Sayın Hocam, bütün bu vasıflarınıza rağmen hala sizden başka bir kurtarıcı mı arayacağız? Olması mümkün mü? Güneş asla balçıkla sıvanmaz.
Türk milletinin bayraktarlığında İslam âleminin kurtuluşunun ve yükselişinin ayak sesleri inşallah duyulmaya başlandı. Allah bir şeyi murad etti mi, ona kimse mani olamaz. Hak yolda yürüyen kimselere Allah’ın yardımı er geç ulaşacaktır. Allah müminlerin velisidir.
21. yüzyıl inşallah İslam âleminin zevalden kurtuluş ve yükseliş yüzyılı olacaktır. Zira sayenizde, zevale düşüşümüzün sebebini öğrenmiş olduk. Allah’ın emrine ve Peygamber Efendimizin (sav) buyruğuna ihanet ettiğimiz için bu büyük günahın cezasını da yüzyıllarca çektik. Bugün sizin Ehl-i Beyt çalışmalarınız sayesinde bu günahtan tövbe için adım atmaktayız. İslam âlemini birleştirme gayret ve çalışmaları içinde olmanızdan dolayı ve bu hayırlı girişim sebebi ile Yüce Rabbimiz inşallah yardımcınız olacaktır.
Muhakkak ki hiçbir Müslüman ülke de, İslam’ın birleşip yücelmesinden ve kuvvetlenmesinden ayrı kalmak istemeyecektir.
Zaten gerek Türk, gerekse İslam dünyası yüzyıllardan beri İslam âlemini sömüren, eza sefa işkence yapan Yahudi ve Hıristiyanların tasallutundan kurtulmak için muhakkak ki yine Türklerden medet umuyorlar. Zira Türkler yüzyıllar boyunca bütün bu âlemin hamisi, koruyucusu ve kollayıcısı olmuşlardır. Yakında inşallah yine olacaklardır.
İslam âlemi birleşip yükselirken Yahudi ve Hıristiyan dünyasının çöküşünü hiçbir güç önleyemeyecektir. Zaten dinleri batıl…
Ehl-i Beyt çalışmaları, inşallah bütün İslam âlemini tek vücut, tek yürek yaparak semeresini verecektir.
İslam âlemi yükselirken güneş de yine doğudan ama bu sefer farklı bir noktadan doğacaktır. Zira dünya insanlığı mustarip halde güneşin doğmasını beklemektedir. Güneş elbette doğacak ve bütün dünyayı aydınlatacaktır.
İslamiyet sayesinde dünya rahata ve huzura kavuştuktan sonra Peygamber Efendimizin (sav) kendi zamanındaki Hıristiyan ve diğer dinlerdeki hükümdarlara mektup yazarak İslamiyet’e çağırdığı gibi öyle zannediyorum ki siz de bu batıl din mensuplarını İslam’a davet ederek kurtuluşlarını sağlamaya el atarsınız. Tabii ki bu aynı zamanda bütün Müslümanlarında vazifesidir. Eserlerinizden bu fikirde olduğunuzu okumuştum. Mesele bu konudaki yol gösterici sözlerinizden bir kısmı şöyle: Müslüman dinini bütün âleme yaymak için hayattadır, nihai hedef budur.
İslam’ı tebliğ vazifemizdir, İslamiyet barış ortamında daha iyi yayılır.
İnsanlık adına dünya hâkimiyeti inananlarda olsaydı, dünyanın huzur ve saadeti gerçekleşmiş olurdu.
Sayın Hocam, şu anda Yahudi ve Hıristiyan dünyasında Müslümanlara baskı sürmektedir. İnşallah yakın bir tarihte bu son bulacaktır.
