Geçtiğimiz Pazar akşamı İstanbul'da muhteşem bir program vardı: "Prof. Dr. Haydar Baş ile buluşma gecesi"
Sosyal medya üzerinden Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın yazılı ve görsel açıklamalarını yakından takip eden binlerce hayranı, O'nunla daha yakından tanışabilmek, aynı ortamda bulunabilmek için akın akın geldiler.
Programa uzaklardan gelen misafirler de vardı; BRICS temsilcisi Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, Azerbaycan'dan Prof. Dr. Dünyamali Veliyev, Prof. Dr. Ruşen Quliyev, Prof. Dr. Rauf Mehmedov…
Önce BTP kurmayları kürsüye çıkarak birbirinden önemli konuşmalar yaptılar. Ardından yurt dışından gelen bu önemli misafirler de kürseye gelerek duygu ve düşüncelerini Prof. Dr. Baş sevenleriyle paylaştılar.
BRICS temsilcisi Prof. Dr. Gorbanovski, yaptığı konuşmada, bugün dünyanın denge merkezi haline gelen BRICS'in bu başarısını Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Baş'a borçlu olduğunu belirtti.
Dünyada iki sistemin kaldığını ifade eden Gorbanovski, bunlardan birincisinin Kapitalizm olduğunu ve onun da çöktüğünü, ikincisinin ise Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli temelli Haydarizm sistemi olduğunu ifade etti. Bir de Prof. Dr. Baş'a "Hoca Atatürk" dedi ki, gerçekten duygulanmamak mümkün değil…
Malum, BRICS; Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika ülkelerinin oluşturduğu bir birlik…
Toplam 4 milyar bir nüfusu kapsıyor. BRICS bugün, teknoloji üretiminde birinci, sanayi üretiminde birinci, güvenlik sistemleri konusunda birinci, tarım sektöründe birinci, tüketim yani pazar konusunda da birinci…
Prof. Dr. Gorbanovski, işte bu birliğin temsilcisi; BRICS İş Geliştirme Konseyi Başkanı… BRICS'in dönem başkanlığı 2020 yılında Rusya'ya geçiyor.
İşte bu Gorbanovski diyor ki, "Biz elde ettiğimiz gücümüzü Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden, modelin projesi olan Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret'ten elde ettik."
Binlerce kilometre ötedeki ülkeler ve bu ülkelerin oluşturduğu birlikler içimizde, bizden biri olan Prof. Dr. Baş'ın fikirlerinden istifade ederek dünyanın zirvesine otururken, bizlerin hala O'na ve Modeline sırt dönüyor olmamız gerçekten utanılacak bir durum…
Türk milleti olarak O'na sırt dönmekle iyi bir noktaya mı geldik? Elbette ki hayır…
Devletin borcu 1 trilyon doların üzerinde… Her türlü baskı ve dayatmalara rağmen toplanan vergiler borcumuzun faizini bile ödeyemiyor. 70-80 yıllık dev şirketlerimiz bile dönemediği için konkordato ilan ediyor, iflas bayrağı çekiyor.
İlk 10 aylık bütçe açığımız 100,7 milyar TL, ihtiyat akçesini çıkarırsak 140,7 milyar TL…
Resmi işsiz sayısı 4 milyon 650 bin kişi, geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 305 bin kişi;
Vatandaşların borcu 570 milyar TL… 150 milyarı sadece kredi kartlarından…
21 milyonun üzerinde icra dosyası var, ülkemizdeki hane sayısından fazla…
E-haciz sistemi devreye sokuldu, banka hesaplarına el konuluyor.
Ülkemizde ekonomik sistem tümüyle bankacılık üzerine kurulu… Üretici de tüketici de bankacılık sistemi üzerinden işlerini görüyor. Hemen hemen her hane, çoğu birey ve şirket üzerinde icra dosyasının bulunduğu bir atmosferde böyle bir e-haciz uygulaması topyekün ekonominin kepenk kapatması anlamına gelmektedir.
Ekonomik nedenlerden dolayı bireyler zaten intihar ediyordu, şimdilerde artık aileler topluca intihar ediyor.
Bireysel intihardan toplumsal intihara sürüklendik.
Böyle bir tablodan memnun muyuz? Memnun olmak mümkün mü? Yaşadığımız bütün sorunların asıl nedenini göremediğimiz müddetçe çözüme asla ulaşamayız.
İşte sorunların asıl nedenini bize geçmişte pratik olarak bu süreçleri yaşayan BRICS ülkelerinin temsilcisi Prof. Dr. Gorbanovski anlatıyor.
"Biz Prof. Dr. Haydar Baş'ı dinledik öyle kurtulduk" diyor.
"En büyük şansımız Milli Ekonomi Modeli ile tanışmış olmamızdır" diyor.
"Dünyada çözüm adına ayakta duran tek sistem Haydarizm'dir" diyor.
Bütün bu gerçeklerden yola çıkarak "Ne mutlu Türküm diyene" diyor.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibine "Hoca Atatürk" diyor. O'nunla BRICS olarak gurur duyduklarını söylüyor, "Türk milleti de gurur duymalı" diyor…
Kim diyor, bir Rus bilim adamı, BRICS devletlerinin temsilcisi… Aynen 27 Şubat 2013'te Prof. Dr. Baş'ın Duma'da yaptığı 6 saatlik konuşmadan sonra, Sayın Baş'a ve Modeline hayran kalan Türk düşmanı Jirinovski'nin "Ne mutlu Türküm diyene" dediği gibi…
Rusya'nın, Çin'in, topyekün BRICS devletlerinin bugün geldiği noktaya bakın, temsilcilerinin söylediklerine bakın; bir de bizim yaşadıklarımıza bakın.
Onlar Prof. Dr. Baş'a yönelerek yoksulluğu sıfırladılar; bizler O'na sırt dönerek topyekün intihar ediyoruz.
Türkiye'yi bu kötü gidişattan, zifiri karanlıktan kurtarmak mümkün; tek bilek tek yürek olacağız ve çözümün tek adresi olan Prof. Dr. Baş'ı baş tacı edeceğiz.
Kapı kapı dolaşarak, gece gündüz çalışarak O'nu, fazlasıyla hak ettiği yere getireceğiz.
Unutmayalım, demokrasiyle idare ediliyoruz, yani çözümün ülkemizde pratiğe geçmesi millet olarak bizim kararımıza, vereceğimiz oylara bağlıdır. Çözümü talep edersek, kimse mani olamaz, gelir, bütün badirelerden bir anda kurtuluruz. Talep etmezsek, aynı körlüğe devam edersek, o zaman vay halimize, yarın bugünümüzü bile arar hale geliriz.
Ayıkmak dileğiyle…
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025