İnsan kendi ülkesinde dini vecibelerini yerine getirmesi suç değildir. Zorluklar aslında kafalardadır. Ne YÖK'te dir, ne de sistemde. Biz aklımızı bazı ideolojilere ve kendi saplantılarımıza esir etmeyelim. Kendi kafamızdaki bazı yönlendirilmiş fikirlerin tutsakları olmayalım. Hem demokrasi sistemi benimsiyoruz hem de herkesin kendi ideolojimize uygun olarak davranmasını istiyoruz. Hatta istemekle de kalmayarak ona dikte etmeye kalkıyoruz! İşte bunlar demokrasi idari sistemin içine sığmamaktadır!
Bizim gibi düşünmeyenleri, inançlarına bağlı kalanları hemen linç etmeye kalkmayalım! Onlara hemen saldırmayalım! Okullaşma sistemimizde bazı değişmelerin yapılmasının zaruri olduğuna hemen hemen herkes mutabık. Ezbercilik yerine ve özellikle mesleksiz insanları adeta kasten ve bilerek yetiştirmemiz ve üniversite önlerinde yığılmalarına sebep olmamız daha ne zamana kadar sürecek! Tüm dünya melek okullarına gitmektedir. Sadece bizde bu düz mesleksiz bırakma milli eğitimi mevcuttur. Artık Meslek liselerin sayısı medeni dünyada, Meslek liselerinin yarısından çok daha azdır. Bize ise Liseler Meslek liselerinin birkaç katı!
İmam hatipler zorlandı
Genelde haksızlıklar kime karşı yapılırsa onun canı yanar. O şikayet eder.
Hele bu haksızlıklar düzeleceğine üstelik te haksızlık yapanlar tarafından yapılanlar suçlanırsa, o zaman biraz da işler zorbalığa kaçmaz mı? Türkiyede de Meslek okullarında bu durum mevcuttur. Tabii ki onlara Üniversite girişlerinde haksızlık yapılınca onlar şikayet edecek lerdir. Hükümetin ve Meclisin görevi de onları dinlemek ve gerekeni yapmaktır.
İşte şimdi bunlara yönelik bazı yasa değişikliklerine gidilmektedir. Tabii ki bu yasada bu şikayetlerin düzeltilmesi için gereken düzeltmeler olacaktır. Meclisimiz bunlar dinleyecek ve haklı bulduklarını oylayacaktır! Böylece haksızlıklar ortadan kalkacaktır! Haksızlıklar düzelsin de kimin tarafından başlatılırsa başlatılsın. Siyasi iktidarlar halkın sesini işitmesi ve çarelerin aranması içindir. Aksi takdirde görevini tam olarak yapmamış olur.
Atamızın ilke ve prensipler
Şu anda Atamızın prensiplerine ve İlkelerine bir göz atalım!
Atatürk'ün Milliyetçiliği bizim Liberallerimizde acaba ne kadarı mevcuttur? Bir Türk Dünyaya bedeldir-Deyimi ne çabuk unutuldu! Türk övün-güven-çalış deyimleri ne çabuk arka plana itilmeye çalışılmaktadır. Ne çok batı hayranı olduk. AB ci olduk! Atamız Türkçe'mize önem vermekteydi.
1-Hep Türk isimle Onun zamanında çeşitli firmaların isimleri, Tabelalar, ve Şirketleri ile kurulmaktaydı ve onlarla iftihar ederdik. Şimdi kurula Şirketlere ve sokaklarda ve caddelerdeki tabelalara bir bakalım! Acaba Atamızın gösterdiği yoldan ne kadar ilerlemişiz! Ne oldu Milliyetçiliğimize - Ne çabuk Batı Hayranı olduk Onun savaştığı Emperyalist ülkelere ne çabuk bağlandık!
2 - Atamız Devletçiydi şimdi Devletçilik ne kadar kaldı. Şu anda Devleti küçültmek peşinde kimler koşmaktadır..
3 - Atatürk "Yurtta sulh Cihanda Sulh" deyimini ortaya koymuştu.
Yurdumuzun b ir beraberliğine önem verirdi. Şimdi ise gerginliklerin haddi hesabı yok.Bu mu Atatürkçülük.
4 - Atatürk İlk Büyük Millet Meclisini Dualarla açtı. Dua ederken resimleri de var.
