Allah'a şükürler olsun ki, yine bir rahmet ve bereket ayı, 11 ayın sultanı, oruç ve ibadet ayı, Kur'an ayı, ümmetin ayı, mağfiret ayı, zekat ve yardımlaşma ayı, birlik ve kaynaşma ayı, teravih ayı ve daha nice güzel özelliklere sahip olan, içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'ni barındıran mübarek Ramazan ayına kavuştuk.
Cenab-ı Hak, bu seçilmiş ve sevilmiş ayın tamamını oruçla geçirmemizi farz kılmıştır.
"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." (Bakara, 183)
"(Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır." (Bakara, 184)
Bir kudsi hadiste Cenab-ı Hak, "Recep benim ayım, Şaban Habibimin ayı, Ramazan da mü'min kullarımın ayıdır" buyurmaktadır.
Cenab-ı Hak, bu mübarek ayı hakkıyla idrak edebilmeyi, rızasını kazanabilmeyi, bu ay hürmetine sevdikleriyle beraber istikamet üzere olabilmeyi bizlere nasip eylesin.
Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimizin de Ramazan ayı ve oruç tutmanın faziletiyle alakalı birçok hadisi şerifi vardır:
"Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Mâlik, terâvîh no: 2, s. 113; Abdürrezzâk, no. 7719).
Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan; Dedim ki: "Ey Allah Resûlü! Bana Allah'ın beni yararlandıracak olduğu bir şeyi emret!" Şöyle buyurdu: "Oruç tutmalısın, çünkü oruç gibi (bir ibadet) yoktur." (Nesâî, siyâm 43/1-4, IV, 165-6).
Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu: "Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yedi yüze kadar katlanır. Allah buyurdu ki: Ancak oruç müstesna. Çünkü o Benim içindir; onun mükâfatını ancak Ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf Benim için terk eder. Oruçlunun iki sevinci vardır. Birinci sevinç iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur." (Tayâlisî, no. 2413; Abdürrezzâk, no. 7893).
"Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (onun için) kalkandır." (Nesâî, siyâm 43, IV, 167).
"Namaz, oruç ve zikir, Allah yolunda harcamaktan (sevap bakımından) yedi yüz kat fazladır." (Ebû Dâvud, no. 2498 ve el-Hâkim, II, 78).
"Kim Allah yolunda farz orucu olarak bir gün oruç tutarsa Allah, onu cehennemden, yerler ve gökler arasındaki mesafe kadar uzaklaştırır. Kim de bir gün nâfile oruç tutarsa, Allah ondan cehennemi gök arası kadar mesafe uzaklaştırır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr).
"Cennette Reyyân adında bir kapı vardır. Bu kapıdan oruçlular çağırılır. Kim oruçlulardan ise oraya girer, oraya giren asla susamaz." (Buhari ve Müslim).
"Üç kişi vardır ki, duaları geri çevrilmez: İftar edinceye kadar oruçlu, adil hükümdar ve mazlumun duası." (Tirmizî, 1905).
"Her şeyin bir zekâtı vardır, bedenin zekâtı ise oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır." (İbn Mâce, no. 1745).
"Oruçlunun yanında oruç tutmayanlar yemek yediklerinde, melekler onun için (sabrına karşılık) Allah'tan mağfiret dilerler." (Tirmizî, no. 784-6).
Ramazan ayını "oruç ve ibadetlerle Allah'a yaklaşmaya vesile" olarak ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu mübarek ayın Cenab-ı Hakk'ın muradı doğrultusunda hakkıyla idrak edilebilmesi için özetle şu tavsiyelerde bulunmaktadır:
"Ramazan gecelerinde dedikodu, fitne ve gıybet gibi davranışlardan kaçınılmalı, ibadetle geçirilmeli"
"Bu ay ibadetlerin çokça yapılmaya gayret edildiği, bilakis Kur`an-ı Kerim'in tilavet edildiği, hatmedildiği ve ayrıca mukabele ile okunduğu bir aydır. Her kim Kuran'ı, bu güzel ay içerisinde okur ise Kur'an'ın da ruz?i mahşerde şefaati olacaktır, okuyanın da şefaati olacaktır"
"Oruç, hem ibadettir, hem de insanların sağlığı için Allah'ın bir emridir."
