Peygamber Efendimiz, bu ayda mümkün olduğu kadar oruç tutardı. Hz. Âişe, O'nun bu davranışını şu sözleriyle ifade eder: "Rasûlüllah'ın (sav) Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim" (Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IV, 295). Şaban ayı, İslam tarihinde bazı önemli olayların gerçekleşmesi açısından da önemlidir. Bunlar arasında, hicretin ikinci yılına rastlayan Şaban ayı ortalarında nâzil olan âyetle kıblenin Mescid-i Aksâ'dan Mescid-i Haram'a çevrilmesi ve diğer bir âyetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir.Ayrıca bu ayda gece namazlarına da ağırlık verilmesi gerektiği belirtiliyor. Allâh Teâlâ buyuruyor: "Gecenin bir kısmında nafile namaz kılmak için uykuyu bırak, umulur ki bu sayede Rabbin seni Makâm-ı Mahmûd'a ulaştırır." (isra 17/79)Allâh Teâlâ buyuruyor:"Onlar Rablarının sevaplarına tama' ederek ve azabından korkarak yataklarından kalkarlar, duâ ederler." (Secde 32/16)Âişe -radıyallâhu anhâdan: Nebiyy-i Muhterem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, geceleyin mübarek ayakları şişinceye kadar ibâdet ederdi. Bunun üzerine:«Ya Rasûlâllâh! Geçmiş ve gelecek günahların bağışlandığı halde, niçin böyle yapıyorsun?» dedim. «Rabbime şükreder bir kul olmayayım mı?» cevabınıverdi. (R. Sâlihîn ve Tercemesi, 2 / 449 Buhârî ve Müslîm'den)Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'den şöyle rivayet ediyor:"Sizden biriniz uyursa, şeytan onun kafasının arkasına üç düğüm atar ve her düğüme de:«Senin için geceler uzundur, (aldırma) uyu!..» diyerek efsunlar. O kimse uyanıp da Allâh'ı zikrettiğinde düğümlerden biri, abdest aldığında biri daha, namaz kıldığında hepsi çözülür ve artık şen şatır, kalbi hoş olarak sabaha çıkar. Aksi takdirde, şeytanın yaptığı düğümün tesiriyle uyuşuk ve tembel olarak sabahlar." (R. Sâlihîn ve Tercemesi 2 / 452 Buhârî ve Müslîm'den)...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.