Yeni Mesaj Gazetesi tarafından tertiplenen Milli Kahramanlarımızı anma ve şükran programlarının olumlu yankıları dalga dalga yayılmaktadır. Özellikle de Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın gündeme ait önemli tespitleri ve "kadrom" dediği konuşmacıların bilgi ve donanımları dikkat çekmektedir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerek kadrosu, gerekse de Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet Projeleri kapsamındaki fikirleri, yılladır milletimizden saklandı. Çözüm önerileri, ucundan bucağından çalındı, birçok siyasi bu fikirlerin kendilerine ait olduğunu iddia ederek milletimizi aldattı. Milli Kahramanlarımızı anma programları vesilesiyle Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleri de kadroları da milletimiz tarafından tanınmaya başlamıştır.
Fikirler ve kadro tanındıkça da gerçekler gün yüzüne çıkmaktadır. Milletimizde oluşmaya başlayan milli ruhun uyanışı, sorunların üstesinden gelebilecek bir kadronun gündeme gelmesi; gelecek adına umutları da yeşertmektedir. Her şehirde düzenlenen programda, farklı farklı konuşmacıların gündemle alakalı tespitleri, gerçekten de göz doldurmaktadır. Konuşmacılar, ortaya koydukları fikirlerini sağlam delillere dayandırmakta; işi dedikodu mantığından kurtarıp, matematiksel verilere başvurmakta, dinleyenleri ikna etmektedirler. Yeter ki dinleyenler meselelere ön yargıyla yaklaşmasınlar…
Sağlık konusunda bir sunum yapılıyorsa; iktidarın bu konudaki iddiası, eski hali, yeni hali arasındaki rakamsal veriler; toplumdaki hastalıklardaki gelinen nokta, belgelerle ortaya konmaktadır.
Ekonomi konusunda bir sunum yapılıyorsa; basit ve anlaşılabilir hesaplarla cari açık ne kadar olmuş, devletin kârı, zararı ne kadardır; devletin elinden çıkan yolların, köprülerin, madenlerin, devlete maliyeti, satıştan elde edilen paranın aslında kâr mı zarar mı olduğu; borç sarmalının gerek devleti, gerek milleti hangi konuma getirdiği anlatılmaktadır. Yaşanan sosyal olaylar hakkında bir sunum yapılıyorsa; işsizlik rakamları, sözüm ona işi olduğu iddia edilenlerin ise açlık sınırının mı, yoksulluk sınırının mı altında yaşamaya çalıştıklarını, rakamsal ifadelerle ortaya koymaktadırlar.
Milli Kahramanlarımızı anma ve şükran programları, ülkemizin ve milletimizin üzerindeki kara bulutları dağıtacak; milletimiz geleceğe daha umutla ve güvenle bakacaktır.
Bu programları gerek salonlara gelerek, gerek televizyonları başında takip ederek, gerekse de dilden dile, gönülden gönüle aktararak katkı sağlamalı, böylece milli uyanışa destek vermeliyiz. Gün bugündür, yarın geç olabilir.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gerek kadrosu, gerekse de Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet Projeleri kapsamındaki fikirleri, yılladır milletimizden saklandı. Çözüm önerileri, ucundan bucağından çalındı, birçok siyasi bu fikirlerin kendilerine ait olduğunu iddia ederek milletimizi aldattı. Milli Kahramanlarımızı anma programları vesilesiyle Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirleri de kadroları da milletimiz tarafından tanınmaya başlamıştır.
Fikirler ve kadro tanındıkça da gerçekler gün yüzüne çıkmaktadır. Milletimizde oluşmaya başlayan milli ruhun uyanışı, sorunların üstesinden gelebilecek bir kadronun gündeme gelmesi; gelecek adına umutları da yeşertmektedir. Her şehirde düzenlenen programda, farklı farklı konuşmacıların gündemle alakalı tespitleri, gerçekten de göz doldurmaktadır. Konuşmacılar, ortaya koydukları fikirlerini sağlam delillere dayandırmakta; işi dedikodu mantığından kurtarıp, matematiksel verilere başvurmakta, dinleyenleri ikna etmektedirler. Yeter ki dinleyenler meselelere ön yargıyla yaklaşmasınlar…
Sağlık konusunda bir sunum yapılıyorsa; iktidarın bu konudaki iddiası, eski hali, yeni hali arasındaki rakamsal veriler; toplumdaki hastalıklardaki gelinen nokta, belgelerle ortaya konmaktadır.
Ekonomi konusunda bir sunum yapılıyorsa; basit ve anlaşılabilir hesaplarla cari açık ne kadar olmuş, devletin kârı, zararı ne kadardır; devletin elinden çıkan yolların, köprülerin, madenlerin, devlete maliyeti, satıştan elde edilen paranın aslında kâr mı zarar mı olduğu; borç sarmalının gerek devleti, gerek milleti hangi konuma getirdiği anlatılmaktadır. Yaşanan sosyal olaylar hakkında bir sunum yapılıyorsa; işsizlik rakamları, sözüm ona işi olduğu iddia edilenlerin ise açlık sınırının mı, yoksulluk sınırının mı altında yaşamaya çalıştıklarını, rakamsal ifadelerle ortaya koymaktadırlar.
Milli Kahramanlarımızı anma ve şükran programları, ülkemizin ve milletimizin üzerindeki kara bulutları dağıtacak; milletimiz geleceğe daha umutla ve güvenle bakacaktır.
Bu programları gerek salonlara gelerek, gerek televizyonları başında takip ederek, gerekse de dilden dile, gönülden gönüle aktararak katkı sağlamalı, böylece milli uyanışa destek vermeliyiz. Gün bugündür, yarın geç olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025