"Bu ayın içerisinde bin aydan hayırlı Kadir gecesi var. Ramazan'ın 27. gecesi olduğunu cumhur İslam âlimleri buyurmuşlarsa da bence birinci geceden itibaren "bu gece Kadir gecesidir" demek suretiyle gecelerimizi değerlendirelim."
"Kullar olarak bu ayda affolunmayı, Allah'ın istediği manada kemale yükselmeyi, Peygambere (s.a.v.) arkadaş, dost olmayı, temizlenmeyi, ayrıca orucu sadece midemizi aç bırakmak gibi kaba bir idrak içinde değil, bütün organlarımıza tutturmayı gaye haline getirelim ki Allah da bizden bu yaptığımız güzel işleri kabul edip, bizleri mağfiret eylesin."
"Kazandığımız servetin zekâtını bu ayda verirsek Ramazan dışında verdiğimiz zekâttan bu daha efdaldir. Çünkü bu ayda ne yaparsanız yapın, yapılan ibadetlerin büyük efdaliyeti var. Bundan dolayı bu ayda malımızı temizleyelim. Zekât malın temizlenmesidir."
"Teravih Peygamberimizin her dönem kıldığı müekked sünnettir. Türkiye'de her ne hikmetse bilen de konuşur, bilmeyen de konuşur. Sanki vatandaşa faydası varmış gibi "yok teravih namazı 12 rekat kılınır, yok şu kadar kılınır" deyip dururlar. Vatandaş bunu 20 kılsa ne kaybeder. Niye illa "sen 8 rekat kılsan olur" deyip duruyorsun. Bu, ona ruhsat tanımak değildir, ibadet ruhunu öldürmektir. İbadetin insana kazandırdığı bir zevk?i manevi vardır. Buna biz feyiz deriz. İbadeti ne kadar fazla yaparsanız yapma arzunuz, işin içine girme arzunuz o kadar fazla olur."
Cenab-ı Hak, tutacağımız oruçlarımızı, yapacağımız bütün ibadetleri kabul eylesin.
Cenab-ı Hak, bu seçilmiş ve sevilmiş ayın tamamını oruçla geçirmemizi farz kılmıştır.
"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." (Bakara, 183)
"(Size farz kılınan oruç), sayılı günlerdedir. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan ise, diğer günlerde, tutamadığı günler sayısınca tutar. Ona dayanıp kalacaklar üzerine de bir yoksulu doyuracak kadar fidye gerekir. Her kim de hayrına fidyeyi artırırsa, hakkında daha hayırlıdır. Bununla beraber, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır." (Bakara, 184)
Bir kudsi hadiste Cenab-ı Hak, "Recep benim ayım, Şaban Habibimin ayı, Ramazan da mü'min kullarımın ayıdır" buyurmaktadır.
Cenab-ı Hak, bu mübarek ayı hakkıyla idrak edebilmeyi, rızasını kazanabilmeyi, bu ay hürmetine sevdikleriyle beraber istikamet üzere olabilmeyi bizlere nasip eylesin.
Hz. Peygamber (s.a.v.) efendimizin de Ramazan ayı ve oruç tutmanın faziletiyle alakalı birçok hadisi şerifi vardır:
"Her kim inanarak ve karşılığını sırf Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Mâlik, terâvîh no: 2, s. 113; Abdürrezzâk, no. 7719).
Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan; Dedim ki: "Ey Allah Resûlü! Bana Allah'ın beni yararlandıracak olduğu bir şeyi emret!" Şöyle buyurdu: "Oruç tutmalısın, çünkü oruç gibi (bir ibadet) yoktur." (Nesâî, siyâm 43/1-4, IV, 165-6).
Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu: "Âdemoğlunun her amelinin sevabı on mislinden yedi yüze kadar katlanır. Allah buyurdu ki: Ancak oruç müstesna. Çünkü o Benim içindir; onun mükâfatını ancak Ben vereceğim. Çünkü o, şehvetini ve yemesini sırf Benim için terk eder. Oruçlunun iki sevinci vardır. Birinci sevinç iftar ettiği zaman, ikinci sevinç de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur." (Tayâlisî, no. 2413; Abdürrezzâk, no. 7893).
"Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (onun için) kalkandır." (Nesâî, siyâm 43, IV, 167).
