Başbakanımız sayesinde tartışmaya açmadığımız milli ve manevi değerimiz kalmadı.
Malumunuz olduğu üzere kendisinin Türklük ve Türk milleti kavramlarıyla arası pek yok!
PKK terörünün adını Kürt sorunu koyduğu ilk yılları hatırlayın.
Bir alt kimlik-üst kimlik muhabbeti çıkarmış hemen her konuşmasında 36 etnik gruptan bahsetmişti.
Kendi niyetini bilmem ama bu açıklamalar bir bilek bir yürek olmuş milletimizin zihninde bu bütünlüğün sorgulanmasına neden oldu.
En basitinden bu ülkenin öz be öz evladı olan Müslüman Kürt kardeşlerimize siz farklısınız mesajı verildi.
Yani bir anlamda zihinlere operasyon yapıldı.
Zaten batı destekli PKK terör örgütünün amacı da bu değil miydi?
Özellikle terörün adının Kürt sorunu konması PKK'ya büyük faydalar sağladı.
Doğu ve Güneydoğu'da bebek katili olarak bilinen örgüt halk nezdinde itibar görmeye, kabul görmeye başladı.
Geldiğimiz noktada PKK'ya terör örgütü demek neredeyse suç haline geldi.
***
Neyse biz gelelim Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Mardin'de yaptığı açıklamalara.
“Kimse bizim karşımıza Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” demişti Erdoğan.
Evet... Milliyetçiliği özellikle de Türk milliyetçiliğini ayakları altına alan bir Başbakanımız var.
***
Acaba nedir bu milliyetçilik?
Türk Dil Kurumu'nun (TDK) internet sitesine girin sözlük bölümüne “milliyetçilik” yazın ve arama butonuna basın.
Karşınıza şu açıklama çıkacaktır.
"Milliyetçilik: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı"
TDK Türkiye'nin anayasal kurumlarından biri ve milliyetçiliği böyle tarif ediyor.
Bu ülkenin başbakanı ise “her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum” diyor.
Kendisi daha önce de Büyükada'da azınlık temsilcileriyle yaptığı toplantıda “dinsel milliyetçiliğe karşıyız” demişti.
Yani Erdoğan'ın milliyetçilik konusundaki karşıtlık yelpazesi Türklük ile sınırlı değil, işin içinde dinsel milliyetçilik de var.
Şimdi Başbakan Erdoğan'a birkaç soru soralım.
1- Maddi ve manevi bakımdan milletinin ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı olan milliyetçilikten neden rahatsız oluyorsunuz?
2- Dinsel milliyetçiliğe de karşı olduğunuzu söylediniz. Dinsel milliyetçilik demek “benim dinim tek hak yol” demektir.
Zaten müslüman olan birinin böyle iman etmekten başa bir seçeneği var mıdır? Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de "Şüphesiz Allah katında din İslam'dır" buyurmuyor mu?
3- Dinsel milliyetçiliğe karşıyız sözü bana geçtiğimiz yıllarda AB'nin hutbelerde "Şüphesiz Allah katında din İslam'dır" ayetini okutmayın demesini hatırlatıyor. (ki siz de bu yönde adım atmıştınız). Bu anlamda Hıristiyan AB ile aynı çizgide olmak sizi rahatsız etmiyor mu?
4- Dinsel milliyetçilik yapmak diğer inanç sahiplerine, inançlarından dolayı baskı yapmak demek değildir, ama bu onların dinlerini de tıpkı İslam gibi ak din ilan etmek hiç değildir.
Devlet projesi haline getirdiğiniz Dinlerlerarası Diyalog (Medeniyetler İttifakı) projesi sayesinde hak ile batıl birbirine karıştırıldı. Batıl hak, Hak batıl gösterilmeye başlandı. Bu durumdan rahatsız olmuyor musunuz?
***
Neyse, bu kadarı kâfi.
Yazımıza zihni karışıklara kapak olacak şu sözlerle nokta koyalım.
Bakın Prof. Dr. Haydar Baş ne diyor; "Türklük bir kültürdür, medeniyettir, siyasettir, örftür, adettir, gelenektir, töredir. Türklük mayası, mayayı Muhammediye'dir. İslam ile nikâhlanmıştır. Asla onu boşayamazsın...”
