logo
22 KASIM 2024

Namazda Fatiha Suresi’ni okumayanın namazı olmaz

Namaza girişte "subhaneke" okunur.  Mânâsı: "Allah'ım, Sen eksik sıfatlardan pâk ve uzaksın; Seni daima böyle anar ve överim. Senin adın mübarektir. Azamet ve Celâlin yüksektir. Seni övmek yücedir ve Senden başka ilâh yoktur."

03.11.2024 18:56:00
Haber Merkezi
Namazda Fatiha Suresi’ni okumayanın namazı olmaz
Namazda Fatiha Suresi’ni okumayanın namazı olmaz
Namaza girişte "subhaneke" okunur.  Mânâsı: "Allah'ım, Sen eksik sıfatlardan pâk ve uzaksın; Seni daima böyle anar ve överim. Senin adın mübarektir. Azamet ve Celâlin yüksektir. Seni övmek yücedir ve Senden başka ilâh yoktur."

Dikkat edilirse, bu cümleler Allah'ı tesbih dua ve zikirdir. Ardından Fatiha Sûresi okunur. Fatiha Sûresi Kur'ân-ı Kerim'in özü özeti olarak bilinir. Her namazda Fatiha Sûresi'ni okumak vaciptir. Namazda Fatiha Suresi'ni okumayanın namazı olmaz.

Ebû Hureyre'den, "Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kim namaz kılıp da Fatiha'yı okumazsa o namaz güdüktür, tamam değildir- üç kere söyledi-.'

Ebû Hureyre'ye denildi ki: 'Ya imamın arkasında olursak?'

'O zaman onu içinden oku! Çünkü Allah Resûlü'nden (sallallahu aleyhi ve âlihi) duydum, buyurdu ki: 'Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmuştur:

Namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Kulum ne isterse ona veririm. (Kul) 'el-hamdü lillahi Rabbi'l-âlemîn' dediği zaman, Allah, 'Kulum Bana hamd etti' der.

Kul, 'er-Rahmâni'r-Rahîm' dediği zaman, Allah, 'Kulum Beni övdü" der.

Kul: "Mâliki yevmi'ddîn" dediği zaman, Allah: "Kulum beni yüceltti' der.

Kul, 'İyyâke na'budu ve iyyâke nesta'în' dediğinde, Allah, 'İşte bu, kulumla Benim aramdadır. Kulum ne isterse ona veririm' der.

Kul, 'İhdine'ssırâta'l-müstakîm. Sırâtallezîne en'amte aleyhim. Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn' dediği zaman, Allah, 'İşte bu da kulumla Benim aramdadır. Kuluma dilediğini veririm' buyurur." 

Bu hadis-i şerifte de görüldüğü gibi Fatiha Sûresi en güzel dua, en güzel zikirdir.

Abdulkadir Geylani Hazretleri, "Geylani Tefsiri" adlı eserinde, Fatiha Sûresi'nin tefsirinde, sûrenini hatimesi bölümünde der ki:

"Ey Kâbe-i hakikiye, kıble-i aslîye yönelerek namaz kılan kimse! Bu hakikate yakınlaştıran farz namazlara özenle devam etmen ve bu namazları eda etmekle elde edilen hikmet ve sırlara yapışman gerekir, buna dikkat et!

Eğer Hakk'ın canibine dönmek ve O'nun kapısına yönelmek istiyorsan, öncelikle abdest almalı, zâhirî ve bâtınî bütün pisliklerin hepsinden temizlenmeli ve haramlardan kaçınmak sana kolay gelinceye ve saptırıcı hevâ ve heves Şeytanlarının vesveselerinden kurtuluncaya kadar nefsinden ve onun şehvetlerinden, arzularından sıyrılmalısın.

Allah-u Teâlâ'nın büyüklüğünü bilip, bütün dünyalık zevkleri nefsine yasaklayarak 'Allahuekber/Allah en büyüktür' dediğin zaman, bunun mânâsını da düşünmen gerekir. Zira O başkasına nispetle değil, bizatihi kendi Zâtında en yüce ve en büyüktür.

