‘Sağlıklı kişilerin maske takması önerilmiyor’
Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferruh Ayoğlu, Çin'de baş gösteren ve küresel yayılma gözlemlenen korona virüse karşı uyarılarda bulundu. Virüsle ilgili en önemli tedbirin el hijyeni olduğuna dikkat çeken Ayoğlu, sağlıklı kişilerin maske takmasının önerilmediğinin altını çizdi
28.02.2020 16:58:00





2019 yılının sonunda nedeni belirlenemeyen pnömoni olgusunun yapılan çalışmalarda yeni tip korona virüs olduğunun açıklanmasının ardından dünya genelinde 82 bin 294 tespit edilmiş korona virüs hastası olduğu belirtildi. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferruh Ayoğlu; virüsün dünya genelinde yayılma gösterdiğini ifade etti.
Ayoğlu, Türkiye'nin komşu ülkelerinde vak'aların görülmeye başlandığını hatırlatarak "Türkiye'de tespit edilmiş şu ana kadar bildirilmiş bir korona virüs olgusu yok. Bu anlamda ama çevremizdeki ülkeler Yunanistan'da, Irak'ta, İran'da vak'alar görülmeye başlandı. Dolayısıyla bizde de bir süre sonra vak'alar tespit edilecektir. Vak'alara yönelik olarak işte yüksek ateşli olan kişiler tespit ediliyor. Bunlarla ilgili izlemeler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı'nın Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ulusal laboratuarlarında hastalıkla ilgili bir test gerçekleştiriyor. Türkiye'de sadece tek bir merkezde yapılıyor bu test. Neler yapmalıyız. Tabi insanlar korona virüsle ilgili biraz panik halindeler. Evet ciddi bir durum buna karşı hazırlıklı olmamız lazım. Ne tür önlemler alabiliriz? Burada Dünya Sağlık Örgütü'nün ve Sağlık Bakanlığımızın da söylediği en önemli şey el hijyeni üzerinde. Çünkü hastalık damlacık enfeksiyonu ile bulaşıyor. Yani hasta kişilerin öksürüğünden, hapşırdığında çıkan damlacıkların diğer kişiler tarafından solunması ile ortaya çıkıyor. Bu damlacıklar çevredeki eşyaya da bulaşıyorlar. Ancak cansız yüzeylerde yaşama şansı çok yüksek değil. Ama buna rağmen el hijyenini ısrarla söylüyoruz. Mutlaka ellerin sık bir şekilde sabunla veya alkol içeren el antiseptikleri var bunlar da sürekli temizlenmesi gerekiyor. El yıkamalarına en az 20 saniye süreyle devam ettirmeyi düşünüyoruz. Dışarı çıktık herhangi bir yere dokunduk. Hemen elimizi yıkayalım diyoruz. Yemek yemeden önce, sonra hemen elimizi yıkayalım diyoruz" ifadelerine yer verdi.
'Yaşlılar bir parça daha riskli'
Yüzde 1.5 civarında ölüm yaşandığını yaşlılarda ölüm riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ferruh Ayoğlu, şöyle devam etti: "Maske takalım mı bu çok konuşuluyor. Hemen herkes bu soruyu soruyor. Sağlıklı kişilerin maske takması önerilmiyor. Böyle bir uygulama yok. Uygulama ancak şu var. Hani grip gibi soğuk algınlığı gibi bulgularınız varsa öksürüyorsanız, hafif ateşli iseniz o kişilerin tıbbi maske takması öneriliyor. Mümkün olduğunca kalabalıktan uzak durmaya çalışsınlar bu şekilde bulguları olan insanlar deniliyor. Hastalığın en sık bulgusu, ateş, halsizlik öksürük. En yaygın görülen bulguları bunlar. Biraz ilerlediği zaman buna burun akıntısı solunum sıkıntısı eklenebiliyor. Vak'aların yüzde 80'i herhangi bir tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadan kendiliğinden iyileşiyor, düzeliyor. Yüzde 15 kadarında ağır seyrediyor. Bunu biliyoruz şu andaki istatistiklerden. Yüzde 5 kadarında yoğun bakım desteği gerekebiliyor. Ölümcül mü? Evet ölüm vak'aları var. Dünya genelindeki istatistiklere baktığınız zaman yüzde 3.4 seviyesinde seyrediyor. Bu Çin'de daha yüksek. Yüzde üç buçuk düzeylerinde; Çin dışındaki ülkelerde ise daha düşük seyrediyor. Yüzde bir buçuk civarında ölüm var. Yaşlılarda ölüm daha yüksek. Ek hastalığı olanlarda; hipertansiyonu, damar sistemi hastalığı olanlarda şeker hastalığı olanlarda ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla yaşlılarda ve bu tür hastalığı olanlar bir parça daha riskliler. Bu kişilerin mümkün olduğunca dış ortama çıkmamasına kalabalık ortamlara gitmemesine dikkat etmek gerekiyor. ama ısrarla söylenen şey el hijyeni." İHA
