in kimliği hakkında herkesin görüşünü beyan ettiniz; Kur'an'ın ve Peygamber'in görüşünü beyan etmediniz. Bunun neresi Müslümanca bir tavırdır. Geliniz ben size bir eser vereyim, onu okuyun, sonra görüşelim" dedik ve Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" adlı eserini verdik. Bir hafta sonra tekrar görüştük. "Ne oldu Hocam, okunuz mu?" dedim. Hoca, "Evet, okudum. Ben farklı kaynaklardan da okudum. Sizinki de doğru benimki de doğrudur." Dedi ve uzaklaştı. Yani hoca efendinin kafasında değişen bir şey yok. Eski tas, eski hamam?Ben bu olayı dostlarla konuşurken, onlar da geçen Cuma hutbesinde aynı mantıkla hutbe okunduğunu dile getirdiler. Yaşanan bu olaydan endişe duyduğum için sizlerle paylaşmak lüzumu hissettim. Gelişen olaylar şunu gösteriyor: Emevi siyaseti, gelişen ve büyüyen Ehl-i Beyt hareketini görmezlikten gelemedi ancak bu sefer de Ehl-i Beyt kavramının içini boşaltma çabasına girişmiştir. Daha açık bir ifadeyle bazı kimseler; kendilerini de başkalarını da kapsayacak sözde sahte abalar icat etmek çabasına girmiştir. Yarınki yazımızda, Ehl-i Beyt kimdir, ona değineceğiz, İnşallah.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025