Çünkü O'nunla birlikte başkası yoktur. Bunu, tafdil/yüceltme için değil de sıfat için kullan! Bunu gözünün önüne, talebinin ve maksadının gözünün önüne dik, oradan hiç ayırma!

Hayır ve bereket umarak 'bismillah' dediğin zaman, rağbetini ve muhabbetini O'na doğru göndermiş olursun. 'er-Rahmân/merhametlidir' dediğin zaman, nefes-i Rahmânî'den senin O'nun katına doğru yükselmeni sağlayacak bir korku alırsın.

'er-Rahîm/rahmet sahibidir' dediğin zaman, onun lutuf rüzgârlarından ve rahmet esintilerinden birisini içine çeker ve O'nun senin üzerindeki nimetlerini sayarak, O'nunla ünsiyet etme makamına erişirsin.

Hakka hamd ü senâ edip, nimetlerine karşı şükrederek 'el-hamdülillah/Allah'a hamd olsun' dediğin zaman, nimetlerine şükretmeyi O'nunla aranda vesile kılmış olursun.

'Rabbi'l-âlemin/Âlemlerin Rabb'idir' dediğin zaman, tevhid makamının hakikatine ulaşır ve onun ihâtasını, şümûlünü ve bütün mevcûdat üzerindeki Rabb'liğini keşfedersin.

'er-Rahmân' dediğin zaman, O'nun geniş nihâyetsiz rahmetini umumî şefkatini ve merhametini dilemiş olursun.

'er-Rahîm' dediğin zaman, Hakk'ın gayrısına iltifat etmek anlamına gelen elim azaptan kurtulmuş ve ayrıldıktan sonra tekrar Hakk'a kavuşmuş, vâsıl olmuş olursun.

'Maliki yevmi'd-din/O, din gününün sahibidir' dediğin zaman, bütün sebepleri, vasıtaları ortadan kaldırarak, keşf ve şuhûd makamının hakikatine ermiş olursun.

O zaman senin için zuhûr edecek ve görünecek ne varsa zuhûr eder. İşte tam bu hâlde iken cem lisânı ile 'iyyake na'büdü/yalnızca Sana kulluk ederiz ve 'iyyake nestaîn/yalnızca Senden yardım dileriz' demek düşer.

'İhdina's-sırata'l-müstakîm/bizi doğru yola ilet' dediğin zaman, kulluk makamını sağlamlaştırmış olursun.

'Sırâta'l-lezîne en'amte aleyhim/kendilerine nimet verdiklerinin yoluna' dediğin zaman, cem makamına iyice yerleşmiş olursun. 'Gayri'l mağdûbi aleyhim/gazaba uğramışların yoluna değil' dediğin zaman, O'nun Celâl sıfatlarının darbelerinden uzaklaşmış olursun.

'Velâ'd-dâllîn/sapmışların yoluna değil' dediğin zaman, vuslata ermişken geriye dönmekten korkmuş olursun.

'Âmîn' dediğin zaman, kovulmuş Şeytan'dan emin olursun.

İşte namazı yukarıda anlatıldığı şekilde kılmalısın. Öyle ki, her namazın Zât-ı Ehâdiyyetin zirvesine götüren bir mi'rac, ebediyyet göğüne yükselten bir vâsıta ve ezel ve ebed hazinelerini açan bir anahtar olsun." 

Fatiha Sûresi'nin ardından bir miktar Kur'ân-ı Kerim okunur ki, Kur'ân-ı Kerim'in kendisi zikirdir.

Rükû'da, "Sübhane Rabbiye'l-azîm"; secdelerde ise, "Sübhane Rabbiye'l-a'lâ" denilir. Rükû ve secdelerde Allah'ı tesbih etmek Allah'ın emridir. Bu tesbih cümlelerini söylememizi ise Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) bildirmiştir:

Ukbe b. Âmir'den, "Fe-sebbih bismi-Rabbike'l-Azîm/Azametli olan Rabb'inin ismini tesbih et,  âyeti inince, Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi), 'Bunu rükûunuzda okuyun!' dedi.

