t Oruç, ikinci fecirden başlayarak güneşin batışına kadar yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden nefsi kesmek, demektir.
Oruç kelimesinin Arabçası, siyam ve savm'dır ki, nefsi tutmak ve engellemek manasınadır. "Siyam" sözü, Savm'ın çoğulu olarak da kullanılır. Din deyiminde "Müftırat" (oruç bozucu) denilen şeylerden, nefsi gerçekten veya hükmen yasaklamak bir imsak (oruç tutmak)tır. Yanılarak ve unutarak bir şey yeyip içildiği takdirde hükmen imsak bulunmuş olacağından oruç bozulmuş olmaz.
t İmsak sözünün karşıtı İftar'dır. Şöyle ki: hiç oruç tutmamak, bir iftar olduğu gibi, güneşin batışından sonra orucu açmak da bir iftardır. Oruçlu iken orucu bozacak bir şeyin yapılması da bir iftardır. İftar eden kimseye "Muftır" denildiği gibi, orucu bozan şeylerden her birine de "Muftır" denilir. Bunun çoğulu "Muftırat" dır.
t Ramazan-ı Şerif ayına Şehr-i Sıyam (Oruç ayı) denir. Ramazan bayramına da, imsaka son verileceği için İftar bayramı denilir. Bayram anlamına gelen
t Ramazan orucu, peygamberin hicretinden bir buçuk sene sonra Şaban ayının onuncu günü faz kılınmıştır. Bunun farziyeti kitab, sünnet ve icma ile sabittir. "Oruç size farz kılındı", (Bakara: 183) ayet-i kerimesi bunu emretmektedir.
Orucun Nevileri
Oruçlar: Farz, vacib, nafile ve mekruh nevilerine ayrılır. Farz ve vacib oruçlar da belirli ve belirsiz kısımlara ayrılır. Şöyle ki; Ramazan ayı orucu, belirli bir farzdır. Kaza ve kalan Ramazan ayına ait oruçlarla keffaret olarak tutulacak oruçlar da belirsiz birer farzdır. Bunlar, istenilen mubah günlerde tutlabilir.
Belli bir günde tutulması adanan bir oruç, belirli bir vacibdir. Herhangi bir gün, herhangi bir ay, veya herhangi bir hafta gibi, belirlenmeyip tutulması adanan bir oruç da belirsiz bir vacibtir.
Adanan itikaf oruçları da birer belirli vacib demektir ki, itikaf zamanlarına mahsustur.
Oruç kelimesinin Arabçası, siyam ve savm'dır ki, nefsi tutmak ve engellemek manasınadır. "Siyam" sözü, Savm'ın çoğulu olarak da kullanılır. Din deyiminde "Müftırat" (oruç bozucu) denilen şeylerden, nefsi gerçekten veya hükmen yasaklamak bir imsak (oruç tutmak)tır. Yanılarak ve unutarak bir şey yeyip içildiği takdirde hükmen imsak bulunmuş olacağından oruç bozulmuş olmaz.
t İmsak sözünün karşıtı İftar'dır. Şöyle ki: hiç oruç tutmamak, bir iftar olduğu gibi, güneşin batışından sonra orucu açmak da bir iftardır. Oruçlu iken orucu bozacak bir şeyin yapılması da bir iftardır. İftar eden kimseye "Muftır" denildiği gibi, orucu bozan şeylerden her birine de "Muftır" denilir. Bunun çoğulu "Muftırat" dır.
t Ramazan-ı Şerif ayına Şehr-i Sıyam (Oruç ayı) denir. Ramazan bayramına da, imsaka son verileceği için İftar bayramı denilir. Bayram anlamına gelen
t Ramazan orucu, peygamberin hicretinden bir buçuk sene sonra Şaban ayının onuncu günü faz kılınmıştır. Bunun farziyeti kitab, sünnet ve icma ile sabittir. "Oruç size farz kılındı", (Bakara: 183) ayet-i kerimesi bunu emretmektedir.
Orucun Nevileri
Oruçlar: Farz, vacib, nafile ve mekruh nevilerine ayrılır. Farz ve vacib oruçlar da belirli ve belirsiz kısımlara ayrılır. Şöyle ki; Ramazan ayı orucu, belirli bir farzdır. Kaza ve kalan Ramazan ayına ait oruçlarla keffaret olarak tutulacak oruçlar da belirsiz birer farzdır. Bunlar, istenilen mubah günlerde tutlabilir.
Belli bir günde tutulması adanan bir oruç, belirli bir vacibdir. Herhangi bir gün, herhangi bir ay, veya herhangi bir hafta gibi, belirlenmeyip tutulması adanan bir oruç da belirsiz bir vacibtir.
Adanan itikaf oruçları da birer belirli vacib demektir ki, itikaf zamanlarına mahsustur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.