Ayoğlu, Türkiye'nin komşu ülkelerinde vak'aların görülmeye başlandığını hatırlatarak "Türkiye'de tespit edilmiş şu ana kadar bildirilmiş bir korona virüs olgusu yok. Bu anlamda ama çevremizdeki ülkeler Yunanistan'da, Irak'ta, İran'da vak'alar görülmeye başlandı. Dolayısıyla bizde de bir süre sonra vak'alar tespit edilecektir. Vak'alara yönelik olarak işte yüksek ateşli olan kişiler tespit ediliyor. Bunlarla ilgili izlemeler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı'nın Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ulusal laboratuarlarında hastalıkla ilgili bir test gerçekleştiriyor. Türkiye'de sadece tek bir merkezde yapılıyor bu test. Neler yapmalıyız. Tabi insanlar korona virüsle ilgili biraz panik halindeler. Evet ciddi bir durum buna karşı hazırlıklı olmamız lazım. Ne tür önlemler alabiliriz? Burada Dünya Sağlık Örgütü'nün ve Sağlık Bakanlığımızın da söylediği en önemli şey el hijyeni üzerinde. Çünkü hastalık damlacık enfeksiyonu ile bulaşıyor. Yani hasta kişilerin öksürüğünden, hapşırdığında çıkan damlacıkların diğer kişiler tarafından solunması ile ortaya çıkıyor. Bu damlacıklar çevredeki eşyaya da bulaşıyorlar. Ancak cansız yüzeylerde yaşama şansı çok yüksek değil. Ama buna rağmen el hijyenini ısrarla söylüyoruz. Mutlaka ellerin sık bir şekilde sabunla veya alkol içeren el antiseptikleri var bunlar da sürekli temizlenmesi gerekiyor. El yıkamalarına en az 20 saniye süreyle devam ettirmeyi düşünüyoruz. Dışarı çıktık herhangi bir yere dokunduk. Hemen elimizi yıkayalım diyoruz. Yemek yemeden önce, sonra hemen elimizi yıkayalım diyoruz" ifadelerine yer verdi.
'Yaşlılar bir parça daha riskli'
Yüzde 1.5 civarında ölüm yaşandığını yaşlılarda ölüm riskinin daha yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ferruh Ayoğlu, şöyle devam etti: "Maske takalım mı bu çok konuşuluyor. Hemen herkes bu soruyu soruyor. Sağlıklı kişilerin maske takması önerilmiyor. Böyle bir uygulama yok. Uygulama ancak şu var. Hani grip gibi soğuk algınlığı gibi bulgularınız varsa öksürüyorsanız, hafif ateşli iseniz o kişilerin tıbbi maske takması öneriliyor. Mümkün olduğunca kalabalıktan uzak durmaya çalışsınlar bu şekilde bulguları olan insanlar deniliyor. Hastalığın en sık bulgusu, ateş, halsizlik öksürük. En yaygın görülen bulguları bunlar. Biraz ilerlediği zaman buna burun akıntısı solunum sıkıntısı eklenebiliyor. Vak'aların yüzde 80'i herhangi bir tıbbi tedaviye ihtiyaç duymadan kendiliğinden iyileşiyor, düzeliyor. Yüzde 15 kadarında ağır seyrediyor. Bunu biliyoruz şu andaki istatistiklerden. Yüzde 5 kadarında yoğun bakım desteği gerekebiliyor. Ölümcül mü? Evet ölüm vak'aları var. Dünya genelindeki istatistiklere baktığınız zaman yüzde 3.4 seviyesinde seyrediyor. Bu Çin'de daha yüksek. Yüzde üç buçuk düzeylerinde; Çin dışındaki ülkelerde ise daha düşük seyrediyor. Yüzde bir buçuk civarında ölüm var. Yaşlılarda ölüm daha yüksek. Ek hastalığı olanlarda; hipertansiyonu, damar sistemi hastalığı olanlarda şeker hastalığı olanlarda ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla yaşlılarda ve bu tür hastalığı olanlar bir parça daha riskliler. Bu kişilerin mümkün olduğunca dış ortama çıkmamasına kalabalık ortamlara gitmemesine dikkat etmek gerekiyor. ama ısrarla söylenen şey el hijyeni." İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.