Öğretmenler mutsuz ve umutsuz

Öğretmenlerimiz, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü oldukça mutsuz ve umutsuz bir şekilde kutladı. Hz. Ali efendimiz "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" demişti, bugün ise öğretmenlerimiz maalesef çarpık eğitim sisteminin ve her geçen gün ağırlaşan olumsuz ekonomik şartların kölesi durumundalar.

Geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, bugününü kurtaramıyor, yarınını hiç hayal dahi edemiyor. Öğretmenlerle yapılan anket çalışmaları, onların yaşadığı çıkmazı gözler önüne seriyor.

Eğitim-İş Sendikası'nın 16 bin öğretmenle yaptığı anket çalışmasına göre, öğretmenlerimizin yüzde 83'ü yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalıştıklarını ifade ediyor. Araştırmada, öğretmenlerin yüzde 61'i giderlerinin gelirlerinden fazla olduğunu, yüzde 91'i ise ek iş aramayı düşündüğünü belirtiyor.

Öğretmenlerin yüzde 99.77'si eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin yetersiz olduğunu; yüzde 85.58'i yüksek kira artışları nedeniyle kiralarını ödemekte zorlandıklarını, yüzde 99'dan fazlası öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını söylüyor.

Temmuz 2022'de yapılan zamlarla en yüksek öğretmen maaşı 11 bin 357 liraya, en düşük öğretmen maaşı ise 10 bin 12 liraya yükselmişti. Ancak bu artışlar, TÜİK'in yüzde 85.51, ENAG'ın yüzde 185.34 olarak açıkladığı enflasyonun etkisiyle, Türk-İş'in verilerine göre, Ekim ayında 24 bin 186 lira olan yoksulluk sınırının yarısından bile düşük kaldı. Ayrıca öğretmenlerimizin maaşı tek kişinin yaşam maliyeti olarak hesaplanan 9 bin 750 lira seviyesinde.

Türkiye, Avrupa'da öğretmenlere en düşük maaş veren ülkeler arasında… Öğretmenlerin maaşı, Türkiye'de yıllık 6 bin 240 Euro iken 69 bin 76 Euro ile en yüksek maaş Lüksemburg'da. İsviçre ve Almanya'da öğretmenler yıllık 50 bin Euro'dan fazla kazanırken Danimarka, İzlanda ve Norveç ise 40 bin Euro barajını aşan ülkeler oldu. Türkiye son 11 yılda Euro bazında yüzde 10 oranında öğretmen maaşlarının düştüğü tek ülke oldu.

Türkiye'de öğretmen yoksul, öğretmen kira ödeyemiyor, öğretmen borç batağında, öğretmen düşük maaş alıyor, öğretmenin saygınlığı kalmadı ve en kötüsü öğretmen şiddete maruz kalıyor… Geleceğimiz olan nesillerimizi emanet ettiğimiz öğretmenlere bu kadar zulüm yetmez mi?

Peki, ne yapılması lazım? Öncelikle öğretmenlerimizin önemini çok iyi kavramamız, onlara yeniden saygınlık kazandırmamız lazım, hem düzgün bir eğitim sistemiyle hem de gelirlerini artırıcı bir ekonomik sistemle onları desteklememiz ve baş tacı etmemiz lazım.

Hayatını insanları, vatan ve millet yararına eğitmekle geçirmiş olan büyük öğretmen Prof. Dr. Haydar Baş'ın şu cümleleri öğretmenlerimizin kıymetini çok güzel özetliyor: "Öğretmenlerin kazancı insandır. Her meslek sahibi servet kazanır, para kazanır ama öğretmen insan kazanır. Bu yüzden öğretmenlik kutsal bir meslektir." 

Bence bu sözler, tüm okullarımızın duvarına altın harflerle asılmalıdır.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, öğretmenlerin önemiyle alakalı şu cümleleri ifade etmektedir:

"Öğretmenlik mesleği insan yetiştirmesi hasebiyle kutsal bir meslektir. Yarınlarımızı yetiştiren, topluma kazandıran, tertemiz bir toplum olgusunun oluşması için gecesini gündüzüne katarak çalışan öğretmenlerimiz ülkemizin en önemli yapı taşlarından birisidir. Aydınlık yarınlara endişesiz bakabilmemizin teminatıdır."

"Önemi değer biçilemeyen bu mesleğin işi, bireyleri yetiştirip topluma kazandırmaktır."

"Öğretmenlere ve eğitim sistemine bakış açımız Mustafa Kemal Atatürk gibi olmalıdır. 24 Kasım gününün Öğretmenler Günü olmasına neden olan ruhun yeniden canlanması gerekmektedir."

"Merhum Babam da bir öğretmendi. Hem O'nun anısına, hem de gençlerin hayalleri için kıymetli öğretmenlerimiz, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet anlayışı ile hak ettiği değeri Bağımsız Türkiye Partisi iktidarında bulacaktır. Eğitimde kronikleşen sorunlar bizim dönemimizde çözülecektir."

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, kendisine sorulan "Milletvekili maaşları ne kadar olsun?" sorusuna "Öğretmen maaşlarını geçmesin" diye cevap vermiştir. Bugün milletvekili maaşı 56 bin lira, öğretmen maaşı ise 10 bin lira civarında. Milletvekili maaşı öğretmen maaşından 5.6 kat daha fazla…

Öğretmenler yaşadıkları sorunları demokratik hakları gereği dile getirince de hükümet yetkilileri onlara "çapulcu" diyorlar.

Öğretmen maaşları en azından yoksulluk sınırının üstünde olmalıdır. Türk-İş'in yoksulluk sınırı dikkate alındığında 25 bin liradan aşağıya olmamalıdır.

Ata'mızın vasiyeti gereği de milletvekili maaşları da bu rakamı aşmamalıdır!

Mevcut kapitalist sistemle öğretmenler için elbette ki bu rakamları hayal etmek bile mümkün değil ama Milli Ekonomi Modeli ile bunların çok daha fazlasını vermek mümkün. BTP lideri Hüseyin Baş, çözüm için sistemin değişmesi gerektiğini vurguluyordu; evet, gerçek çözüm ancak Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezi ile sağlanabilir.