Malumunuz olduğu üzere kendisinin Türklük ve Türk milleti kavramlarıyla arası pek yok!
PKK terörünün adını Kürt sorunu koyduğu ilk yılları hatırlayın.
Bir alt kimlik-üst kimlik muhabbeti çıkarmış hemen her konuşmasında 36 etnik gruptan bahsetmişti.
Kendi niyetini bilmem ama bu açıklamalar bir bilek bir yürek olmuş milletimizin zihninde bu bütünlüğün sorgulanmasına neden oldu.
En basitinden bu ülkenin öz be öz evladı olan Müslüman Kürt kardeşlerimize siz farklısınız mesajı verildi.
Yani bir anlamda zihinlere operasyon yapıldı.
Zaten batı destekli PKK terör örgütünün amacı da bu değil miydi?
Özellikle terörün adının Kürt sorunu konması PKK'ya büyük faydalar sağladı.
Doğu ve Güneydoğu'da bebek katili olarak bilinen örgüt halk nezdinde itibar görmeye, kabul görmeye başladı.
Geldiğimiz noktada PKK'ya terör örgütü demek neredeyse suç haline geldi.
***
Neyse biz gelelim Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Mardin'de yaptığı açıklamalara.
“Kimse bizim karşımıza Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” demişti Erdoğan.
Evet... Milliyetçiliği özellikle de Türk milliyetçiliğini ayakları altına alan bir Başbakanımız var.
***
Acaba nedir bu milliyetçilik?
Türk Dil Kurumu'nun (TDK) internet sitesine girin sözlük bölümüne “milliyetçilik” yazın ve arama butonuna basın.
Karşınıza şu açıklama çıkacaktır.
"Milliyetçilik: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı"
TDK Türkiye'nin anayasal kurumlarından biri ve milliyetçiliği böyle tarif ediyor.
Bu ülkenin başbakanı ise “her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum” diyor.
Kendisi daha önce de Büyükada'da azınlık temsilcileriyle yaptığı toplantıda “dinsel milliyetçiliğe karşıyız” demişti.
Yani Erdoğan'ın milliyetçilik konusundaki karşıtlık yelpazesi Türklük ile sınırlı değil, işin içinde dinsel milliyetçilik de var.
Şimdi Başbakan Erdoğan'a birkaç soru soralım.
1- Maddi ve manevi bakımdan milletinin ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı olan milliyetçilikten neden rahatsız oluyorsunuz?
2- Dinsel milliyetçiliğe de karşı olduğunuzu söylediniz. Dinsel milliyetçilik demek “benim dinim tek hak yol” demektir.
Zaten müslüman olan birinin böyle iman etmekten başa bir seçeneği var mıdır? Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de "Şüphesiz Allah katında din İslam'dır" buyurmuyor mu?
3- Dinsel milliyetçiliğe karşıyız sözü bana geçtiğimiz yıllarda AB'nin hutbelerde "Şüphesiz Allah katında din İslam'dır" ayetini okutmayın demesini hatırlatıyor. (ki siz de bu yönde adım atmıştınız). Bu anlamda Hıristiyan AB ile aynı çizgide olmak sizi rahatsız etmiyor mu?
4- Dinsel milliyetçilik yapmak diğer inanç sahiplerine, inançlarından dolayı baskı yapmak demek değildir, ama bu onların dinlerini de tıpkı İslam gibi ak din ilan etmek hiç değildir.
Devlet projesi haline getirdiğiniz Dinlerlerarası Diyalog (Medeniyetler İttifakı) projesi sayesinde hak ile batıl birbirine karıştırıldı. Batıl hak, Hak batıl gösterilmeye başlandı. Bu durumdan rahatsız olmuyor musunuz?
***
Neyse, bu kadarı kâfi.
Yazımıza zihni karışıklara kapak olacak şu sözlerle nokta koyalım.
Bakın Prof. Dr. Haydar Baş ne diyor; "Türklük bir kültürdür, medeniyettir, siyasettir, örftür, adettir, gelenektir, töredir. Türklük mayası, mayayı Muhammediye'dir. İslam ile nikâhlanmıştır. Asla onu boşayamazsın...”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024