




Takva elbisesi:
"Velibasü't-tekva zalike hayr." (Araf, 26).
"Takva elbisesi işte o daha hayırlıdır."
Takva, kelime anlamı ile sakınmak, büyüklüğü, saygınlığı, sevgisi karşısında utanmak, korkmak demektir.
Allah ve Resûlü'nün emirlerini itina ile yerine getirip, yasakladıklarından da aynı şekilde uzak durmaya takva deniyor.
Kur'an-ı Kerim'de 'Sıbğatullah' kelimesi geçer. Allah'ın boyası, anlamındadır. Allah'ın ahlakı demektir. Kul, bu ahlakın rengine bürünecektir. Allah (c.c), Resûlü'nü bu ahlak ile bize göndermiştir. Göstermiştir.
Ayet-i kerimede bildirilir:
"(Ey Habibim) Muhakkak sen büyük ahlak üzeresin." (Kalem, 4).
Sevgili Peygamberimiz de, "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyuruyor. Peygamberimizi bizzat koruyan ve terbiye eden Allah-u Teâlâ'dır. Bu yönü ile müşahhas örnektir.
Cenab-ı Hak, Allah Resûlü'nün Ehl-i Beyt'ini de seçmiştir. Habib-i Ekrem'inin elinde kemale ermişlerdir.
Bir parantez açarsak; zorlama ve basiretsiz izahlar, riya kokan siyasi çıkışlar ile güya Muaviye ve Yezid'e haklılık vereceğini iddia etmeye çalışanlar Allah ve Resûlü'nün hatırını hiçe sayanlardır.
Bakara Suresinde (40-41) peş peşe gelen iki ayet-i kerimenin sonunda Cenab-ı Hakk'ın kullarından istediğini okuyoruz:
'Ve iyyaye ferhebûn/Benden korkun.'
'Ve iyyaye fettekun/Benden sakının.'
Dikkatli olalım!
'Veyühazzirukümullahü nefseh."
"Allah ancak kendisine karşı gelmekten dikkatli olmanızı ister." (Âl-i İmran, 28).
Allah'a ulaşan, tertemiz niyetimiz, ibadetteki ihlasımızdır:
"Onların etleri de, kanları da Allah'a asla ulaşmaz fakat sizin takvanız O'na ulaşır. Onları size bu şekilde boyun eğdirdi ki, sizi hidayete erdirdiği için Allah'ı yücelterek anasınız. Güzel düşünüp güzel davrananlara müjde ver." (Hac, 37).
Müslüman olarak can vermek:
Rabbimiz müslüman olarak yaşamamızı ve öyle ölmemizi istiyor:
"Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin." (Âl-i İmrân, 102).
Bir hadis-i şerifte, "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz" buyrulur.
Takva sahiplerine vaad edilen cennet:
"Ve emmâ men hâfe makâme Rabbihî ve nehennefse ani'l hevâ. Feinne'l cennete hiye'l me'va."
"Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır." (Naziat, 40-41).
Rahman suresinde, "Ve limen hafe mekame Rabbihi cennetan" buyrulur.
Anlamı: "Hesap vermek için Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kula iki cennet vardır." (Rahman, 46).
Beklediğimiz güzel akıbet… Rabbim şu mübarek ay yüzüsuyu hürmetine cümlemize ihsan etsin.
"Cennetlikler birbirlerine dönüp sorarlar ve derler ki: Bakın dünyada iken çoluk çocuğumuzun arasında yaşarken Allah'ın bizden razı olmayacağını düşünerek sonumuzdan korku içindeydik. Allah bize bol bol lütufta bulundu da ta iliklere işleyen cehennem azabından korudu. Biz bundan önce dünyada da O'na yalvarıp ibadet ederdik. Çünkü o iyiliği bol ve rahmeti geniştir." (Tur, 25-28).
Allah Resulü'nün tavsiyesi:
"Rabbiniz olan Allah'a karşı takva sahibi olunuz! Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını hakkıyla ödeyiniz. Rabbinizin Cennet'ine girersiniz." (Riyazu's-Salihin, Tirmizî'den rivayetle).
"Kiminin adı sofu, kiminin derviş
Derviş isen kardeş, takvaya çalış
Gizlice yollardan sen Hakka eriş
Er, yarın Hak divanında bellolur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.