Başta İstanbul Fener Patrikhanesi olmak üzere -ki Patrikhane, Mora isyanından bu yana Megalo İdea hareketinde en tesirli rolü oynamakla kalmamış, en zayıf döneminde memleketi felakete sürüklemek ve Türk Milletini arkadan hançerlemek için başımıza bir de Pontus gâilesi çıkartarak hıyanetin en büyüğünü ifa etmiştir. Tarih boyunca asla din işleriyle uyğraşmayarak fitne ve fesatçılıktan vazgeçmeyen ve katrani libaslarını siyasi hesapları için birer zırh olarak kullanan patrik ve papazların bu hıyaneti, milyonlarca Müslüman Türk'ün ölümüne malolmuştur- metropolit ve kiliselerin faaliyetleri ile bir hayli ivme kazanan Pontus Cemiyeti 1909'da Trabzon Metropoliti Hrisantos vasıtasıyla Atina'daki "Asya-i Suğra" komitesinin emri altına girmiş, Batum'dan İnebolu'ya kadar tüm Karadeniz sahillerinde şubeleri açılarak yayılmıştır (1). Pontus Cemiyeti'nin amacı: Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun sahil vilayetleri ile, içerde Kastamonu, Gümüşhane, Erzincan, Sivas, Amasya vilayetlerinin bir kısmını içine alan bölgede başkenti Samsun veye Trabzon olan ve ilerde Yunanistan'la birleşmek üzere bir "Pontus Rum Cumhuriyeti" kurmaktır (2). II. Abdülhamid Cennetmekan, İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra (1908) açıkça yürütülen Pontusçuluğun nihai hedefinin Yunanistan'ı büyütmek, Bizans İmparatorluğu'nu ihya etmek ve Karadeniz sahillerinde müstakil bir "Pontus Devleti" kurmak olduğunu beyan ederek (3) meselenin ehemmiyetine dikkat çekmiş; yine bu hususta, Nurettin Paşa şunları söylemiştir: "Elimizdeki vesikalar pekala gösteriyor ki, bu teşkilat Samsun ve dolayları kıyılarından başlayarak ta içlere, Sivas, Akdağmadeni kazasının yirmi bir köyüne kadar genişleyip yayılmış ve tarafımızdan da buralarda meydana çıkarılmıştır"(4). Pontusçulukla ilgili propagandaya yönelik ilk risale 1910 yılında yayınlanmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün daha Erzurum Kongresi'nden başlamak üzere yıkıcı faaliyetlerine işaret ettiği bu Pontus Cemiyeti, 4 Mart 1919'dan itibaren İstanbul'da "Pontus" adlı bir de gazete çıkartmış bulunuyordu (5).
PONTUS YEMİNİ
Türk öldürmeyi cennete kavuşmak için en kesin çare olarak kabul eden kandırılmış Rum gençleri, büyük bir heves ve zevk içinde kanlı olaylara hazırlanırken, bir yandan Türkleri yok etmek, diğer yandan Pontus hülyasını hakikat yapmak uğrunda verilecek herhangi bir göreve bağlılık, boyun eğme, gizlilik içerisinde, kimseye tek kelime söylemeden, itiraz etmeksizin yerine getireceklerine dair teşkilata (Pontus) girmiş olanların hepsi yemin ediyorlardı. Trabzon Metropoliti Hrisantos'un evrakı arasında ele geçirilen yemin sureti şu şekildedir: "Fikr-i millimizle alakadar olan herhangi bir vazifenin verilmesinde sadakat, itaat, mahremiyet ve ketumiyetten zinhar ayrılmayacağıma, hariçten duyduklarımı tamamen amirlerime tebliğ ve haber edeceğime, aksi taktirde verilecek cezayı kabul edeceğime mukaddes dinimin ekanim-i selase (Baba-Oğul-Ruhu'l Kuds), kavmim ve şerefim üzerine yemin ederim". (Aynı yemin sureti Samsun Metropolithanesi'nde de ele geçirilmiştir). (6)
METROPOLİTLERİN HAİNLİ?İ
Pontus Cemiyeti'nin teşkilatlanması ile uğraşan ve Pontus hayali için hizmet veren şahısların başında Avrupa ve Amerika'da faaliyetlerde bulunan zengin işadamı Konstantinides gelmekteydi. Pontus Cemiyeti'nin içerdeki faaliyetlerinden ise, başta Trabzon Metropoliti Hrisantos olmak üzere Samsun Metropoliti Germanos ve Piskopos Eftimo; yine Samsun'da fabrika müdürü Takomanidis ve Yunan subaylarından D. Katenyadis sorumluydu. Gerek mütareke, gerekse milli mücadele dönemlerinde Türk Milletini en çok uğraştıran cemiyetlerden biri olan Pontus Cemiyeti'nin amacına ulaşabilmesinde en sinsi rolü Trabzon Metropoliti Hrisantos ifa etmiştir.
