ABD Başkanı Obama, siyah rengiyle, sürekli papağan gibi tekrar edilen gizli Hüseyin ismiyle, etrafına gülücükler dağıtmasıyla, milliyetçisine, ulusalcısına ve dindarına "damardan giriş" diyebileceğimiz sözleriyle farklı bir ABD başkanı imajı çizdi ama Türkiye'den talep ettiklerinin şahin görünümlü Bush'tan hiçbir farkı yoktu.Sadece görünüm farklı, üslup farklı?Dünkü yazımda Obama'nın bu seyahatinin "ABD'nin maskeli şovu" olduğunu belirtmiştim.Şimdi Obama maskesiyle ABD bizden neler istedi kısaca madde madde ifade edelim. Tabii ki süslü ifadeleri, yıkama ve yağlamaları, sırt sıvazlamaları da bir kenara bırakalım, sadede gelelim. Obama şunları dedi:* Heybeliada Ruhban Okulu'nu açın.* Azınlıklara daha geniş haklar tanıyın.* Geçmişinizle yüzleşmekten korkmayın, yani 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak kabul edin. Bu noktada bizi yormayın, Ermeni liderlerle bir araya gelip bu sonuca siz ulaşın.* Ermenistan'a sınırlarınızı açın.* Birleşik Kıbrıs'ın oluşmasını destekleyin, yani KKTC'yi ortadan kaldırın, askerinizi ve yerleşiklerinizi geri çekin.* İsrail'in güvenlik kaygılarının meşru olduğunu takdir edin. İsrail'i terörün vurmasını engelleyin. Burada terör dediği İran, Filistin ve Lübnan'daki Hizbullah?* Suriye ile İsrail için yaptığınız arabuluculuğu Filistin'le de yapın. Yani Filistinlileri ve Suriyelileri İsrail için dizginleyin.* İran'ın nükleer çalışmalarına devam etmesine müsaade etmeyin.* Irak hükümeti ve de Barzani'yle masaya oturun, anlaşın. Yani Barzani'yi resmen tanıyın.* Terörle mücadelede -İslam ülkelerinin işgalinde- her zaman ABD'nin yanında olun. Gerektiğinde ABD için canınızı ortaya koyun.* AB sürecinizi şiddetle destekliyoruz, aynen devam edin. AB sürecinde verdiğiniz tavizler işimize geliyor.* Teröre karşı biz şiddet kullanıyoruz, ama siz sakın kullanmayın. Yani PKK'ya genel af çıkarın ki mücadelelerini siyasi arenada devam etsinler.Ve daha nice talepler?Tabii bunlar Obama'nın Mecliste ya da diğer yerlerde yaptığı basına açık konuşmalardan çıkardıklarımız. Kapalı kapılar ardında istedikleri tavizleri ve de isteme üslubunu bilemiyoruz.İşin garip tarafı bu taleplerin hiçbiri Bush'un istediklerinden farklı değil, ama Obama'yı alkışlıyoruz, neden? Uluslar arası diplomaside üslup da önemlidir, ama bu taviz taleplerinden sonraki bir konudur. Yukarıda belirttiğimiz ya da belirtemediğimiz taleplerden hangisi Türkiye'nin çıkarına?Heybeliada Ruhban Okulu çok faydalıydı da biz neden kapattık? Şimdi de kalkmışız yeniden aç diyenleri alkışlıyoruz? Kurtuluş savaşı yıllarında Yunan ordusunu İzmir'de karşılayıp takdis eden bu okulun mezunu biri değil miydi? Yine aynı yıllarda Trabzon'da Pontus devletini ilan eden bu okulun mezunu değil miydi?Kıbrıs'ta 1974 öncesi Türklerin katliam emrini veren bu okulun mezunlarından olan Makarios'lar değil miydi?Peki, ya sözde soykırım masalı? 1915'li yıllarda asıl soykırıma tabi tutulan Türk milleti olmasına rağmen, sırf ABD Başkanı Obama güler yüzlü olduğu için, siyah renkli olduğu için, isminde gizli Hüseyin olduğu için Türk milletini katledenlere boyun eğerek eyvallah mı diyelim? Unutmayalım ki gerçek müttefik, gerçek dost, tarihte yapmadığın şeyden dolayı seni asla suçlamaz, yargılamaz.Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, sürekli Hüseyin ismine vurgu yapılıyor. Öncelikle Hüseyin ismine Ehli Beyt ismi olması sebebiyle saygımızın ve sevgimizin sonsuz olduğunun altını çizerim. Fakat bir Müslüman asla ahmak değildir.Neticede Osmanlı'yı arkadan vurarak Hicaz bölgesini İngilizlere açan kişinin ismi de Şerif Hüseyin değil miydi? Hem de başında "şerif"i de var.Demek ki her şey isimle bitmiyor, cami ziyaret etmekle de bitmiyor, Atatürk'e iltifatlar yağdırmakla da bitmiyor. Çünkü Irak'ta yüzlerce cami yerle bir edildi, milyonlarca masum Müslüman katledildi. Şimdi de Atatürk'ün kurduğu Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti siyahi maskeli ABD potasında eritilmeye çalışılıyor.Artık Müslüman Türk milleti olarak hiçbir maskeye aldanmamalı, her sırt sıvazlayanı da dost zannetmemeliyiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025