logo
23 NİSAN 2025

Sağlık çalışanlarından zorlu mesai

 
Ailesinden ayrı kalan da var, ne kadar süreceği belli olmadığı için çocuklarından uzak kalmamayı tercih eden de... Koronavirüs salgını en çok yoğun bakımda çalışan doktor ve hemşirelerin hayatında iz bırakıyor.

19.04.2020 18:13:00
Sağlık çalışanlarından zorlu mesai
Sağlık çalışanlarından zorlu mesai
 
Salgınla birlikte herkesin hayatında önemli değişiklikler oldu. Bu dönemin en ağır yükünü taşıyan sağlık çalışanları da işlerini her zamankinden farklı koşullarda yapıyor. Yoğun bakımda çalışan doktor ve hemşireler, bu süreçte yaşadıklarını anlattı. Hekimi, hemşiresi, temizlik personeliyle yoğun bakımda çalışanlar açısından en temel fark, koruyucu donanım. Gözlük, maske, siperlik takarak, hiçbir yerinden hava almayacak şekilde koli bantlarıyla sabitlenmiş kat kat giysiler içinde saatler geçirmek, kimse için kolay değil.
 
Anormal bir ortam
 
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Yalım Dikmen, bu durumu şu sözlerle anlatıyor: "Herkes tepeden tırnağa giyinmiş durumda ve aslında hiçbirimizin yüzü yok. Bu nedenle hastalarla kurduğumuz iletişimde sıkıntı olabilir diye endişe ediyorum. Bunu gidermeye çalışıyoruz ekipçe. Dünyanın farklı yerlerinde farklı önlemler alınıyor, kimisi fotoğrafını asıyor, kimisi ismini yazıyor ama ne olursa olsun distopik bir ortam ortaya çıktı."
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Türkiye'nin en büyük ve hasta trafiği en yoğun hastanelerinden biri. Bu nedenle salgının başlarından itibaren hazırlık yapıldı. Ameliyathaneler dönüştürülerek yoğun bakım üniteleri üç katına çıkarıldı. Farklı birimlerden hekim ve hemşirelere yoğun bakım eğitimi verildi. İlk Covid-19 hastasının tedavi görmeye başladığı 19 Mart'tan bu yana yoğun bakımlarda 12 saatlik vardiyalarla çalışılıyor. Her vardiyada 60-70 kişi görev alıyor.
 
Duygusal iniş çıkışlar
 
Daha önce bir hemşire iki hastaya bakarken, şimdi bu sayı 4-5'i bulmuş halde. Semra Tezer, 12 yıllık yoğun bakım hemşiresi. Salgının ilk günlerinde çok kaygılıyken şimdi ümitli olduklarını söylüyor. Taburcu ettikleri ilk hastayı anlatırken o anki sevinci bir daha yaşıyor: "Bizim iyileşen hastamız 80 yaşındaydı. Sistemik hastalığı olmayan bir dedeydi. Onun iyileşeceğine ben inanmıştım. Güçlü görünümlüydü. Makineden ayırdıktan sonra, kendi kendine nefes almasını sağlamaya başlayınca 'Evet, biz bu işi yapacağız, bu hasta buradan çıkacak' dedik ve oldu. Bu bizi çok mutlu etti, motive etti."
Elbette her zaman işler böyle gitmiyor, kaybedilen hastalar da var. Aynı gün içinde hem kayıplara hem iyileşenlere tanık olmak duygusal iniş çıkışlar yaşatıyor. Kaybettiği bir hastasına üzülürken, taburcu edilecek hastanın sevincine ortak olmak kolay değil. Böyle durumlarda ekip arkadaşları birbirine destek oluyor. Kaybettikleri ilk hastanın 89 yaşında olduğunu anlatan Semra Hemşire, "Yüzde 2'lik bir ölüm oranı varsa, o ölümün biri bile sizin evinizde olsa yüzde 100 olacağı için acısı hafiflemez" diyor.
 
Dede olmanın tadını çıkaramamak
 
Sağlık çalışanları ne kadar sıkı önlem alsalar da taşıyıcı olma ihtimali nedeniyle hem ailelerine hem de hastalarına virüs bulaştırmaktan korkuyor. Bu nedenle evine gitmeyip otel, lojman veya kendileri için düzenlenmiş yurtlarda kalanlar çok. İki çocuk annesi Semra Tezer, evinde kalmayı tercih edenlerden. Çünkü salgının ne kadar süreceği belli değil, ayrı kalmanın çocuklar üzerindeki etkisini kestiremiyor. Öpüp koklamadan, eve girer girmez kendini banyoya atıp iyice temizlendikten sonra en fazla ellerini tutarak çocuklarını sevebildiğini anlatıyor. İki yaşındaki kızıyla mesafeyi koruyabilmek için birbirlerine top atarak oynamakta bulmuş çözümü. Çocuklarla daha çok eşi vakit geçirdiği için onunla da odaları ayırmışlar.
 