5 - Atatürk Dini istismara karşıydı. Ama Laikliğin istismarına da karşı ne olurdu. Laiklik din değildir. Devletin idari sistemidir. Din Devlet idaresine karışmadığı gibi Demokrasilerde Devlet te kişilerin ibadetinin yapılmasını engellemez.
Devamı yarın
Bizim gibi düşünmeyenleri, inançlarına bağlı kalanları hemen linç etmeye kalkmayalım! Onlara hemen saldırmayalım! Okullaşma sistemimizde bazı değişmelerin yapılmasının zaruri olduğuna hemen hemen herkes mutabık. Ezbercilik yerine ve özellikle mesleksiz insanları adeta kasten ve bilerek yetiştirmemiz ve üniversite önlerinde yığılmalarına sebep olmamız daha ne zamana kadar sürecek! Tüm dünya melek okullarına gitmektedir. Sadece bizde bu düz mesleksiz bırakma milli eğitimi mevcuttur. Artık Meslek liselerin sayısı medeni dünyada, Meslek liselerinin yarısından çok daha azdır. Bize ise Liseler Meslek liselerinin birkaç katı!
İmam hatipler zorlandı
Genelde haksızlıklar kime karşı yapılırsa onun canı yanar. O şikayet eder.
Hele bu haksızlıklar düzeleceğine üstelik te haksızlık yapanlar tarafından yapılanlar suçlanırsa, o zaman biraz da işler zorbalığa kaçmaz mı? Türkiyede de Meslek okullarında bu durum mevcuttur. Tabii ki onlara Üniversite girişlerinde haksızlık yapılınca onlar şikayet edecek lerdir. Hükümetin ve Meclisin görevi de onları dinlemek ve gerekeni yapmaktır.
İşte şimdi bunlara yönelik bazı yasa değişikliklerine gidilmektedir. Tabii ki bu yasada bu şikayetlerin düzeltilmesi için gereken düzeltmeler olacaktır. Meclisimiz bunlar dinleyecek ve haklı bulduklarını oylayacaktır! Böylece haksızlıklar ortadan kalkacaktır! Haksızlıklar düzelsin de kimin tarafından başlatılırsa başlatılsın. Siyasi iktidarlar halkın sesini işitmesi ve çarelerin aranması içindir. Aksi takdirde görevini tam olarak yapmamış olur.
Atamızın ilke ve prensipler
Şu anda Atamızın prensiplerine ve İlkelerine bir göz atalım!
Atatürk'ün Milliyetçiliği bizim Liberallerimizde acaba ne kadarı mevcuttur? Bir Türk Dünyaya bedeldir-Deyimi ne çabuk unutuldu! Türk övün-güven-çalış deyimleri ne çabuk arka plana itilmeye çalışılmaktadır. Ne çok batı hayranı olduk. AB ci olduk! Atamız Türkçe'mize önem vermekteydi.
1-Hep Türk isimle Onun zamanında çeşitli firmaların isimleri, Tabelalar, ve Şirketleri ile kurulmaktaydı ve onlarla iftihar ederdik. Şimdi kurula Şirketlere ve sokaklarda ve caddelerdeki tabelalara bir bakalım! Acaba Atamızın gösterdiği yoldan ne kadar ilerlemişiz! Ne oldu Milliyetçiliğimize - Ne çabuk Batı Hayranı olduk Onun savaştığı Emperyalist ülkelere ne çabuk bağlandık!
2 - Atamız Devletçiydi şimdi Devletçilik ne kadar kaldı. Şu anda Devleti küçültmek peşinde kimler koşmaktadır..
3 - Atatürk "Yurtta sulh Cihanda Sulh" deyimini ortaya koymuştu.
Yurdumuzun b ir beraberliğine önem verirdi. Şimdi ise gerginliklerin haddi hesabı yok.Bu mu Atatürkçülük.
4 - Atatürk İlk Büyük Millet Meclisini Dualarla açtı. Dua ederken resimleri de var.
5 - Atatürk Dini istismara karşıydı. Ama Laikliğin istismarına da karşı ne olurdu. Laiklik din değildir. Devletin idari sistemidir. Din Devlet idaresine karışmadığı gibi Demokrasilerde Devlet te kişilerin ibadetinin yapılmasını engellemez.
Devamı yarın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006