Ayetle sabittir ki, 'Bizim için en güzel örnekler Allah Resulündedir'. Dünya tarihinde hayatı en çok incelenen, hakkında en çok kitap yazılan kişi, Hz. Muhammet'tir (s.a.a.v).
Diğer taraftan da ne hazindir ki, bizlerinde, iman iddiasındaki her Müslümanında en az tanıdığı kişi maalesef Hz. Muhammet'tir (s.a.a.v).
O'nu birazcık tanımak için İmam Tirmizi'nin Peygamberimizin cismini tanıtan "Şemail-i Şerif" adlı eserinden bir derleme hazırladım. Akıcılığı sağlamak için ravi zincirini yazmadım. Detay ve kaynakları eserde bulabilirsiniz.
Allah (c.c) kendisini kul, Habibine ümmet, dostlarına layık ve sadık eylesin. (amin)
"Resulullah (sav) orta boylu idi, uzun veya kısa boylu değildi. Mübarek bedenleri güzeldi. Saçları ne tam kıvırcık, ne de tam düz olmayıp, ikisi ortası idi. Teninin rengi esmerce idi. Yürüdükleri zaman, öne doğru hafifçe eğik (tevazu) olarak yürürdü."
"Bera b. Azip'ten işittim; Resulullah'ın (sav) vücudunun ve saçının kılları kıvırcık ile düz arası idi. Boyu uzuna yakın, orta idi. İki omuzu arası genişti.
Mübarek başlarından omuzlarına doğru dökülen saçları, kulak memelerine kadar uzanırdı. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. (O Resul-i Zişan, o kadar güzeldi ki) Ben, Ondan daha güzel hiçbir şey görmedim."
"Nebi (a.s), kısa veya uzun boylu değildi. El ve ayakları büyükçe idi, başları da irice idi. Kemik başları iri ve kuvvetli, göğüsten, göbeğe kadar uzanan kılları uzundu.
Yürüdükleri zaman sanki yukarıdan aşağıya doğru iniyor gibi önlerine ezik bir vaziyette yürürlerdi. Ondan önce ve sonra, Onun gibisini görmedim.''
"Ben mehtaplı bir gecede âlemlerin baş tacı olan Nebiyi Muhterem Efendimizi gördüm. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Peygamberimizin parlak yüzü ile ayın yüzünden, hangisi daha güzel olduğunu tespit etme gayesiyle önce Allah'ın Resulünün yüzüne baktım. Vallahi bana göre Peygamberimizin o mübarek yüzleri aydan çok daha güzel idi."
"Ben, Resulü Ekrem'in mübarek iki omuzu arasında nübüvvet mührünü gördüm. Güvercin yumurtası kadar büyüklüğünde ve kırmızıya yakın bir renkte ve sertçe idi."
"Ebu Said el-Hudri'nin oğlundan, Peygamberin (sav) peygamberlik mührünün nasıl olduğunu sordum. O, peygamberlik mührünün, peygamberin (sav) sırtında yuvarlanmış bir gül büyüklüğünde idi, diye haber vermiştir."
"Peygamber Efendimizin saçları kulaklarının yarısına kadar uzamıştı."
Hz. Aişe (r.a) rivayet ediyor; "Ben ve Resulullah (sav) bir kaptan guslederdik. Resulullah'ın (sav) mübarek saçlarının telleri omuzlarına kadar uzamış, fakat kulak memelerini geçmiş, boyunlarının yarısına ulaşmıştı."
"Peygamber Efendimiz orta boylu idi ve saçları kulak memelerini döverdi."
Katade (r.a) rivayet ediyor; "Ben, Enes b. Malik'ten (r.a) Efendimizin (sav) saç biçimleri hakkında sordum. Oda; Peygamberimizin (sav) saçları ne kıvırcık, ne de ibrişim gibi düz olmayıp, ikisi arasında idi ve saçlarının boyu kulak memelerine kadar uzanmış idi, diye haber verdi."
"Peygamber Efendimiz (sav) mübarek saçlarını çok kere yağlar ve sakallarını çoğu zaman tarardı (aynaya bakıp). "Ya Rabbi! Yaratılışımı güzel eylediğin gibi ahlakımı da güzelleştir" derlerdi. Saçlarını yağladıktan sonra tülbent örterlerdi. Bu tülbent, yağcının elbisesinin yağlı olduğu gibi yağı emerdi."