'Sebbihisme RabbikelA'lâ/Yüce Rabb'inin ismini tesbih et!'  inince, 'Bunu da secdenizde okuyun!' buyurdu. Bu nedenle Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi), rükûa vardığı zaman üç kere, 'Sübhâne Rabbiye'l-Azîm ve bihamdihi' derdi. Secdeye vardığı zaman da üç kere, 'Sübhâne Rabbiyel-A'lâ ve bihamdihi' derdi." 

Rükûdan doğrulurken, "Semiallahü limen hamideh" ve doğrulduktan sonra "Rabbena lekel hamd" denilir ki, bunlar da dua ve zikir cümleleridir.  Ve yine bunlar da Peygamber Efendimizin sözleridir:

"Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) rükûdan başını kaldırdığında şöyle derdi:  Semiallahü limen hamideh. Allahümme Rabbenâ lekel-hamd." 

Tahiyyatta okunan "et-Tehiyyatü, Allahümme salli ve Allahümme barik" duaları namazda Peygamber Efendimize ve Ehl-i Beyt'ine salât okuyarak, onları vesile edinerek, onların şefaatini dilemektir. Salât ve selâm okumak, insanı Cennet'e götüren amellerden, zikir cümlelerinden biridir. 

Namazı bitirince, yine zikir cümlelerinden olarak, "Allahümme entesselâmu ve-minkes-selâm. Tebârekte yâ Zel-Celâli vel-ikrâm/ Allah'ım Sen Selâm'sın. Selâmet de Sendendir. Ey Celâl ve ikrâm sahibi Sen münezzehsin, yücesin" denilir ki, bu zikir cümleleri de Peygamber Efendimize aittir.

Sevbân'dan, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) namazda selâm verdikten sonra üç kere istiğfar eder ve şöyle derdi: Allahümme entesselâmu ve-minkes-selâm. Tebârekte yâ Zel-celâli vel-ikrâm/Allah'ım Sen Selâm'sın. Selâmet de Sendendir. Ey Celâl ve ikrâm sahibi Sen münezzehsin, yücesin."

Evzâî'ye denildi ki: "İstiğfarı nasıl idi?"

"Estağfirullah, estağfirullah şeklinde idi" dedi.

Namazların ardından da müstakil bir ibâdet olarak, Allah'ı zikretmek Cenâb-ı Hakk'ın bir emr-i İlâhîsidir: "Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O'nu tesbih et" buyurulur âyet-i kerimede.
 
İbn Abbâs'dan, "Secdelerin ardından da O'nu tesbih et!"   âyetini şöyle açıkladı: "Yani O'na bütün namazların ardından tesbih etmesini emretti."  
 
Peygamber Efendimiz bu emr-i İlâhîye hem Kendisi uymuş hemde inananlara tavsiye etmiş ve zikir yollarını göstermiştir:
 
İbnü'z-Zübeyr'den, "O, her namazın ardından selâm verdiği zaman şöyle derdi:
 
'Allah'tan başka ilâh yoktur. Yalnız O vardır, ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd da O'na mahsustur. O, her şeye gücü yetendir. Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur, biz ancak O'na ibâdet ederiz, nimet O'nun, fazîlet O'nun ve güzel övgü de O'nundur. Kâfirler hoşlanmasalar da dinde samimi olarak Allah'tan başka ilâh yoktur.'
 
 (İbnü'z-Zübeyr), "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi), her namazın ardından bunlarla tehlil yapardı' dedi." 
 
Kâ'b b. Ucre'den, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
 
Namazın ardından okunan bazı tesbihler vardır ki, söyleyenleri ya da yapanları asla hüsrana uğratmazlar. Onlar; her namazın ardından (söylenen) otuz üç 'Sübhanallah', otuz üç 'elhamdülillah' ve otuz dört 'Allahuekber'dir."   Namaz günde beş vakittir.
 
