Tahminim, dünya ekonomik krizi ve Ortadoğu'da olup bitenler ile ilgili farklı bilim adamlarının görüşleri Türk okuyucuların dikkatini çekmektedir. Bugün, bizzat tanıdığım, Moskova Hümaniter Üniversitesi Temel ve Uygulamalı Çalışmalar Enstitüsü Rus Araştırma Merkezi Müdürü, Sistemik Stratejik Analiz Enstitüsü Müdürü, Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Bilimsel Bilgi Enstitüsü Asya ve Afrika bölüm başkanı, 'Doğu ve Afrika Çalışmaları' dergisi Baş Editörü, 10 monografi dahil, 400 bilimsel makalesi mevcut, hizmetleri ABD ve Avrupa'da yayınlanan Andrey Fursov'un Rus gazetesine verdiği kısaltılmış röportajı sunmak istiyorum;-Uzun süren küresel kriz tamamen beklenmedik bir sonuca yol açmıştır, orta sınıf kayboluyor. Kim çalışacak ve vergi ödeyecek?-Modern dünya oldukça katı yapılandırılmıştır. Fransız filozof ve ekonomist Jacques Attali'nin ifadesi ile üst katta yeni göçmenler bulunmaktadır. Bu zenginler kolay ikametgâh değiştiriyorlar, onlar Hong Kong'tan Singapur'a, Avrupa'dan Amerika'ya taşınabiliyorlar. En altta Afrika'dan Avrupa'ya göç eden yoksullar bulunmaktadır. Onlar mobil ve hiçbir şeyleri yok. Yeni göçmen zenginler ve fakirler arasında orta sınıf ve işçi sınıfı sıkışıp kaldı. İşte bu insanlar daimi ikamet yerine sahip ve onlar sömürü ve vergi alma nesnesidir. Avrupa'da, bunlardan Afrikalıları, Arapları, Kürtleri barındırmak için bütçeye kesintiler yapılır. Alman gençliği Yeni Zelanda ya da Kanada'ya gittiği zaman, açıkça diyor ki, "Biz gelen parazitleri beslemek istemiyoruz." -Ama bu neden oluyor?-Kapitalizm sistem krizi yaşıyor. Kapitalizmin sorunları çözmek için araçları yoktur, bu sistem içinde çözülemiyor. Kapitalizm yoğunluğa odaklı sistemdir, çelişkilerini kendi çerçevesi dışına çıkararak çözer. Dünya kâr oranı azaldığında, her zaman kapitalist olmayan alandan bir parça koparılarak kapitalist bir çevreye, pazar, hammadde ve ucuz işgücü bölgesine dönüştürülüyordu. Böylece kâr oranı büyümeye başlıyor ve kapitalizm bir sonraki krize kadar yaşamını sürdürmekte idi. Ancak, 1991 yılında anti-kapitalist bölgesi olan SSCB ve Sovyet bloğunun imhası ile kapitalist olmayan alanlar kalmadı. Artık kapitalizm her yerde... Şimdi kendi sorunlarını dökecek hiçbir yer yok, gezegen tükenmiştir.-Bu multikültür (çok kültürlülük) karşıtı rejimler Avrupa'da gerginliği arttırmayacak mı?-Arttıracak. ABD ve dünya kapitalist elitlerine, her zaman rakiplerin zorlukları zevk verir. İstedikleri zaman da zorlukları oluşturabilirler.-Nasıl?-Farklı şekilde. 1. seçenek, Güney'den Avrupa'ya göç ve bir yandan multikültürü (çok kültürlülük) teşvik etmek. Diğer taraftan, gizlice milliyetçilik hareketini desteklemektir. 2. seçenek, Ortadoğu'da bölgesel bir savaş. Suriye'de Suudi Arabistan, Katar ve İsrail ile ittifak içinde bir kısım Anglo-Amerikan elitlerin yapmaya çalıştığı şeydir. Ancak başka bir elit grubu hem de Rusya ve Çin tarafından durduruldu. Jeopolitik ve jeo-ekonomiyi birleştiren şema basittir. Suriye'de çatışmanın tırmanması ve İran'ı kapsayan bölgesel bir savaşa dönüşmesi durumunda, sonuç er ya da geç Hürmüz Boğazı'nın kapatılması olurdu. Petrol fiyatları fırlardı. Kimin işine yarayacak? Irak ve Afganistan'a karşı ABD saldırısının arkasında duran Amerikan petrol şirketlerine... Kaybedenler kimlerdir? Yeterince sorunu olan Çin ve AB. Bu bağlamda, Çin'e yatırım yapan İngiliz sermayesi ve Avrupa bölgesine yatırım yapan Anglo-Amerikan sermayesi Esad rejiminin yenilgisini engellemek için her şeyi yaptı. Ancak, Rusya'nın sert pozisyonu olmadan bunu yapmak mümkün değildi. Ama, dünya kapitalist sınıfının üs olduğu uluslararası topluluğun konsolide pozisyonu durumunda Suriye'yi savunmak çok zor olacaktı.-Ve jeopolitik yön nedir?-Obama'nın arkasında duran gruplar, İran ile ilişkileri geliştirmeye ve bu ülkeyi Ortadoğu'da ana ortak ve müttefik yapmaya istekli. Şimdi Amerika'nın ana ortağı ve müttefiki İsrail. Ama yeni küresel jeopolitik konfigürasyonu ve ABD-Çin rekabeti ışığında İran tercihlidir. İran İsrail'den toprak, demografik ve bölgesel açıdan çok daha olumlu bulunuyor. ABD kendi taraflarına İran'ı kazanmada başarılı olursa, Ortadoğu'da Çin'in konumunu zayıflatacak ve Hindistan-İran bağlamı oluşturacaklardır. Bu bölgenin ABD yönetimi için gerekli olan sabit gerilim korunacak, yalnız Araplara karşıt İsrail yerine, ön plana Şii İran'a karşı duran Ortadoğu'daki Sünni monarşiler, özellikle de Suudi Arabistan çıkacaktır. Bu yeni senaryo, ne Suudileri ne de İsrail'i memnun etmiyor. Bundan dolayı onların isteği, bir bölgesel savaş. İran'ı bitiremeseler de, ABD-İran ilişkilerini berbat etmek peşindeler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hayrat Celal / diğer yazıları
- Rusya, Doların doğal yolla yıkılması taraftarı / 14.07.2014
- Haydar'la hatıralar: Balkonda ezan / 01.07.2014
- 13 Haziran Cuma / 18.06.2014
- İstanbul gezi notları / 27.05.2014
- Rusya'da yeni başbakan kim olacak? / 05.05.2014
- Bu halinizle kimseyi korkutamazsınız! / 30.04.2014
- Anlamıyorlar ki! / 25.04.2014
- Ruan (Ruble+Yuan) para birimine doğru adımlar / 22.04.2014
- 16 Mart sonrası dünya değişti / 14.04.2014
- Haydarla hatıralar / 04.04.2014
- Haydar'la hatıralar: Balkonda ezan / 01.07.2014
- 13 Haziran Cuma / 18.06.2014
- İstanbul gezi notları / 27.05.2014
- Rusya'da yeni başbakan kim olacak? / 05.05.2014
- Bu halinizle kimseyi korkutamazsınız! / 30.04.2014
- Anlamıyorlar ki! / 25.04.2014
- Ruan (Ruble+Yuan) para birimine doğru adımlar / 22.04.2014
- 16 Mart sonrası dünya değişti / 14.04.2014
- Haydarla hatıralar / 04.04.2014