İslamiyet sayesinde dünya güllük gülistanlık bir atmosfere büründüğünde, yaşanmış ve geçmiş olanlar bakımından İslam ülkeleri ile özellikle Yahudi ve Hıristiyan ülkeleri mukayese ettiğimizde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:
1- İslam ülkeleri: Özellikle Türkiye’nin Milli Ekonomi Modeli ile dünya halklarına muhteşem katkısı olacaktır zira kapitalizm batmış durumdadır.
2- Hıristiyan ve Yahudiler, geçmişte ve günümüzde İslam ülkelerini sömürmüş, Müslüman halka da işkence ve eza etmiştir.
Türkiye’nin dünya ülkelerine Milli Ekonomi Modeli’ni kazandırarak, ekonomik refah sağlamaktan başka Müslüman olmayan halkları İslamiyet’e davet ederek ahiretlerinin de kurtuluşunu sağlamaya vesile olacaklardır.
Hıristiyan ülkeler ise gerek geçmiş yüzyıllarda, gerekse halen Vatikan projeleri ile Müslümanların ahiretini de yakmak işin çeşitli entrikalar çevirdiler ve halen de büyük bir hızla devam ediyorlar. Ama asla muvaffak olamayacaklardır. İslamiyet güneşinin inşallah en yakın bir gelecekte doğacağını ve bütün dünyayı aydınlatacağını ümit ediyorum, niyaz ediyorum ve saygılar sunuyorum.
Sayın Hocam, bu yazdıklarım tamamen size malum olan ve bizlere öğrettiğiniz bilgilerden ibarettir ama biliyorsunuz ki, imtihanda da öğrencilerin yazdıklarını hocaların kendilerine öğrettiği bilgilerdir. Tekrar en derim saygılarımı sunuyorum.
Yüksel BEŞER
Emekli Banka Müdiresi
Türk milletinin bayraktarlığında İslam âleminin kurtuluşunun ve yükselişinin ayak sesleri inşallah duyulmaya başlandı. Allah bir şeyi murad etti mi, ona kimse mani olamaz. Hak yolda yürüyen kimselere Allah’ın yardımı er geç ulaşacaktır. Allah müminlerin velisidir.
21. yüzyıl inşallah İslam âleminin zevalden kurtuluş ve yükseliş yüzyılı olacaktır. Zira sayenizde, zevale düşüşümüzün sebebini öğrenmiş olduk. Allah’ın emrine ve Peygamber Efendimizin (sav) buyruğuna ihanet ettiğimiz için bu büyük günahın cezasını da yüzyıllarca çektik. Bugün sizin Ehl-i Beyt çalışmalarınız sayesinde bu günahtan tövbe için adım atmaktayız. İslam âlemini birleştirme gayret ve çalışmaları içinde olmanızdan dolayı ve bu hayırlı girişim sebebi ile Yüce Rabbimiz inşallah yardımcınız olacaktır.
Muhakkak ki hiçbir Müslüman ülke de, İslam’ın birleşip yücelmesinden ve kuvvetlenmesinden ayrı kalmak istemeyecektir.
Zaten gerek Türk, gerekse İslam dünyası yüzyıllardan beri İslam âlemini sömüren, eza sefa işkence yapan Yahudi ve Hıristiyanların tasallutundan kurtulmak için muhakkak ki yine Türklerden medet umuyorlar. Zira Türkler yüzyıllar boyunca bütün bu âlemin hamisi, koruyucusu ve kollayıcısı olmuşlardır. Yakında inşallah yine olacaklardır.
İslam âlemi birleşip yükselirken Yahudi ve Hıristiyan dünyasının çöküşünü hiçbir güç önleyemeyecektir. Zaten dinleri batıl…
Ehl-i Beyt çalışmaları, inşallah bütün İslam âlemini tek vücut, tek yürek yaparak semeresini verecektir.
İslam âlemi yükselirken güneş de yine doğudan ama bu sefer farklı bir noktadan doğacaktır. Zira dünya insanlığı mustarip halde güneşin doğmasını beklemektedir. Güneş elbette doğacak ve bütün dünyayı aydınlatacaktır.