"Namaz, oruç ve zikir, Allah yolunda harcamaktan (sevap bakımından) yedi yüz kat fazladır." (Ebû Dâvud, no. 2498 ve el-Hâkim, II, 78).
"Kim Allah yolunda farz orucu olarak bir gün oruç tutarsa Allah, onu cehennemden, yerler ve gökler arasındaki mesafe kadar uzaklaştırır. Kim de bir gün nâfile oruç tutarsa, Allah ondan cehennemi gök arası kadar mesafe uzaklaştırır." (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr).
"Cennette Reyyân adında bir kapı vardır. Bu kapıdan oruçlular çağırılır. Kim oruçlulardan ise oraya girer, oraya giren asla susamaz." (Buhari ve Müslim).
"Üç kişi vardır ki, duaları geri çevrilmez: İftar edinceye kadar oruçlu, adil hükümdar ve mazlumun duası." (Tirmizî, 1905).
"Her şeyin bir zekâtı vardır, bedenin zekâtı ise oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır." (İbn Mâce, no. 1745).
"Oruçlunun yanında oruç tutmayanlar yemek yediklerinde, melekler onun için (sabrına karşılık) Allah'tan mağfiret dilerler." (Tirmizî, no. 784-6).
Ramazan ayını "oruç ve ibadetlerle Allah'a yaklaşmaya vesile" olarak ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu mübarek ayın Cenab-ı Hakk'ın muradı doğrultusunda hakkıyla idrak edilebilmesi için özetle şu tavsiyelerde bulunmaktadır:
"Ramazan gecelerinde dedikodu, fitne ve gıybet gibi davranışlardan kaçınılmalı, ibadetle geçirilmeli"
"Bu ay ibadetlerin çokça yapılmaya gayret edildiği, bilakis Kur`an-ı Kerim'in tilavet edildiği, hatmedildiği ve ayrıca mukabele ile okunduğu bir aydır. Her kim Kuran'ı, bu güzel ay içerisinde okur ise Kur'an'ın da ruz?i mahşerde şefaati olacaktır, okuyanın da şefaati olacaktır"
"Oruç, hem ibadettir, hem de insanların sağlığı için Allah'ın bir emridir."
"Bu ayın içerisinde bin aydan hayırlı Kadir gecesi var. Ramazan'ın 27. gecesi olduğunu cumhur İslam âlimleri buyurmuşlarsa da bence birinci geceden itibaren "bu gece Kadir gecesidir" demek suretiyle gecelerimizi değerlendirelim."
"Kullar olarak bu ayda affolunmayı, Allah'ın istediği manada kemale yükselmeyi, Peygambere (s.a.v.) arkadaş, dost olmayı, temizlenmeyi, ayrıca orucu sadece midemizi aç bırakmak gibi kaba bir idrak içinde değil, bütün organlarımıza tutturmayı gaye haline getirelim ki Allah da bizden bu yaptığımız güzel işleri kabul edip, bizleri mağfiret eylesin."
"Kazandığımız servetin zekâtını bu ayda verirsek Ramazan dışında verdiğimiz zekâttan bu daha efdaldir. Çünkü bu ayda ne yaparsanız yapın, yapılan ibadetlerin büyük efdaliyeti var. Bundan dolayı bu ayda malımızı temizleyelim. Zekât malın temizlenmesidir."
"Teravih Peygamberimizin her dönem kıldığı müekked sünnettir. Türkiye'de her ne hikmetse bilen de konuşur, bilmeyen de konuşur. Sanki vatandaşa faydası varmış gibi "yok teravih namazı 12 rekat kılınır, yok şu kadar kılınır" deyip dururlar. Vatandaş bunu 20 kılsa ne kaybeder. Niye illa "sen 8 rekat kılsan olur" deyip duruyorsun. Bu, ona ruhsat tanımak değildir, ibadet ruhunu öldürmektir. İbadetin insana kazandırdığı bir zevk?i manevi vardır. Buna biz feyiz deriz. İbadeti ne kadar fazla yaparsanız yapma arzunuz, işin içine girme arzunuz o kadar fazla olur."
Cenab-ı Hak, tutacağımız oruçlarımızı, yapacağımız bütün ibadetleri kabul eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025