Yarın: Rum çeteleri ve
Pontus emelleri.
Dipnotlar:
1) Kadir Mısıroğlu, Yunan Mezalimi, İst. 1997, s. 266-273.
2) Pontus Meselesi. Matbuat İstihbarat Müdüriyet-i Umumiyesi, TBMM Ankara. 1922, s. 60-63; D. Kitsikis, a .e. s. 30: ayrıca bkz. D. Economides, The Pontus And The Right Claims of its Greek Population, İst. 1920. Ek: 1-2.
3) Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, İst. 1980, s. 94-95.
4) Nurettin Paşa Pontusçuları Anlatıyor, a.e, s. 225.
5) Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, c: 1, 3. Bsk. İst. 1991, s. 91.
6) Pontus Meselesi, s. 67.
PONTUS YEMİNİ
Türk öldürmeyi cennete kavuşmak için en kesin çare olarak kabul eden kandırılmış Rum gençleri, büyük bir heves ve zevk içinde kanlı olaylara hazırlanırken, bir yandan Türkleri yok etmek, diğer yandan Pontus hülyasını hakikat yapmak uğrunda verilecek herhangi bir göreve bağlılık, boyun eğme, gizlilik içerisinde, kimseye tek kelime söylemeden, itiraz etmeksizin yerine getireceklerine dair teşkilata (Pontus) girmiş olanların hepsi yemin ediyorlardı. Trabzon Metropoliti Hrisantos'un evrakı arasında ele geçirilen yemin sureti şu şekildedir: "Fikr-i millimizle alakadar olan herhangi bir vazifenin verilmesinde sadakat, itaat, mahremiyet ve ketumiyetten zinhar ayrılmayacağıma, hariçten duyduklarımı tamamen amirlerime tebliğ ve haber edeceğime, aksi taktirde verilecek cezayı kabul edeceğime mukaddes dinimin ekanim-i selase (Baba-Oğul-Ruhu'l Kuds), kavmim ve şerefim üzerine yemin ederim". (Aynı yemin sureti Samsun Metropolithanesi'nde de ele geçirilmiştir). (6)
METROPOLİTLERİN HAİNLİ?İ
Pontus Cemiyeti'nin teşkilatlanması ile uğraşan ve Pontus hayali için hizmet veren şahısların başında Avrupa ve Amerika'da faaliyetlerde bulunan zengin işadamı Konstantinides gelmekteydi. Pontus Cemiyeti'nin içerdeki faaliyetlerinden ise, başta Trabzon Metropoliti Hrisantos olmak üzere Samsun Metropoliti Germanos ve Piskopos Eftimo; yine Samsun'da fabrika müdürü Takomanidis ve Yunan subaylarından D. Katenyadis sorumluydu. Gerek mütareke, gerekse milli mücadele dönemlerinde Türk Milletini en çok uğraştıran cemiyetlerden biri olan Pontus Cemiyeti'nin amacına ulaşabilmesinde en sinsi rolü Trabzon Metropoliti Hrisantos ifa etmiştir.
Yarın: Rum çeteleri ve
Pontus emelleri.
Dipnotlar:
1) Kadir Mısıroğlu, Yunan Mezalimi, İst. 1997, s. 266-273.
2) Pontus Meselesi. Matbuat İstihbarat Müdüriyet-i Umumiyesi, TBMM Ankara. 1922, s. 60-63; D. Kitsikis, a .e. s. 30: ayrıca bkz. D. Economides, The Pontus And The Right Claims of its Greek Population, İst. 1920. Ek: 1-2.
3) Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, İst. 1980, s. 94-95.
4) Nurettin Paşa Pontusçuları Anlatıyor, a.e, s. 225.
5) Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, c: 1, 3. Bsk. İst. 1991, s. 91.
6) Pontus Meselesi, s. 67.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.