Muhalefet sine-i millete dönmeye hazır olmalı

10 şehrimizde büyük can kaybı ve yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken, depremlerden önce hükümetin seçim tarihi için telaffuz ettiği 14 Mayıs tarihinde seçim yapabilmek artık pek mümkün değil. 

Millet İttifakı da seçimdeki adayını belirlemek üzere 13 Şubat'ta toplanacaktı. Elbette toplantı yapılamadı.

Anayasa'ya göre seçimler için mümkün olan en son tarih 18 Haziran 2023.

Seçimlerin bu tarihten sonraya ertelenmesi savaş hali dışında mümkün değil.

Ankara kulislerinde deprem nedeniyle seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceği konuşulmaya başlandı bile. 

Deprem ve sonrasında yaşananlar iktidarın sandıktan istediği sonucu elde etmesini neredeyse imkânsız bir hale getirmiş durumda. Bu yüzdendir ki erteleme iktidar için elzem gibi görünüyor ve bu konuda önümüzdeki haftalarda yoğun çalışma yapacaklarını şimdiden kestirmek mümkün.

Seçimlerin ertelenmesi için önceki gün açık bir çağrıda bulunan Meclis eski Başkanı AKP'li Bülent Arınç, "Tarihimizin en acı felaketini yaşadığımız bugünlerde, ülke bir an evvel seçim stresinden kurtulmalıdır. Daha açık ve net ifade etmek gerekirse, ne mayısta ne haziranda seçim olmaz, olamaz. Seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım" açıklamasında bulundu.

Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deprem bölgesi ziyaretinde altyapı ve üst yapı çalışmaları için, "Sizlerden bir yıl süre istiyorum, bir yıl içinde bu inşaatların inşasını yapacağız" sözleri '18 Haziran 2023 seçimi Yüksek Seçim Kurulu (YSK) eliyle bir yıl ertelenecek' yorumlarına neden olmuştu. 

Anayasa'yı değiştirmeden seçimleri Haziran ayından sonraya ertelemek için hükümetin parlamentoda üçte iki çoğunluğa ihtiyacı var, bu da muhalefetin desteğini gerekli kılıyor.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuyu muhalefet liderleri ile görüşebileceği de ifade ediliyor.

Anayasanın 'savaş hali' dışında seçim ertelenmesine imkân vermediğine dikkat çeken CHP'li üst düzey yetkililer AKP'nin YSK üzerinden seçimleri ertelemeyi zorlayacağını düşünüyor.

İYİ Partili Bahadır Erdem de anayasaya göre seçimlerin ancak savaş halinde Meclis kararı ile bir yıl süreyle ertelenebileceğini açıkladı.

Anayasa'nın 78'inci maddesi ve bu maddeye bağlı olarak Cumhurbaşkanı Seçim Kanununa göre seçimler sadece 'savaş hali' nedeniyle ve Meclis kararı alınması kaydıyla bir yıl ertelenebiliyor.

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK)  "seçim yapılmasına imkân olmadığına" dair karar alıp seçimi erteleyebileceği konusu bir süredir tartışılsa da hukukçular YSK ile ilgili kanunların seçim ertelemeye imkân vermediğine dikkat çekiyor. Bu noktada seçim yapılamayacak olsa bile bu kararın Meclis'te alınması gerektiği ifade ediliyor.

İktidarın bu sorunu YSK seçeneğiyle çözmeye çalışabileceğini ifade eden Gazeteci Fatih Altaylı'ya göre "Önce bir seçim kararı alınacak. Sonra YSK, 4 ilde tamamen 6 ilde ise kısmen seçim sürecini yürütmesinin fiilen imkânsız hale geldiğini bildirecek ve seçimlerin ertelenmesini isteyecek. Böylelikle seçimler en az 6 ay, muhtemelen bir yıl ertelenecek." 

Yani görünen o ki, önümüzdeki aylarda en önemli gündemlerden biri seçimlerin ertelenmesi olacak.

AKP bunu zorlayacak.

Peki, böyle bir durumda muhalefet ne yapacak?

Meclis'te 240'tan fazla muhalefet milletvekili var. Kapsamlı bir uzlaşmayla hepsinin birden istifa etmesi durumunda iktidarın seçim yapmaktan başka çaresi kalmayacağı kanısındayım.

Bu yüzden iktidarın allem edip kallem edip seçimleri ertelemesi durumunda Meclis'te temsil edilen muhalefet partilerinin sine-i millete gitmeye hazır olmaları gerektiğini düşünüyorum.

'Sine-i millete dönme' kavramı Türk siyasetine ilk kez Atatürk ile girmişti. Osmanlı'nın son döneminde kendisine teklif edilen Harbiye Nazırlığı görevini kabul etmeyen Mustafa Kemal, "Biz de sine-i millete döneriz" deyip ordudan istifa etmiş ve kurtuluş mücadelesini başlatmıştı.

Belki bugünkü zaruret gereği sine-i millete dönüş de Türkiye'nin 20 yıllık kâbustan kurtuluşunun müjdesi olur…