Muhalefet bir türlü ‘Mevzu Ekonomi’ diyemiyor!

Geçtiğimiz Pazar günü 25 Eylül 2001 yılında kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 21'inci yıldönümüydü.

BTP kurulmadan önce, Prof. Dr. Haydar Baş, ülkeyi başta ekonomik olmak üzere her türlü badireden kurtaracak çözümlerinin olduğu klasörleri, bizzat kendisinin belirlediği kurmay kadrosuyla beraber dönemin siyasi parti genel başkanlarına göndermişti. Genel başkanlar, heyetleri kabul ettiler, dinlediler, çözüm klasörlerini aldılar, teşekkür ettiler ama sonrasında bu klasörleri sümenaltı ederek, Sayın Baş'ın uyarılarını kulak arkası ettiler. 

Prof. Dr. Baş, İstanbul'da, Ankara'da, Trabzon'da gerçekleştirilen "Tam Bağımsızlık" mitinglerinde yüz binleri bir araya getirerek, buradan da siyasilere seslendi, "Siz baş olun biz ayak olalım, gelin elbirliğiyle bu ülkeyi badireden kurtaralım" dedi ama siyasiler yine bu sesi duymazdan geldi.

Bunun üzerine, Prof. Dr. Baş, hiç unutmam, Ankara'da bir toplantı gerçekleştirdi ve burada gelinen süreci özetleyip siyasilerin duyarsızlığını anlattıktan sonra "Arkadaşlar bizler parti kuracağız ve milletin iradesini Meclis'e biz sokacağız" diyerek Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurulacağını ilan etti.

BTP'nin tek Genel Başkanı Prof. Dr. Baş olmadı. Kurucu Genel Başkan Prof. Dr. Ata Selçuk idi. Eğitimci Ali Gedik bir dönem genel başkanlık yaptı. Yine Zeki Garaçoğlu partinin bir dönem genel başkanıydı.

Prof. Dr. Baş, genel başkan olduğu dönemlerde, gecesini gündüzüne katarak en fazla koşturan, her anını milletine hizmete adayan bir lider olarak en önde olurken, diğer genel başkanlar döneminde de partiye en büyük desteği vermeye, çözümleri ve fikirleriyle yol göstermeye devam etti.

Yetiştirdiği kadro, ortaya koyduğu dünya çapındaki eserler, partinin temellerini oluşturuyordu. Zor olan da zaten bu temeli atmaktı. 

Bugün bu sağlam temeller üzerine, BTP, genç lideri Hüseyin Baş ile beraber aynı çizgide emin adımlarla yürümektedir.

BTP, kurulduktan sonra, Milli Ekonomi Modeli ve bu modelde ifade edilen projelerle, Hoş Geldin Atatürk ve Atatürk Vatandır sempozyumlarıyla, tevhidin merkezi Ehl-i Beyt duruşuyla, "Türk-Kürt, Alevi-Sünni, sağ-sol hepimiz kardeşiz" duruşuyla hep gündem oldu, siyasette gündem oluşturdu, projeleri kopya çekildi.

BTP, sunduğu çözümlerle, "Bir parti iktidar olursa ne yapmalıdır?" sorusunun da cevabıydı; ortaya koyduğu yapıcı ve olması gereken muhalefetle, "Muhalefet ne yapmalı?" sorusunun da cevabıydı. 

Bugün de siyasetin merkezinde olmaya devam ediyor.

Prof. Dr. Baş'tan bayrağı devralan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'nin birçok ilinde gerçekleştirilen ve ilgiyle takip edilen Mevzu Ekonomi programlarıyla siyasetin dikkatini, asıl gündem olması gereken ekonomik sorunlara çekmeye çalıştı.

Kısa bir yaz dönemi arasından sonra programlar yeniden devam ediyor.

İlk program Malatya'da... 2 Ekim Pazar günü Malatya Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan Mevzu Ekonomi programının son konuşmacısı BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş olacak.

Mevzu Ekonomi programlarının finalinin 30 Ekim 2022 Pazar günü İstanbul'da Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapılacağı belirtiliyor. Muhteşem bir program olacağı kesin; merakla bekliyoruz.

Dikkat ederseniz, muhalefet cenahından, BTP dışında hiçbir parti "Mevzu Ekonomi" demiyor, esasen diyemiyor. BTP Genel Başkanı Baş, sosyal medya paylaşımında, "Hükümet ekonomiden, muhalefet başka şeylerden bahsediyor. Bu işte bir terslik yok mu?" diyerek buna tepkisini dile getirmişti.

Halbuki olması gereken, hükümetin ekonomik duruşunu 20 yıllık icraatları ortaya koyar, "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" denir, söylediklerine, vaatlerine artık itibar edilmez. Muhalefet ise, hükümetin ekonomi politikalarındaki yanlışları ortaya koyar, vatandaşların yaşadıkları sıkıntılara tercüman olur ve çözümlerini dile getirir.

Bugün hükümetin yaptığı, sürekli umut pazarlayarak, 20 yıllık yanlışların üstünü örtmeye çalışmak; muhalefetin yaptığı ise, iktidara geldiklerinde hiçbir ekonomik çözümleri olmadığı için, ekonomi konusunu es geçmek, siyaseti polemiklerle geçiştirmek…

Peki, neden sadece BTP, "Mevzu Ekonomi" diyebiliyor? Çünkü elinde, hakkında 10 adet uluslararası kongre yapılmış, 500'ü aşkın yerli-yabancı bilim insanının, "Evet, bu model tek çözümdür" dediği, BRICS devletleri tarafından uygulanmış, fayda görülmüş, Rus Duma'sında 6 saat sunumu yapılmış, 2008 krizinde 120'yi aşkın devlet tarafından kısmen uygulanmış ve hala uygulanmaya devam edilen Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli var.

Milletimiz artık bu gerçeği görmeli; oluşturduğu sorunları umut satarak örtmeye çalışanları değil, çözümsüzlüklerini asıl konuya gelmeyerek sümenaltı etmeye çalışanları değil, elindeki çağları aşan çözüm Milli Ekonomi Modeli ile "Mevzu Ekonomi" diyenleri baş tacı etmelidir. 

Yoksa gidişat hiç de hoş değil.