Milli lira ekonomiyi düzeltir

Maliye ve Ekonomi Bakanı Berat Albayrak konuştu; "Merkez Bankası (TCMB) faiz indiriminden sonra önce kamu, sonra özel bankalardan faiz indirimi bekliyoruz. 2019 hedefleri beklentilerin ötesinde gerçekleşti. Son bir kaç ayda 10 milyar dolar yabancı girişi oldu. Türkiye'ye güvenen bir yılda yüzde 20 ile 60 para kazandı. Kötü senaryoya güvenen yüzde 15 kaybetti. Haziran'da cari fazla vereceğiz. Bütçe açığı yüzde 3'ün altında gerçekleşecek. 2019'da pozitif büyümeye yakınsadık. 3. ve 4. çeyrek çok daha olumlu geçecek. Enflasyonda hedeflerin çok altındayız. Daha güçlü adımlar atacağız...''

Enflasyonu TÜİK'in güzellemesiyle, faizi TCMB marifetiyle indirmeye çalışan Bakanın ağzından bal damlıyor...

Oysa ekonomik veriler sadece 369 milyon dolar giriş var diyor. Ekonomiye güveni ifade için açıklanan, son bir kaç ayda 10 milyar dolar yabancı girişi olsaydı, 9 sütuna manşet iktidar medyasında günlerce görmez miydik?

Mevduatın yüzde 56'sına ulaşan, MB ve kamu bankaları üzerinden gizli açık satışlarla 186 milyar dolara ulaşan döviz hesaplarıyla piyasadan çekilen lira, parasızlık had safhada.

Ekonomiye güvensizlik, dolara sarılmaya, yastık altına koymaya, kasaya kilitlemeye, bozdurmamaya, ticarete karmaşaya dolayısıyla parasızlığa, durgunluğa, küçülmeye ve işsizliğe sebep oldu.  

Güçlü Lira'mız olsaydı, kimse dolara sarılmazdı.  

Ekonominin en temel problemi para ve yönetimidir.

Milletin doları bırakmasının yöntemi, güçlü Lira'dır. 

Ülkemizin yer üstü varlıkları ve yeraltı madenleri karşılığında ortaya konacak güçlü Lira'dır. Enflasyon etkisinden korunan bu yerli milli Lira projesi, Baş Hoca'ma aittir.  

Son kertedeki para sıkışıklığını bir miktar gevşetmek için, TCMB'na faiz indirimi ile bankaları yüzde 24 yerine yüzde 19.75'ten fonlama talimatı gitmiş. 

Bankalar TCMB'dan 425 baz puan düşük faizle para alacaklar. Millete verirler mi? Göreceğiz.

Sokağa taşan icra dosyaları, hacizler, konkordatolar, iflaslarla boğuşan millet, dokuz çeyrektir küçülen ekonomi borç batağında debelenirken;  iktidara güvenen yüzde 20 ila yüzde 60 oranlarında kazanmışmış.

Ey yüce Türk milleti, sorarım size; kim bu iktidara güvenip kazananlar...?  

Cevabım; tefeciler.

Nasıl mı kazandılar?

Danışıklı mı bilmem. 2018 Ağustosunda ABD Başkanı Trump'ın tweetiyle başlayan ralli devam ediyor. 

Hatırlayalım o günleri. Dolar 7.21 liraya, faiz yüzde 40'a yükselmişti.  

1.000 dolarını 7.21 liradan bozdurup yüzde 40'tan bir yıl vadeli faize yatıranlar, ellerinde 10 bin 94 liralık hesap cüzdanıyla vadenin dolmasını bekliyorlar.

10 bin 94 lira, vade dolduğu gün dolar 5.60 Lira olursa 1.802 dolar olacak. 1.000 doları 1.802 dolara çıkacak kişi bir yılda 802 dolar kazanç elde edecek. Kazanç yüzde 80. Yüzde 20 yüzde 60 değil yani. Bakan bey hesabı eksik yapmış.

Doların 4.50'ye düşeceğini iddia edenler, 10 bin 94 lira ile 2.243 dolar elde etmeyi hayal ediyorlar. Yüzde 124 kazanç yani.

Dolar, faiz ve borsa üzerinden ülkenin soyuluşu/soyduruluşunu seyrediyor/yaşıyoruz.

Bakan Bey çöken ekonomiyi, perişan olan milleti görmezlikten gelmek mecburiyetinde. Kapitalizmin çökerttiği ekonomik tabloyu pembeleştirmek güzellemek için elinden gelen umut pompalamak.

Vurdumduymaz, sorunları çözmekten aciz, bilgisiz kişileri yönetime getiren milletin yüzü güler mi? Gülmez elbet.

Malumdur ki; ''stratejik hatalar, taktik başarılarla düzeltilemez.''