"Resulü Ekrem abdest almak, gusletmek, mübarek saç ve sakallarını taramak ve ayaklarına pabuç giymek istedikleri zaman sağ ile sağ ayağı ile ve sağ tarafı ile başlamayı pek severler ve itina ederlerdi."
"Nebiyi Zişan Efendimizin beyazlamış saçları yirmiye yakın idi. Yani yirmiden az idi."
İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor; Hz. Ebu Bekir (r.a), Peygamber Efendimize; Ya Resulullah! Sizde beyaz kıllar ortaya çıktı, saçınız sakalınız ağardı, dedi. Peygamber Efendimiz (sav) cevaben; "Hud, Vakıa, Mürselat, Amme ve Şems sureleri beni kocalttı, saçımı sakalımı ağarttı, buyurdu."
"Ben, Peygamberimiz (sav) hazretlerinin saçlarını kına ile boyamış olarak gördüm, dedi."
İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor;-"Peygamber Efendimiz (sav) ismid denilen, kırmızıya çalan bir siyah taşla gözlerine sürme çekerdi. Zira sürme çekmek gözlere cila verir, kirpik bitirir. Resulü Ekrem hazretlerinin sürmedanı, sürmeliği vardı. O sürmedandan her gece uyumadan önce üç kere mübarek sağ ve üç kerede sol gözüne sürme çekerdi, bildirmiştir."
"Peygamber efendimiz (sav); "Uyumadan önce ismit denilen sürme ile gözünüzü sürmeleyiniz ve buna devam ediniz. Zira sürme çekmek gözün ışığını arttırır ve kirpikleri kuvvetlendirir" buyurmuştur."
"Peygamber Efendimiz (sav); "Siz, elbisenin beyazına devam ediniz. Hayatta olanlarınız beyaz giysin, vefat edenlerinizi beyaz ile kefenleyiniz. Zira beyaz elbise, elbiselerinizin hayırlısıdır" buyurmuştur."
"Resulü Ekrem efendimiz (sav) yalnız yedikleri zaman doyasıya et ve ekmek yemezlerdi. Fakat dafaf halinde doyarlardı.
Malik b. Enes (r.a); Dafaf nedir? Diye çöl Araplarından birine sordum. Oda; Dafaf, insanlarla beraber yemektir, dedi."
"Ey Enes! Peygamberimizin (sav) giydiği pabuçlar nasıldı? Atkıları var mıydı? Enes (r.a) dedi ki; Peygamberimizin (sav) giydiği takunyaların ikişer atkısı vardı."
"Peygamber Efendimizin mübarek başında siyah sarık olduğu halde fetih günü Mekke'ye girdiler."
İbn Ömer (r.a) rivayet etti ve dedi ki; Peygamber Efendimiz (sav) mübarek başlarına sarık sardıkları zaman, sarığın ucunu iki omuzu arkasına salıverirlerdi."
"Peygamber Efendimizden (sav) daha güzel bir şey görmedim. Sanki güneş onun mübarek yüzünde dolaşırdı.
Yine Peygamber efendimizden (sav) süratli yürüyen bir kimse de görmedim. Sanki yeryüzü mübarek ayakları altında dürülürdü. Kendisine yetişmek için çabalardık, hâlbuki kendisi meşakkat verecek bir yürüyüşle yürümezdi.
"Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Büyük günahlardan en büyüklerini size haber vereyim mi? Haber ver Ya Resulullah! Dediler.
Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Allah'a (c.c) şirk koşmak, anne-babasına asi olmak, (Peygamberimiz bu ana kadar bir şeye dayanır haldeyken, şimdi dayanmaksızın oturdu ve) yalan yere şahadette bulunmaktır veya yalan söylemektir" dedi. Yalan üzerindeki sözü o kadar çok söyledi ve tekrar etti ki, biz keşke tekrardan vazgeçip, sussa dedik." (devam edecek)
Diğer taraftan da ne hazindir ki, bizlerinde, iman iddiasındaki her Müslümanında en az tanıdığı kişi maalesef Hz. Muhammet'tir (s.a.a.v).
O'nu birazcık tanımak için İmam Tirmizi'nin Peygamberimizin cismini tanıtan "Şemail-i Şerif" adlı eserinden bir derleme hazırladım. Akıcılığı sağlamak için ravi zincirini yazmadım. Detay ve kaynakları eserde bulabilirsiniz.
