Sağlıkta şiddet acilen önlenmeli
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) ocak ayı Sağlıkta Şiddet Raporu'na göre, 30 şiddet olayında 57 sağlık çalışanı mağdur oldu. Sağlık-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, ocak ayı "Sağlıkta Şiddet Raporu" verileri paylaşıldı
Kovid-19'un Omicron varyantı sebebiyle vaka sayılarının ve hastanelerdeki yoğunluğun arttığı ocak ayında sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin de devam ettiği kaydedilen açıklamada, ay boyunca 68 saldırganın neden olduğu 30 şiddet olayında, 57 sağlık çalışanın mağdur olduğu belirtildi.
Sağlıkta şiddet sorununun görmezden gelinmesinin nitelikli sağlık sistemini zedelediği ve şiddet sarmalını da içinden çıkılmaz bir hale getirdiği aktarılan açıklamada, "Artık bu gidişata 'dur' demek elzem bir durum haline gelmiştir. Başta Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı olmak üzere konuyla ilgili tüm paydaşların bir an önce somut adımlar atması gerekmektedir. Aksi takdirde alarm veren sağlıkta şiddet, sağlık sistemine ciddi anlamda zarar vermeye devam edecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Şiddet olaylarının en çok yaşandığı yer yine hastaneler oldu"
Açıklamada, Sağlıkta Şiddete Karşı Acil Eylem Planı'nın hızla hayata geçirilmesi talebinde bulunularak, şu bilgiler paylaşıldı:
"Ocak ayında yaşanan şiddet olaylarına baktığımızda faillerin hiç değişmediğini görüyoruz. Ay boyunca 30 şiddet olayının 5'ini hastalar gerçekleştirirken 19'una hasta yakınları, birine yönetici, 5'ine ise kendini bilmez kişiler sebebiyet verdi. Hasta ve hasta yakınlarının saldırgan tutumu, sağlık çalışanları arasında korku salmış durumdadır. Bu durum sağlık çalışanlarının görevini en iyi şekilde yapmalarını engellerken, aynı zamanda istifaların artmasının da en önemli nedenleri arasında gösterilmektedir.
Ocak ayında 30 şiddet vakasının 25'i hem fiili hem sözlü, 5'i ise sözlü (hakaret, tehdit vs.) olarak vuku buldu. Şiddet olaylarının en çok yaşandığı yer yine hastaneler oldu. 30 şiddet olayının 20'si hastanelerde vuku bulurken, 5 olay aile sağlığı merkezlerinde, 5 olay ise saha çalışmaları esnasında cereyan etti. Ay boyunca 17 hemşire, 16 doktor, 12 acil sağlık hizmetleri çalışanı, 2 güvenlik ve 10 da diğer sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu."
Açıklamada, ocak ayında şiddet vakalarına sebep olan 68 saldırganın 25'i hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, gözaltına alınan 11 saldırganın serbest bırakıldığı, 14 saldırgan hakkında soruşturma başlatıldığı, kamu görevlisi 1 saldırgan açığa alınırken 17 saldırganın da tutuklandığı bildirildi.
"Önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesini istiyoruz"
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, "2021 yılını şiddetin kara gölgesinde geçiren sağlık çalışanları, yeni yılın ilk ayında da şiddet kabusundan kurtulamadı. Her geçen gün sağlıkta şiddetin boyutu artarken, şiddet mağduru olan sağlık çalışanı sayısı tavan yaparken hala yeterince önlem alınmamış olması kabul edilebilir bir durum değildir. Can kurtarmak için fedakarca hizmet veren sağlık çalışanları, bu tutumu hak etmemektedir." ifadesini kullandı.
Ocak ayında 17 saldırganın tutuklanmasında Sağlık-Sen'in bu alanda verdiği mücadele ve kamuoyunda oluşan duyarlılığın da etkisi bulunduğuna işaret eden Durmuş, şunları kaydetti:
"Sağlıkta şiddetin önlenmesi noktasında başarının ancak toplumsal bir mücadele ile sağlanacağını düşünüyoruz. Bu noktada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yaptığı görüşmede sağlık çalışanlarına şiddete karşı yeni önlemlerin alınacağının açıklanması umut verici ve sevindiricidir. Atılan bu adımı önemli bulurken söz konusu önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesini istiyoruz.
Bu konuda acilen düğmeye basılmalı ve gerekli tedbirler bir an önce alınmalıdır. Öncelikle sağlık kuruluşlarına herhangi bir kesici, delici, yaralayıcı cisimle kolaylıkla girmenin önüne geçilmelidir. Özellikle şiddet olaylarının en çok yaşandığı acil servislerde görev yapan güvenlik görevlilerinin nitelikleri ve yetkileri artırılmalıdır. Ayrıca şiddet uygulayanlara yönelik verilen cezaların artırılması sağlanmalı ve 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması', 'iyi hal indirimi' gibi cezaları erteleyen ve hafifleten hükümlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir."