25 Ocak 2023 tarihli yazımın başlığı 'İsveç artık NATO üyesi' şeklindeydi ve şunları yazmıştım:
'Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa, yarım hisse mi verdi?
'Tarih'i "tekerrür' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?'
Merhum M. Akif Ersoy'un bu dizeleri hem milletimizin, hem de bu milletin önüne geçenlerin özetidir.
Milletin önüne geçenler, tarihten ders almadı. Milletimiz ise idarecilerine dersini vermedi. Haliyle aynı tarih tekerrür ediyor. Son örneği İsveç'te yaşandı.
İsveç'te bir melun kutsal kitabımızı yaktı. İsveç hükümeti 'özgürlük' dedi. Türkiye ayağı kalktı. Ama en çok ayağı kalkan AKP idi.
Bütün kurmayları, vekilleri, trolleri televizyonlara koştular, açıklamalar yaptılar, taglar açtılar, pozlar verdiler.
Özetle, 'İsveç'i en yüksek perdeden kınıyorlarmış, bu şahsın yaptığı kabul edilemezmiş, bu insanlık ayıbıymış, faşistlikmiş, lanetliyorlarmış'.
Sayın Erdoğan, Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş ve tüm AKP camiasına sormak istiyorum: 'Siz lanetleme, kınama makamında mısınız?'
Bırakın lanetlemeyi, kınamayı biz millet olarak yapalım. Siz icra makamında değil misiniz?
En son AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(İsveç'te Kuran-ı Kerim'in yakılması) Böyle bir kepazeliğe izin verenlerin NATO'ya üyelik konusunda artık bizden bir destek bekleyemeyecekleri açıktır" dedi.
6 ay geçti. Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi ve başta ABD olmak üzere, NATO Başkanı ve de AB'li devlet başkanları kapımıza dayandı ve 'artık İsveç'in onaylama vakti' diyorlar.
Sayın Erdoğan ve hükümeti, 'hayır' diyebilir mi? Diyemeyeceğini 6 ay önce yazdım. Yine diyemeyecekler. Zaten İsveç, NATO'ya girmeden NATO, İsveç'e çok girdi bile.
Finlandiya'nın üyeliğine de hayır, diyorduk. Birkaç tane teröristi iade ettiler, 'evet' dedik ve NATO üyesi oldular.
Ama Finlandiya'daki PKK varlığı, bizzat Finlandiya'nın ve de batının PKK'ya desteği aynen devam ediyor.
İsveç'te de değişen bir şey yok. Devlet yöneticileri, Kuran'ı Kerim'in yakılması kabul edilemez, dediler. Türkiye'nin terör konusundaki hassasiyetlerini anlıyoruz, dediler. Hepsi bu kadar.
En son İsveç yüksek mahkemesi, Kuran'ı Kerim'in yakılmasının suç sayılamayacağına hükmetti.
Yani Haçlı dünyasında değişen bir şey yok. Türkiye'ye, Türk Milletine ve de İslam dünyasına karşı bin yıllık duruşlarını aynen sergiliyorlar.
Biz ise duruş bozukluğu yaşamaya devam ediyoruz. Hayır, diyoruz arkasında duramıyoruz. Evet, diyoruz arkasında duramıyoruz. Yaparım, diyoruz yapamıyoruz. Bir gece ansızın geliriz, diyoruz. Yataktan kalkamıyoruz.
NATO'nun en büyük ikinci askeri gücü biz değil miyiz? Evet, Biziz.
NATO, PYD/YPG terör örgütünü, terör örgütleri listesine aldı mı? Hayır.
Finlandiya, İsveç bu terör örgütleriyle bağını kesti mi? Hayır.
ABD, PYD/PKK terör örgütüne desteği devam ediyor mu? Evet.
O halde Türkiye, Finlandiya'nın NATO üyeliğini neden onayladı ve neden İsveç'in, NATO üyeliği gündemde?
AB mi, BRICS mi?
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS ülkeleri Haziran başında bir araya geldiler. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasına sahip bu ülkelerin son toplantısından sonra yapılan açıklamada, 'birliğe katılmak için 19 ülkenin başvuruda bulunduğu' bildirildi.
Şaşırdık mı? Hayır. Çünkü Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, gerektiğini, Tevhid inancı ile teslis inancını asla bir araya gelemeyeceğini, ABD'nin, AB'nin, İsrail'in asla bizim için hayırlı rüya görmeyeceklerini, nihai hedeflerini ve artık Türkiye'nin gerçeklerle yüzleşmesi gerektiğini, yüzünü doğuya dönmesini, çünkü yeni bir dünya kurulduğunu anlattı.
Gazetemizde ve televizyonlarda yayınlanan açıklamalarında Prof. Dr. Haydar Baş şöyle diyordu:
"Rusya liderliğindeki BRICS ülkeleri benim modelim ile ayağa kalktı… Rusya daha düne kadar vatandaşlarını işçi olarak Türkiye'ye gönderiyordu. Şimdi Putin dünya lideri oldu.
Şimdi Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika ve de Şili benim Milli Ekonomi Modeli'ni adım adım uyguluyor. Rusya da bu işin başını çekiyor ve sistemimin tamamını uyguluyor.
Onlar şimdi 'Haydar hoca ile kurtulduk, Haydar hoca bütün dünyanın ihtiyacı olduğu adamdır' diyor. Durum buyken ne hikmetse ben kendimi kendi milletime anlatamadım. Beraber olalım Türkiye'yi de ayağa kaldıralım. Bir elin nesi var iki elin sesi var" diyordu.
Emekli general
Emekli general, akademisyen Naim Babüroğlu sosyal medya hesabından bizlerin yıllardır dile getirdiği gerçekleri paylaştı.
Ünlü ABD'li araştırmacı yazar Seymour Hersh'in "Özellikle Afrika ve Asya'da artık Amerika yanlısı olmayan ve Rusya yanlısı olan ülkelerin oranı oldukça şaşırtıcı. Dünya nüfusunun yarısından fazlası Rusya'yı, Ukrayna savaşında destekliyor..." sözlerine yer veren Naim Paşa devamında şu tespitlerde bulunuyordu:
-Rusya ile İran, silah dahil stratejik açıdan işbirliği halinde. Çin de devrede. ABD'nin kâbusu bu.
-S. Arabistan İran'la normalleşti ve karşılıklı büyükelçilikler açıldı,
-Suriye, ABD'ye rağmen Arap Birliği'ne döndü,
-ABD'nin itirazlarına rağmen S. Arabistan petrol üretimini artırmadı. Rusya'nın istediği buydu.
-S. Arabistan ve BAE, Çin'le işbirliğini artırdı.
-İran, S. Arabistan, BAE, Katar, Bahreyn, Irak, Pakistan ve Hindistan ortak deniz güvenliği ittifakı kurma adımı attı. Çin ve Rusya bu ittifakı destekliyor.
-S. Arabistan, Şangay İşbirliği Örgütü'ne katılma adımı attı. Şu anda, Diyalog Ortağı statüsünde.
Günaydın Paşam. Umarın iktidar ve muhalefette uyanır.
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- 3 Mayıs Türkçülük 4 Mayıs PKK ile kucaklaşma günü! / 27.03.2025