Allah (c.c) kendisini kul, Habibine ümmet, dostlarına layık ve sadık eylesin. (amin)
"Resulullah (sav) orta boylu idi, uzun veya kısa boylu değildi. Mübarek bedenleri güzeldi. Saçları ne tam kıvırcık, ne de tam düz olmayıp, ikisi ortası idi. Teninin rengi esmerce idi. Yürüdükleri zaman, öne doğru hafifçe eğik (tevazu) olarak yürürdü."
"Bera b. Azip'ten işittim; Resulullah'ın (sav) vücudunun ve saçının kılları kıvırcık ile düz arası idi. Boyu uzuna yakın, orta idi. İki omuzu arası genişti.
Mübarek başlarından omuzlarına doğru dökülen saçları, kulak memelerine kadar uzanırdı. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. (O Resul-i Zişan, o kadar güzeldi ki) Ben, Ondan daha güzel hiçbir şey görmedim."
"Nebi (a.s), kısa veya uzun boylu değildi. El ve ayakları büyükçe idi, başları da irice idi. Kemik başları iri ve kuvvetli, göğüsten, göbeğe kadar uzanan kılları uzundu.
Yürüdükleri zaman sanki yukarıdan aşağıya doğru iniyor gibi önlerine ezik bir vaziyette yürürlerdi. Ondan önce ve sonra, Onun gibisini görmedim.''
"Ben mehtaplı bir gecede âlemlerin baş tacı olan Nebiyi Muhterem Efendimizi gördüm. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Peygamberimizin parlak yüzü ile ayın yüzünden, hangisi daha güzel olduğunu tespit etme gayesiyle önce Allah'ın Resulünün yüzüne baktım. Vallahi bana göre Peygamberimizin o mübarek yüzleri aydan çok daha güzel idi."
"Ben, Resulü Ekrem'in mübarek iki omuzu arasında nübüvvet mührünü gördüm. Güvercin yumurtası kadar büyüklüğünde ve kırmızıya yakın bir renkte ve sertçe idi."
"Ebu Said el-Hudri'nin oğlundan, Peygamberin (sav) peygamberlik mührünün nasıl olduğunu sordum. O, peygamberlik mührünün, peygamberin (sav) sırtında yuvarlanmış bir gül büyüklüğünde idi, diye haber vermiştir."
"Peygamber Efendimizin saçları kulaklarının yarısına kadar uzamıştı."
Hz. Aişe (r.a) rivayet ediyor; "Ben ve Resulullah (sav) bir kaptan guslederdik. Resulullah'ın (sav) mübarek saçlarının telleri omuzlarına kadar uzamış, fakat kulak memelerini geçmiş, boyunlarının yarısına ulaşmıştı."
"Peygamber Efendimiz orta boylu idi ve saçları kulak memelerini döverdi."
Katade (r.a) rivayet ediyor; "Ben, Enes b. Malik'ten (r.a) Efendimizin (sav) saç biçimleri hakkında sordum. Oda; Peygamberimizin (sav) saçları ne kıvırcık, ne de ibrişim gibi düz olmayıp, ikisi arasında idi ve saçlarının boyu kulak memelerine kadar uzanmış idi, diye haber verdi."
"Peygamber Efendimiz (sav) mübarek saçlarını çok kere yağlar ve sakallarını çoğu zaman tarardı (aynaya bakıp). "Ya Rabbi! Yaratılışımı güzel eylediğin gibi ahlakımı da güzelleştir" derlerdi. Saçlarını yağladıktan sonra tülbent örterlerdi. Bu tülbent, yağcının elbisesinin yağlı olduğu gibi yağı emerdi."
"Resulü Ekrem abdest almak, gusletmek, mübarek saç ve sakallarını taramak ve ayaklarına pabuç giymek istedikleri zaman sağ ile sağ ayağı ile ve sağ tarafı ile başlamayı pek severler ve itina ederlerdi."
"Nebiyi Zişan Efendimizin beyazlamış saçları yirmiye yakın idi. Yani yirmiden az idi."
İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor; Hz. Ebu Bekir (r.a), Peygamber Efendimize; Ya Resulullah! Sizde beyaz kıllar ortaya çıktı, saçınız sakalınız ağardı, dedi. Peygamber Efendimiz (sav) cevaben; "Hud, Vakıa, Mürselat, Amme ve Şems sureleri beni kocalttı, saçımı sakalımı ağarttı, buyurdu."
"Ben, Peygamberimiz (sav) hazretlerinin saçlarını kına ile boyamış olarak gördüm, dedi."
İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor;-"Peygamber Efendimiz (sav) ismid denilen, kırmızıya çalan bir siyah taşla gözlerine sürme çekerdi. Zira sürme çekmek gözlere cila verir, kirpik bitirir. Resulü Ekrem hazretlerinin sürmedanı, sürmeliği vardı. O sürmedandan her gece uyumadan önce üç kere mübarek sağ ve üç kerede sol gözüne sürme çekerdi, bildirmiştir."
"Peygamber efendimiz (sav); "Uyumadan önce ismit denilen sürme ile gözünüzü sürmeleyiniz ve buna devam ediniz. Zira sürme çekmek gözün ışığını arttırır ve kirpikleri kuvvetlendirir" buyurmuştur."
"Peygamber Efendimiz (sav); "Siz, elbisenin beyazına devam ediniz. Hayatta olanlarınız beyaz giysin, vefat edenlerinizi beyaz ile kefenleyiniz. Zira beyaz elbise, elbiselerinizin hayırlısıdır" buyurmuştur."
"Resulü Ekrem efendimiz (sav) yalnız yedikleri zaman doyasıya et ve ekmek yemezlerdi. Fakat dafaf halinde doyarlardı.
Malik b. Enes (r.a); Dafaf nedir? Diye çöl Araplarından birine sordum. Oda; Dafaf, insanlarla beraber yemektir, dedi."
"Ey Enes! Peygamberimizin (sav) giydiği pabuçlar nasıldı? Atkıları var mıydı? Enes (r.a) dedi ki; Peygamberimizin (sav) giydiği takunyaların ikişer atkısı vardı."
"Peygamber Efendimizin mübarek başında siyah sarık olduğu halde fetih günü Mekke'ye girdiler."
İbn Ömer (r.a) rivayet etti ve dedi ki; Peygamber Efendimiz (sav) mübarek başlarına sarık sardıkları zaman, sarığın ucunu iki omuzu arkasına salıverirlerdi."
"Peygamber Efendimizden (sav) daha güzel bir şey görmedim. Sanki güneş onun mübarek yüzünde dolaşırdı.
Yine Peygamber efendimizden (sav) süratli yürüyen bir kimse de görmedim. Sanki yeryüzü mübarek ayakları altında dürülürdü. Kendisine yetişmek için çabalardık, hâlbuki kendisi meşakkat verecek bir yürüyüşle yürümezdi.
"Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Büyük günahlardan en büyüklerini size haber vereyim mi? Haber ver Ya Resulullah! Dediler.
Peygamber Efendimiz (sav) buyurdu ki; "Allah'a (c.c) şirk koşmak, anne-babasına asi olmak, (Peygamberimiz bu ana kadar bir şeye dayanır haldeyken, şimdi dayanmaksızın oturdu ve) yalan yere şahadette bulunmaktır veya yalan söylemektir" dedi. Yalan üzerindeki sözü o kadar çok söyledi ve tekrar etti ki, biz keşke tekrardan vazgeçip, sussa dedik." (devam edecek)
Ali Hamza Aydın / diğer yazıları
- ‘Uyarıyorum, herkes ayağını denk alsın, sabrımızı zorlamasın’ / 11.11.2024
- Satır aralarını dolduran lider / 22.09.2024
- ‘Bu iktidarın görevi BOP'a hizmet etmekti’ / 18.09.2024
- Tarihin ilk yazılı anayasası: Medine Vesikası / 28.08.2024
- Atatürk: ‘Geri kalmışlığın sebebi din değildir’ / 03.09.2023
- Hüseyin Baş ile Türkiye gündemi / 27.08.2023
- İslam’ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali’dir / 01.05.2023
- Peygamberimizin ilk öğrencisi Ali’dir / 30.04.2023
- Münafıklığın alametleri ve münafıkların özellikleri / 23.04.2023
- Peygamber Efendimizi tanımak -2 / 22.04.2023
- Satır aralarını dolduran lider / 22.09.2024
- ‘Bu iktidarın görevi BOP'a hizmet etmekti’ / 18.09.2024
- Tarihin ilk yazılı anayasası: Medine Vesikası / 28.08.2024
- Atatürk: ‘Geri kalmışlığın sebebi din değildir’ / 03.09.2023
- Hüseyin Baş ile Türkiye gündemi / 27.08.2023
- İslam’ın, Hz. Peygamberin ilk fedaisi Ali’dir / 01.05.2023
- Peygamberimizin ilk öğrencisi Ali’dir / 30.04.2023
- Münafıklığın alametleri ve münafıkların özellikleri / 23.04.2023
- Peygamber Efendimizi tanımak -2 / 22.04.2023