İslamiyet sayesinde dünya rahata ve huzura kavuştuktan sonra Peygamber Efendimizin (sav) kendi zamanındaki Hıristiyan ve diğer dinlerdeki hükümdarlara mektup yazarak İslamiyet’e çağırdığı gibi öyle zannediyorum ki siz de bu batıl din mensuplarını İslam’a davet ederek kurtuluşlarını sağlamaya el atarsınız. Tabii ki bu aynı zamanda bütün Müslümanlarında vazifesidir. Eserlerinizden bu fikirde olduğunuzu okumuştum. Mesele bu konudaki yol gösterici sözlerinizden bir kısmı şöyle: Müslüman dinini bütün âleme yaymak için hayattadır, nihai hedef budur.
İslam’ı tebliğ vazifemizdir, İslamiyet barış ortamında daha iyi yayılır.
İnsanlık adına dünya hâkimiyeti inananlarda olsaydı, dünyanın huzur ve saadeti gerçekleşmiş olurdu.
Sayın Hocam, şu anda Yahudi ve Hıristiyan dünyasında Müslümanlara baskı sürmektedir. İnşallah yakın bir tarihte bu son bulacaktır.
İslamiyet sayesinde dünya güllük gülistanlık bir atmosfere büründüğünde, yaşanmış ve geçmiş olanlar bakımından İslam ülkeleri ile özellikle Yahudi ve Hıristiyan ülkeleri mukayese ettiğimizde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:
1- İslam ülkeleri: Özellikle Türkiye’nin Milli Ekonomi Modeli ile dünya halklarına muhteşem katkısı olacaktır zira kapitalizm batmış durumdadır.
2- Hıristiyan ve Yahudiler, geçmişte ve günümüzde İslam ülkelerini sömürmüş, Müslüman halka da işkence ve eza etmiştir.
Türkiye’nin dünya ülkelerine Milli Ekonomi Modeli’ni kazandırarak, ekonomik refah sağlamaktan başka Müslüman olmayan halkları İslamiyet’e davet ederek ahiretlerinin de kurtuluşunu sağlamaya vesile olacaklardır.
Hıristiyan ülkeler ise gerek geçmiş yüzyıllarda, gerekse halen Vatikan projeleri ile Müslümanların ahiretini de yakmak işin çeşitli entrikalar çevirdiler ve halen de büyük bir hızla devam ediyorlar. Ama asla muvaffak olamayacaklardır. İslamiyet güneşinin inşallah en yakın bir gelecekte doğacağını ve bütün dünyayı aydınlatacağını ümit ediyorum, niyaz ediyorum ve saygılar sunuyorum.
Sayın Hocam, bu yazdıklarım tamamen size malum olan ve bizlere öğrettiğiniz bilgilerden ibarettir ama biliyorsunuz ki, imtihanda da öğrencilerin yazdıklarını hocaların kendilerine öğrettiği bilgilerdir. Tekrar en derim saygılarımı sunuyorum.
Yüksel BEŞER
Emekli Banka Müdiresi
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yüksel Beşer / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş'a mektup - IV / 15.08.2013
- Prof. Dr. Haydar Baş'a mektup - III / 14.08.2013
- Prof. Dr. Haydar Başa mektup - II / 13.08.2013
- Prof. Dr. Başa Mektup - I / 11.08.2013
- Prof. Dr. Baş’a mektup - 5 / 23.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - IV / 22.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - III / 21.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - II / 20.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - I / 19.06.2012
- Prof. Dr. Haydar Baş'a mektup - III / 14.08.2013
- Prof. Dr. Haydar Başa mektup - II / 13.08.2013
- Prof. Dr. Başa Mektup - I / 11.08.2013
- Prof. Dr. Baş’a mektup - 5 / 23.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - IV / 22.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - III / 21.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - II / 20.06.2012
- Prof. Dr. Baş’a mektup - I / 19.06.2012