logo
24 KASIM 2024

Ruhlar meclisinde ilk irade beyanı ve Zikrullah

Ruhların madde kalıbına girmeden evvel yaratıldıkları bir gerçektir. Cenâb-ı Hakk’ın iradesi böyle zuhûr etmiş ve insan evvela ruh, mânâ cevheri olarak yaratılmıştır

25.10.2024 08:21:00
Haber Merkezi
Ruhlar meclisinde ilk irade beyanı ve Zikrullah
Ruhlar meclisinde ilk irade beyanı ve Zikrullah
Ruhların madde kalıbına girmeden evvel yaratıldıkları bir gerçektir. Cenâb-ı Hakk'ın iradesi böyle zuhûr etmiş ve insan evvela ruh, mânâ cevheri olarak yaratılmıştır.

Bu varlığa ilk hitap, "Ben sizin Rabb'iniz değil miyimdir?"dir. Bu gerçek A'raf Sûresi 172. âyet-i kerimede bildirilir:

"Kıyâmet Günü'nde, 'biz bundan habersizdik' demeyesiniz diye Rabb'in Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: 'Ben, sizin Rabb'iniz değil miyim?' (Onlar da), 'Evet (buna) şâhit olduk' dediler."  

Güzellerin Güzeline, Gerçeklerin Gerçeğine, Canların Canına kara sevda, bu seyir zevkinde başlamıştır.

Bu öyle bir sevda ve muhabbettir ki, madde âleminde, "Hayır Sen yoksun, ben varım" diyerek ilâhlık iddiasında bulunan Nemrut'lar, Firavun'lar ve hatta madde ve mânâ âlemini aydınlatan biricik hakikat güneşi Hz. Muhammed'in karşısına çıkan Ebu Cehil bile, O Güzel'e, O Hüsn-ü Mutlak'a ve Gerçek'e, "Sen bizi yaratansın" Evet (buna) şâhit olduk"   dediler.

Ruhlar, Elest Bezmi'nde O'nun ulûhiyetini tasdik kendi aczini kabul etmiştir.

Cenâb-ı Hakk bir imtihan sırrı için insanı denemek üzere bu denî âleme, dünyaya göndermiştir. İnsan ile kulluk sözü verdiği Rabbi arasına çok muazzam bir perde çekilmiş, o "Güzel", o "Koku" o "Nida" birçok perdelerle perdelenmiş, kendini gizlemiştir.

O'nun gizlemesiyle de vecd sarayından kopan ruh, altın kafes içine konulmuş kuş gibi "Kalû Bela"nın hasretini çeke-gelmiştir.

Allah (c.c.) Âdil-i Mutlak olduğu için, yarattığı insanın özünü, cevherini yani ruhunu, kendi hâline bırakmamış, Mâşukuna, Sevgilisine kavuşsun diye ona din yolu ile muazzam, mutantan, müzeyyen bir cadde açmıştır.

O cevherde itiraz kuvveti nefs olduğu için de, şımarmasın, yanılmasın, düşmesin, kaybolmasın diye yine insan cinsinden ve fakat seçilmiş, sevilmiş, takdir ve tasdik edilmiş peygamberlerini göndermiş, peygamberlerin yolundan giden velilerini lütfetmiştir.

Bu hikmetten olacak ki, ilk insan aynı zamanda peygamber olarak gönderilmiştir.

Zaman içerisinde, insandaki nefis Şeytan'la anlaşmış, insanı ruhunun yolundan saptırmış; onu kendine, Peygamberine ve kul olmak için söz verdiği Rabb'ine ters düşürmüştür. 

Kulu, Allah'tan koparan birtakım şeyler olduğu gibi, içinde O'na bağlayan bir öz, bir cevher de vardır. O cevher ruhdur. Çünkü Cenâb-ı Hakk insana ruhundan üflemiştir. 

Bir âyet-i kerime şöyledir: "Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!" 

