Mesaiden firar ediyorlar
Tıpta uzmanlık sınavı değerlendirme raporuna göre yüksek puan alan doktorlar, gece gündüz mesai gerektiren kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, çocuk ve kadın doğum gibi uzmanlık alanları yerine nispeten yormayan deri ve zührevi hastalıkları, plastik cerrahi ve göz hastalıklarını tercih ediyor
08.05.2018 00:00:00
AHMET SAFA TERZİ/İSTANBUL
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) 2017-Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) ilkbahar dönemini ele alan değerlendirme raporu yayımlandı.
Rapor başarılı doktorların uzmanlık tercihlerine ilişkin çarpıcı veriler sunuyor.
ÖSYM'nin internet sitesinde yayımlanan rapora göre 2017-TUS ilkbahar döneminin, sabah oturumunda 11 bin 768, öğleden sonrakinde ise 11 bin 773 adayın sınavı geçerli sayıldı. Sınava en fazla katılım, bin 367 aday ile İstanbul Üniversitesi'nden oldu.
Ege Üniversitesi'nden 478, Hacettepe Üniversitesi'nden 439, Ankara Üniversitesi'nden 429 ve Gazi Üniversitesi'nden 421 aday sınava girdi. Sınava giren adayların yaklaşık yüzde 90'ının uzmanlık öğrencisi olmadığı, yüzde 6'sının uzmanlık eğitimine devam eden adaylardan oluştuğu görüldü.
Sınava giren adayların 3 bin 196'sı tercih ettikleri bir uzmanlık alanına yerleştirilirken, bu adayların yaklaşık yüzde 26'sı Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine, yüzde 74'ü ise üniversitelerin tıp fakültelerine yerleştirildi.
Yoğun çalışma temposuna talip olmadılar!
2017-TUS ilkbahar dönemi sonucuna göre, adayların en yüksek puanla yerleştirildiği uzmanlık alanları, sırasıyla deri ve zührevi hastalıklar, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, radyoloji, radyasyon onkolojisi ile göz hastalıkları oldu.
Söz konusu uzmanlık alanları, daha az mesai gerektiriyor; bu dalların acil hasta trafiği de kalp ve damar cerrahisi, iç hastalıkları ile karşılaştırıldığında oldukça az. Dahası bu bölümler doktorların ifadesiyle 'morga da çalışmıyor' yani bu hastalıklardan ölüm oranları oldukça düşük!
Oysa tıpta uzmanlık sınavı değerlendirme raporuna göre kalp ve damar cerrahisi, kadın hastalıkları ve doğum, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi, çocuk cerrahisi ve göğüs cerrahisi gibi cerrahi alanlara görece daha düşük puanlarla adaylar yerleştirildi.
Yeni Mesaj'a konuşan bir kalp ve damar cerrahisi uzman adayı asistanlığının ilk iki yılında evine bile nadiren gittiğini, çoğunlukla hastanede yattığını söyledi!
Cerrahi dallarını seçenler, özellikle uzmanlık eğitiminin ilk yıllarında gece gündüz mefhumu olmadan çalıştırılıyor. Bazen çalışma süresi durmaksızın 36 saate kadar ulaşabiliyor! Tıpta ana uzmanlık dallarındaki bu durum Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgililer tarafından yakından bilinmesine rağmen gerekli tedbirler alınmıyor.
Bu arada başarılı doktorların temel uzmanlık dallarından uzaklaşmasının Türk tıbbını, buna bağlı olarak da sağlık turizmini de olumsuz etkileyeceği etkileyeceği savunuluyor.
Devran değişti
1990'lı yılların genelinde ve 2000'li yılların başlarında doktorların uzmanlık tercihleri bambaşkaydı. TUS'da yüksek puan alan adaylar kalp ve damar cerrahisi, kardiyoloji, kadın hastalıkları ve doğum, beyin ve sinir cerrahisi gibi zorlu alanları tercih ediyordu.
