(dünden devam…)
"Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hey'et-İiOsmaniyesi:
Mondros Ateşkes Andlaşması'ndan sonra, halkın işgale karşı direnişini simgeleyen ilk cemiyet budur. 1 Aralık 1918'de kurulmuştur. Edirne kongresi sonrasında, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" ile birleşene kadar faaliyetini bu isim altında sürdürmüştür. Beyannamede şöyle yazar:
"Ecdadımızın celalet yadigârı olarak, Avrupa'da elimizde yalnız Edirne vilayeti kalmış iken, bu mübarek toprakların Müslüman olan mühim bir kısmı da kötü idare yüzünden Bulgar boyunduruğuna geçmiştir. Bu da yetmiyormuş gibi son zamanlarda payitahtın bekçisi olan yurdumuza göz diktiğini görmekten elem ve ızdırap duymaktayız. Türklerin gadre uğramış haklarını müdafaa etmek için Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hey'et-i Osmaniyesi teşekkül etmiştir." (Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasi Partiler, 5. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015, s.479).
Cemiyetin ilk reisi, Edirne Müftüsü Mestan Efendi, ikincisi Müftü Hilmi Efendi'dir. Trakyalıların, Edirne kongresinde silahlı savunma kararı almaları Mustafa Kemal Paşa tarafından takdirle karşılanmıştır. (Güner, 1999, s.179-207.)
Redd-i İlhak Cemiyeti Kongresi/21-22 Mart 1919:
"… İzmir'in (Yunan) işgalinden önce yapılan bu kongreden sonra Ege bölgesi şehir ve kasabalarında ayrıca Redd-i İlhak Cemiyeti veya şubeleri kuruldu. İşgalden önce gerçekleşen bir mitingde, İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, 'Kardeşlerim ciğerlerinizde bir soluk nefes kalmadıkça, damarlarınızda bir damla kan kalmadıkça, anavatanımızı düşmanlara teslim etmeyeceğinize Kur'an-ı Kerim'e el basarak birlikte yemin edelim' dedi. Rahmetullah Efendi, İzmir Valisi İzzet Bey'in Yunan işgaline karşı çıkılmaması emri üzerine de, 'Vali Bey, bu sakalım, kanımla kızarabilir ama bu alna Yunan alçağını sükûnetle selamlamış olmanın karasını sürerek huzur-u İlahiye çıkamam' diye haykırmıştır." (Sarıkoyuncu, 2002, c.1, s.22).
Redd-i İlhak ismi altında olmayan daha Kasım 1918'de Manisa'da kurulan 'İstihla-ı Vatan/Vatan Kurtarmak' grubu gibi çeşitli kuruluşlar da vardı. İzmir'in işgali sonrasında kurulan Aydın ve yöresindeki Aydın Heyet-i Milliyesi de mahalli bir teşebbüstür. Şehrin işgal edildiği gün, Müftü Ahmet Hulusi Efendi, 15 Mayıs 1919 günü düzenlediği mitingde, Denizli halkına, "İşgal edilen memleket halkının silaha sarılması dinî bir görevdir" diye konuşma yapmıştır.
"17 Mayıs'ta ise Denizli Çal Müftüsü Ahmet İzzet (Çalgüner) Efendi de halkın millî harekâta katılmasına gayrete başlamıştı. Bir toplantısında, 'Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Kitabımız bir, vatanımız bir olduğuna göre muhafazasına mecburuz. Mukaddesatımızı müdafaa için Allah'ın ve Peygamberin emirlerine uymak gereklidir. Çöken saray saltanatının yerine milletin kalbindeki iman nuru bir kat daha parlamıştır' diye konuşmuştur. Bu arada Müftü Ahmet İzzet Efendi, toplantıda hazır bulunanlardan bir de imzalı senet almıştır. Çal halkından 20 kişinin imzaladığı senette, 'Cümlemiz dinimizi, vatanımızı, namusumuzu vikaye için size iştirak etmeye söz veriyoruz' yazar." (Sarıkoyuncu, 2002, c.1, s.20)." (Prof. Dr. Haydar Baş,
Hoş Geldin Atatürk).
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020