Düne kadar sadece dilde bildiğim Ehl-i Beyt ve 12 İmam gerçeğini Prof. Dr. Haydar Baş hocamın vesilesiyle bildiğim, inandığım ve anladığım kadarıyla anlatmaya başladığımdan bugüne kadar gerek akraba ve gerekse arkadaş çevrelerimde, "konuşmalarınızda, yazılarınızda neden hep Ehl-i Beyt'ten, 12 İmam'dan örnekler veriyorsunuz" gibi sorularla karşılaşıyorum.
İnsanımıza adeta gökkuşağının tek rengi anlatılmış ve gökkuşağı atıyorum sarı denmiş. Haliyle gökkuşağı denilince insanımızın aklına sadece o renk geliyor.
Oysa gökkuşağında bütün renklerin farklı tonları var ve hepsinin ortak adıdır gökkuşağı. İslam da böyle.
Örneğin bir kişi, Hanefi mezhebine veya Şafi veya Caferi mezhebine ya da diğerlerine mensup. Mezhebi hakkında bildikleri de birilerinin anlattığı.
İşte milletimizin çok büyük çoğunluğu sadece bildiklerini tek hak kabul ediyor ve farklı bir kavram, isim veya tanımlama duyduğunda şüpheli yaklaşıyor.
Aynen Ehl-i Beyt'in üstünlüğü ve 12 İmam gerçeğinde olduğu gibi. Tabi, orman çakalsız olmaz.
Fitne odakları Sakife'den bugüne ve İmam Mehdi (a.s) zuhuruna kadar aktif olacaktır. O kişi ve odakları kale almaya, muhatap olmaya gerek yok. Allah'ın (c.c) nurunu tamamlayacağı muhakkaktır.
Neden Ehl-i Beyt ve Hak İmamları anlatıyoruz, sorusuna gelirsek! En başta Hz. Muhammed olmadan ne iman olur, ne Ehl-i Beyt olur, ne Hak İmamlar olur. Bu kati bir ilahi gerçektir.
Şimdi! Peygamberimiz (s.a.v) bir aynadır. Neyin aynası? Kur'an-ı Kerim'in. Allah'ın selamı üzerlerine olsun Hz. Fatıma, İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Zeynelabidin, İmam Muhammed Bakır, İmam Cafer, İmam Kazım, İmam Ali Rıza, imam Muhammed Taki, İmam Ali Naki, İmam Hasan el-Askeri ve İmam Muhammed Mehdi de, Hz. Muhammed'in aynalarıdır.
Şöyle bir örnek vereyim; bugün iletişim kablolu ve kablosuz ağlar üzerinden yapılıyor. Bir televizyon yayınını izlemek için alıcınız olması şarttır. Televizyonunuz ne kadar kaliteli olursa olsun alıcınız yoksa yayın izleyemezsiniz.
Ya da birisiyle görüşmek için bir operatörün abonesi olmak zorundasınız. Telefonunuz en son model olsa bile bir şebekeye bağlı değilseniz iletişim kuramazsınız.
Bu mealde Ehl-i Beyt ve 12 Hak İmamlar, Allah (c.c) ve Hz. Peygamberin (s.a.v) yansıtıcılarıdır. Onlara inanmadan Yüce Allah'a ve Habibine ulaşamazsınız. Onlar, Allah'ın kitabını ve Hz. Peygamberi, Müslümanlara ve insanlığa yansıtırlar.
Kavramlar
En çok muhatap olduğum sorulardan birisi de, 'aleyhi selam' (a.s) hitabı. 85 bin cami, emeklilerle 350 bin kişilik bir kadroya sahip Diyanetişleri bu konuları gündeme almadığı için vatandaşımız, bizlerin yazı ve konuşmalarımızda İmam Ali aleyhi selam veya İmam Hüseyin aleyhi selam, hitaplarımıza; "aleyhi selam, Peygamberler için kullanılır. Neden Onlar için kullanıyorsunuz" gibi masum sorular soruyorlar.
'Aleyhi selam', Allah'ın selamı onun üzerine olsun manasındadır. Hz. Ali dedikten sonra Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun, diyoruz.
Bu yazıyı okuyan kardeşim! 'Aleyke selam' Ne dedim ben? Bu yazıyı okuyan kardeşim, Allah'ın selamı senin üzerine olsun. Yanlış mı? Asla. Konu anlaşıldı sanırım.
Peygamberimizin yasakladığı salavat
Peygamberimizin ismi geçince salavat getirmek farzdır. Kitaplarda, Hz. Peygamberin isminin ardından (s.a.v) yani sallallah-u aleyhi vesellem (Allah'ın selamı üzerine olsun) ifadesi geçer.
Çok büyük bir hata yapıyormuşuz. Peygamberimiz (s.a.a.v) böyle selam vermemizi yasaklamış.
Peygamberimiz "Bana eksik salâvat getirmeyin" buyurdu. "Ey Peygamber, eksik salâvat nedir?" diye sorulunca da "Allahumme salli ala Muhammed, deyip susmanızdır; Allah kâmildir ve kâmil olmayan bir şeyi kabul etmez." (Sahihi Buhari, c.4, s.118).
Peki, nasıl salavat getireceğiz?
"Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem" Yani Hz. Peygamber'e ve Onun Ehl-i Beyt'ine salat-ü selam olsun".
Bundan dolayı yazılarımızda (s.a.a.v) ibaresini kullanıyoruz.
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025