Yine başka bir âyet-i kerime, ruh hakkında az bilgi verildiğini beyan eder: "Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabb'imin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir." 

Bu âyet-i kerimede açıklanan hikmet sebebiyledir ki, ruhu tanımak hakikaten kolay değildir.

Batı dünyasının ilim adamları ruhu tanımadıkları için "insan bu meçhul" diyorlar. Dedikleri doğrudur. Ruhu tanımak kolay bir iş değildir. Çünkü onu tanımak, Allah'ı tanımakla eş anlamlıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Nefsini bilen Rabb'ini bilir." 

Bunun anlamı; kendini tanıdın mı Allah'ı da tanırsın... Adeta sen, O'na giden kapısın, demektir. Bu kapı açıldı mı, Derya-i Ehadiyet'in/Vahdet Deryası'nın sarayına Ef'al-i İlâhî'nin sarayına girilir. Ve orada Hakk'a ait olan şeyler seyredilir.   

Abdülkerim Ciyli diyor ki: "İnsan, hem halkın mukabili, hem de Hakk'ın mukabilidir." Yani bir ayinedir/aynadır insan… Ayine-i İlâhîdir.

Batı medeniyetinde insan bu ölçüde bilinmez. Mesela Alex Carel "İnsan bu meçhul" diyor. Doğrudur. "Ben" denilen şeyden insan habersiz olur ve onun mahiyetini anlamaz ise, onu anlatamaz.

Ama bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde nefsini tanıdığın zaman, -çünkü o köprü oluyor- Rabb'ini tanımış oluyorsun. Dolayısıyla işin özü insanın kendini tanımasıdır.

"O yoktur" diyenlere bu gücü nereden aldıklarını sormak lazım. İnkârında bile o güç, o kuvvet, o azamet, o şecaat var. Özetle o şey bir şey arıyor. O, öz bir şeyi arıyor.

Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."

Çünkü kalp, sahibinin mekânıdır. Oraya başka bir şey konulsa olmaz. O zaman, ne aranılan bulunur, ne de kalp mutmain olur. Zikrullah, sahibini Rabb'ine taşıyan bir binektir. O bineğe binilerek Cenâb-ı Hakk'a vuslat edilir.

Ancak Onun sevgisi, O'nun muhabbeti, kısaca O'nun tecellileri kalp âlemini tatmin eder. Aksi takdirde, insanoğlunun arayışı bir ömürboyu devam eder. Huzur bulunamaz.

İnsan ne kadar zengin olursa olsun, ne kadar serveti şöhreti olursa olsun, hangi imkâna sahip olursa olsun zikrullah gerçeğinden mahrum olduğu müddetçe; korkunç bir boşluktadır. Çünkü Yaratıcıdan çok uzaktadır. İşte zikrullah, kulu Rabb'ine kavuşturur. Vuslat elde edilir.

Nitekim Cenâb-ı Hakk şöyle buyurur: "Muhakkak ki Ben, yalnızca Ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl." 

İbâdetlerin ruhu ve özü ise Allah'ı hatırlamak, Allah ile beraber olmaktır. O tecellilere mazhar olmaktır.

Yani o zikirde kul Cenâb-ı Hakk'ın tecellilerine mazhar olur. O tecellilerde elinde olmadan "Allah, Allah" der de; işin farkında olmaz. İşte insan hem dilini, hem kalbini bu zikre âşina kılması lazımdır ki, mutlak huzuru yakalayabilsin." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Eğitime kar engeli
İşte okulların tatil edildiği kentler
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Gazze'de durum vahim
Şimdi de çadırları su bastı
Eğitime kar engeli
İşte okulların tatil edildiği kentler
Öğretmenler Günü kutlanıyor
BTP liderinden 24 Kasım mesajı
Balık tutmak için sahile geldiler
Sarıyer'de 2 kişi denizde kayboldu
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.