Yoğun bakımdakiler uyutuluyor
 
Sağlık çalışanlarından her birinin özel hayatlarında derin izler bırakıyor bu süreç. Prof. Yalım Dikmen için bu, dede olmanın tadını çıkaramamak...
Dikmen'in verdiği bilgiye göre solunum sıkıntısı geçirenlerin çoğunluğu, üçte ikisi uyutuluyor. Nefes borularına bir tüp konularak basınçlı havayla akciğerlerinin çalıştırılması gerekiyor. Her şey iyi giderse 5-8 günü uyuyarak geçiriyorlar. Bu süreçte herhangi bir iletişim söz konusu değil. Uyanıp da kendilerine gelmeleri ise bütün ekip için çok büyük bir sevinç kaynağı. 35 yıldır yoğun bakım hekimi olan Prof. Dikmen, şuuru açık olan hastalarla daha çok iletişime girmek istediklerini ama kat kat giysilerin altına saklanmış haldeyken bunu pek yapamadıklarını anlatıyor. Ama işlerini zorlaştıran şey bu değil. Asıl zor olan, hasta yakınlarına doğrudan bilgi verememek: "Biz yoğun bakımda hasta yakınlarının içeriye girmesini sağlarız, bu ortadan kalktı. Hastalar da ilginç bir şekilde buna uyum gösteriyor, kabulleniyorlar. Her zaman hasta yakınlarına bilgi veririz, neler olup bittiğini anlatırız. Şimdi ancak telefonla yapabiliyoruz. Belki de salgının getirdiği en büyük sorunların başında bu geliyor. Yoğun bakım hastaları için zor bir durum ama mecburen böyle."
 
Teşekkür etmekten telefonu kapatamadı
 
Salgın nedeniyle hasta yakınları da evlerinde karantinaya alınıyor. Onlara bilgi vermek üzere ekipler var ama yine de bazen aksamalar olabiliyor. Hemşire Semra Tezer, birkaç gün önce yaşadığı bir olayı anlatıyor: "Hastamın çekmecesinde bir telefon çalıyor. Hasta da entübe, konuşabilecek durumda değil. 17 kere aranmış. Ben dayanamayacağım deyip aradım numarayı. Oğluyum dedi, kapımızda polisler var, karantinadayız, çok merak ediyoruz dedi. Ben de hastaları hakkında bilgi verdim. Bu o kadar mutlu etti ki teşekkür etmekten telefonu kapatamadı." HABER MERKEZİ
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
Türkiye'ye gelecek mi?
Trump, 13-16 Mayıs'ta Orta Doğu turuna çıkıyor
Van'da katliam gibi kaza
6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 13 vatandaşımız da yaralandı
İsrail'den "Papa'ya taziye" kararsızlığı
Önce paylaştılar, sonra sildiler
IMF'den ABD'ye 'resesyon' uyarısı
"Bu yöndeki olasılık yükseldi"
'Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız'
Trump'tan Netanyahu'ya tam destek
Bebeğe şiddet cezasız kalmadı
Bakıcı kadın tutuklandı
Bahçeli'den erken seçim açıklaması
'Erken seçim hevesleri boşunadır'
'Zirai don ile büyük bir felaket yaşandı'
Yaşanan afet sayılarında artış var
ABD Yemen’e 4 hava saldırısı düzenledi
ABD’de ‘Yemen’ skandalında gelişme!
Türkiye'de 13 bin 500, yurt dışında 5 bin 450 TL
Diyanet kurban kesim bedelini açıkladı
ABD kaçak göçmenleri sınır dışı edecek
On binlerce Türk de etkilenebilir
Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara konuştu
"Harcama disiplini sürdürülecek"
3 öğretmenimiz 29 yıl önce PKK tarafında kurşuna dizilmişti
Şehit edilen öğretmenler anıldı
Konya’da aslan şov
Galatasaray, kupada 24. kez finalde
9 önemli yiyecek önerisi
Atardamarları açmak için en iyi yiyecekler nelerdir?
Türkiye'ye gelecek mi?
Trump, 13-16 Mayıs'ta Orta Doğu turuna çıkıyor
Van'da katliam gibi kaza
6 vatandaşımız hayatını kaybetti, 13 vatandaşımız da yaralandı
İsrail'den "Papa'ya taziye" kararsızlığı
Önce paylaştılar, sonra sildiler
IMF'den ABD'ye 'resesyon' uyarısı
"Bu yöndeki olasılık yükseldi"
'Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız'
Trump'tan Netanyahu'ya tam destek
Bebeğe şiddet cezasız kalmadı
Bakıcı kadın tutuklandı
Bahçeli'den erken seçim açıklaması
'Erken seçim hevesleri boşunadır'
'Zirai don ile büyük bir felaket yaşandı'
Yaşanan afet sayılarında artış var
ABD Yemen’e 4 hava saldırısı düzenledi
ABD’de ‘Yemen’ skandalında gelişme!
Türkiye'de 13 bin 500, yurt dışında 5 bin 450 TL
Diyanet kurban kesim bedelini açıkladı
ABD kaçak göçmenleri sınır dışı edecek
On binlerce Türk de etkilenebilir
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.