Vatikan işin içine bu kadar aleni girmişse bölgede tehlike çanları çalıyor demektir. Bu coğrafyada güçlü bir ülke istenmiyor. Silahlı bir müdahale gerçekleşmeden evvel kesinlikle fikri bir işgal sağlanıyor. Unutmayalım 2003'teki fiili işgal gerçekleştiğinde demokrasi bekleyen bir kısım insanlar çiçeklerle karşılamıştı, ABD askerlerini. Sonuç, milyonlarca Iraklı bu işgalde ya hayatını kaybetti ya da memleketini evini terk etmek zorunda kaldı. Ülkenin namusu her anlamda çiğnendi. Binlerce çocuk, kolsuz bacaksız, anasız babasız kaldı. On binlerce kadın ve çocuk tecavüze uğradı. Ve Irak yönetimi paramparça oldu. Etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerine kurulu yönetimler öne çıktı.
Şimdi Papanın kafasının arkasına denk getirilerek çekilmiş olan fotoğrafa bakarak Barzani yönetiminin iştahı kabarıyor belki ama inanın bu coğrafyada güçlü bir Kürt devleti de kurgulanmıyor. Burada istenen birbirini yiyen, devlet olma özelliği bulunmayan küçük yönetimler. ABD'nin bölgede istediği Kuzey Kürdistan, Güney Kürdistan ve hatta Doğu Kürdistan.
Bu harita Prof. Dr. Haydar Baş 'ın Körfez Harekatından beri yaptığı uyarılarda, ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösteriyor aslında. Gerek askeri, gerekse "dinlerarası diyalog" adı altında atılan adımlar, dini ziyaretlerle barışçıl bir organizasyon gibi medyaya servis edilen bu hareketlerin hepsi bölgeyi bölük pörçük etmek için kurgulanmış planlar.
Prof. Dr. Haydar Baş 2014 yılında Necef'e yaptığı ziyarette "Ben orda şunu gördüm Vatikan'ın oraya el attığını kuşatmak üzere olduğunu gördüm." Diyor ve ilgililere gerekli uyarıları yaptığını söylüyordu. Şu gelinen noktaya bakınız ki Papa Irak'ta vaktinde ABD askerlerinin karşılandığından da daha büyük bir sevinç ve coşku ile karşılandı. Genel Başkanımız Hüseyin Baş'ın "Papa müslüman kanı üzerinde dans ediyor" veciz ifadesi aslında olayı çok güzel betimliyor. Müslümanlar olarak, bir türlü ders almıyor ve maalesef tarihi tekerrür haline getiriyoruz.
Şii lider Papa ile görüşüyor, Barzani Papa ile görüşüyor, Papa danslarla devlet töreni ile karşılanıyor. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt paydasında buluşmak zorundayız, Tevhidin Merkezi Ehl-i beyttir diyerek yaptığı ikazlarına kulaklarını tıkayanlar Papadan medet bekliyor.
Sakın komşudaki bu gelişmelerden bize ne, demeyin. Bizi siyasetin günlük ayak oyunları ile oyalayan siyasilere ve bu olayı sıradan bir dini ziyaret gibi servis eden medya kuruluşlarına aldanmayın. Bu ülkenin gerek iç gerek dış siyasetini en doğru tespitlerle değerlendirip uyarılarda bulunan ve çözümler sunan, felaketleri çok önceden haber veren tek bir siyasi parti var, Bağımsız Türkiye Partisi. Ve bu ziyaret çok büyük bir depremin habercisi. Prof. Dr. Haydar Baş'ın başlattığı bu büyük Tevhid hareketi yerine Papaya sarılanların coğrafyayı büyük bir kaosun ortasına sürüklediğini görelim artık.
Dinlerarsı Diyalog ve Hoşgörü adı altında Vatikan eli ile BOP hızla ilerliyor. Acilen uyanıp hem Milli Ekonomi Modeli ile maddi sıkıntılarımızdan kurtulmalı, hem de Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt'tir anlayışı etrafında sımsıkı birleşerek işgal tehlikesini bertaraf etmeli, coğrafyada huzur kaynağı olmalıyız. Bu ziyaretten ne Şii'ye ne Barzani'ye ne Sünnilere ne de ülkemize hayır gelir.
Genel Başkanımız Hüseyin Baş'ın dediği gibi, Papa çizgisinde değil Babamın çizgisinde buluşalım.
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022