Ebû Rezîn'den, "Nâfi' b. el-Ezrak, İbn Abbâs'la tartışarak, 'Allah'ın Kitâbı'nda beş vakit (namazı) görebiliyor musun?' dedi.
 
İbn Abbas, 'Evet' deyip şu âyeti okudu: 'Akşamlarken, sabahlarken, öğlen ve ikindi vaktinde -ki, göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın!'  
 
'Akşamlarken buyruğundan' akşam namazı, 'sabahlarken' buyruğundan sabah namazı, 'öğlen vakti' derken öğle namazı, 'ikindi vaktinden' de ikindi namazı anlaşılmaktadır. Diğer bir yerdeki 'Ve min ba'di salâti'l-işâi'den'  ise yatsı namazı anlaşılmaktadır." 
 
Davası Allah'a kavuşmak olan kula günde beş vakit namaz kılarak Allah ile beraber olmak yetmez. O ister ki, dâim Rabb'imle beraber olayım. Bunun için nafilelere yönelir. Namaz kılmaya takat yetiremediği durumlarda da dilinden Allah'ın zikrini eksik etmez. Gerçek Hakk dostlarının hâli budur." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Çok ballı bir peşkeş
Santrali alacak belli
Piyasa onlardan soruluyor
İsrail, soykırım çarkını elmas ticaretiyle döndürüyor!
Türkiye tam merkezde
Demiryolu taşımacılığında fırsat büyük
Orası sözde özgürlükler ülkesi!
Müslüman öğrencilerin yüzde 49'u ayrımcılığa uğruyor
Kötü niyetli kişiler basını yönlendirdi
Bu kez teğmenler konuştu
'Birleşik bir Ada seçeneği mümkün değil'
Tatar: Biz azınlık değiliz
UCM'den Netanyahu hakkında karar
Netanyahu için yakalama emri
Yüksek faize devam
Merkez Bankası faiz kararını verdi
Rusya balistik füze kullandı
Ölü veya yaralılar hakkında henüz bilgi yok
MSB'de basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
"2 bin 539 terörist etkisiz hale getirildi"
Büyük vahşet
İsrail 88 Gazzeliyi daha şehit etti
İDO ve BUDO'da seferler iptal edildi
Lodos deniz seferlerini etkiledi
Bitcoin'in yükselişi devam ediyor
Fiyatı 100 bin dolara yaklaştı
Biz unuttukça bilim adamları hatırlatıyor
'İstanbul'da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz'
İsrail'de, Esad düşmanı
Suriye'ye yapılan hava saldırısında 36 ölü, 50 yaralı
Çok ballı bir peşkeş
Santrali alacak belli
Piyasa onlardan soruluyor
İsrail, soykırım çarkını elmas ticaretiyle döndürüyor!
Türkiye tam merkezde
Demiryolu taşımacılığında fırsat büyük
Orası sözde özgürlükler ülkesi!
Müslüman öğrencilerin yüzde 49'u ayrımcılığa uğruyor
Kötü niyetli kişiler basını yönlendirdi
Bu kez teğmenler konuştu
'Birleşik bir Ada seçeneği mümkün değil'
Tatar: Biz azınlık değiliz
UCM'den Netanyahu hakkında karar
Netanyahu için yakalama emri
Yüksek faize devam
Merkez Bankası faiz kararını verdi
Rusya balistik füze kullandı
Ölü veya yaralılar hakkında henüz bilgi yok
MSB'de basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
"2 bin 539 terörist etkisiz hale getirildi"
Büyük vahşet
İsrail 88 Gazzeliyi daha şehit etti
İDO ve BUDO'da seferler iptal edildi
Lodos deniz seferlerini etkiledi
Bitcoin'in yükselişi devam ediyor
Fiyatı 100 bin dolara yaklaştı
Biz unuttukça bilim adamları hatırlatıyor
'İstanbul'da 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz'
İsrail'de, Esad düşmanı
Suriye'ye yapılan hava saldırısında 36 ölü, 50 yaralı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.