Deri ve zührevi hastalıklar, en düşük puanla aday alan bölümler arasında yer alıyordu. Göz hastalıkları ise her devrin gözde dalı olarak öne çıkıyor. TUS'ta uzmanlık sınavında en başarılı üniversiteler ise Hacettepe Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi oldu.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) 2017-Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) ilkbahar dönemini ele alan değerlendirme raporu yayımlandı.
Rapor başarılı doktorların uzmanlık tercihlerine ilişkin çarpıcı veriler sunuyor.
ÖSYM'nin internet sitesinde yayımlanan rapora göre 2017-TUS ilkbahar döneminin, sabah oturumunda 11 bin 768, öğleden sonrakinde ise 11 bin 773 adayın sınavı geçerli sayıldı. Sınava en fazla katılım, bin 367 aday ile İstanbul Üniversitesi'nden oldu.
Ege Üniversitesi'nden 478, Hacettepe Üniversitesi'nden 439, Ankara Üniversitesi'nden 429 ve Gazi Üniversitesi'nden 421 aday sınava girdi. Sınava giren adayların yaklaşık yüzde 90'ının uzmanlık öğrencisi olmadığı, yüzde 6'sının uzmanlık eğitimine devam eden adaylardan oluştuğu görüldü.
Sınava giren adayların 3 bin 196'sı tercih ettikleri bir uzmanlık alanına yerleştirilirken, bu adayların yaklaşık yüzde 26'sı Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanelerine, yüzde 74'ü ise üniversitelerin tıp fakültelerine yerleştirildi.
Yoğun çalışma temposuna talip olmadılar!
2017-TUS ilkbahar dönemi sonucuna göre, adayların en yüksek puanla yerleştirildiği uzmanlık alanları, sırasıyla deri ve zührevi hastalıklar, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, radyoloji, radyasyon onkolojisi ile göz hastalıkları oldu.
Söz konusu uzmanlık alanları, daha az mesai gerektiriyor; bu dalların acil hasta trafiği de kalp ve damar cerrahisi, iç hastalıkları ile karşılaştırıldığında oldukça az. Dahası bu bölümler doktorların ifadesiyle 'morga da çalışmıyor' yani bu hastalıklardan ölüm oranları oldukça düşük!
Oysa tıpta uzmanlık sınavı değerlendirme raporuna göre kalp ve damar cerrahisi, kadın hastalıkları ve doğum, genel cerrahi, beyin ve sinir cerrahisi, çocuk cerrahisi ve göğüs cerrahisi gibi cerrahi alanlara görece daha düşük puanlarla adaylar yerleştirildi.
Yeni Mesaj'a konuşan bir kalp ve damar cerrahisi uzman adayı asistanlığının ilk iki yılında evine bile nadiren gittiğini, çoğunlukla hastanede yattığını söyledi!
Cerrahi dallarını seçenler, özellikle uzmanlık eğitiminin ilk yıllarında gece gündüz mefhumu olmadan çalıştırılıyor. Bazen çalışma süresi durmaksızın 36 saate kadar ulaşabiliyor! Tıpta ana uzmanlık dallarındaki bu durum Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgililer tarafından yakından bilinmesine rağmen gerekli tedbirler alınmıyor.
Bu arada başarılı doktorların temel uzmanlık dallarından uzaklaşmasının Türk tıbbını, buna bağlı olarak da sağlık turizmini de olumsuz etkileyeceği etkileyeceği savunuluyor.
Devran değişti
1990'lı yılların genelinde ve 2000'li yılların başlarında doktorların uzmanlık tercihleri bambaşkaydı. TUS'da yüksek puan alan adaylar kalp ve damar cerrahisi, kardiyoloji, kadın hastalıkları ve doğum, beyin ve sinir cerrahisi gibi zorlu alanları tercih ediyordu.
Deri ve zührevi hastalıklar, en düşük puanla aday alan bölümler arasında yer alıyordu. Göz hastalıkları ise her devrin gözde dalı olarak öne çıkıyor. TUS'ta uzmanlık sınavında en başarılı üniversiteler ise Hacettepe Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.