Merve ÇELİKEL : Z (ombi) kuşağı mı geliyor sandılar?

Sınavın ertelenmesi için tweetler yağdıran Z kuşağı "hiç kimseye sesini duyuramadı", BTP'nin genç Lideri Hüseyin Baş hariç.  

Sosyal medyada #oyMoyYok dedikleri anda tüm siyasetçiler ve haber kurumları birden onları duymaya başlayarak son günlerde hele ki seçime giden şu günlerde "Z kuşağı nedir? Ne ister? Nasıl etkileriz? Nasıl oylarını kazanırız?" soruları önem kazandı ve araştırmalar başlattılar. 

Dijital âlemin içinde doğup büyüyen kuşak olarak adlandırıp, onları ötekileştirip etiketleyen zihni kınıyoruz. Onlar bizim kardeşlerimiz, bizim evlatlarımız. Onlara "farklı"  gözüyle bakarak adeta "zombileşmiş" nesil olarak tasvir etmek, ne örf adetlerimize, ne dinimize yakışan sözlerdir.  

Zira Peygamber Efendimiz'in (sav) gençlere verdiği önem bu hadis-i şeriften de belli oluyor:  

-Yedi kimseyi Allah Teâlâ kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlardan biri de, Rabbine ibadet ederek yetişen gençtir." (Buhârî, Ezân, 36) 

Hz. Ali (as): İlk Müslüman olduğu zaman 10 yaşındaydı. Hz. Hatice'den sonra ilk Müslüman olan çocuk Hz. Ali idi. İslâm'ın yayılmasında en büyük destekçisi Hz. Ali başta olmak üzere daha nice Peygamberimize destek olan gençler vardı. 

O zaman ilk başta iğneyi kendimize batırmamız lazım. Neden şimdiki gençliğimiz böyle oldu diye, hataları onları yetiştiren biz X ve Y kuşaklarda aramamız şart. 2000 sonrası doğan çocuklara yanlış eğitim politika ile adaletsiz bir eğitim sistemine iterek onların hürriyetini ellerinden almaya çalışarak, baskı uygulayarak onlardan umut ve hayallerini çaldık. Evet biz çaldık, çünkü 2002'den bu yana seçtiğimiz yöneticiler bu haksızlıklara devam etti ve biz yine sustuk. Artık 3 maymunu oynamayı bırakalım. Zira, Atatürk'ün ifadesiyle "Uyuyan milletler ya ölür ya da köle olarak uyanır" o halde bir an önce ayılıp kendimize gelmemiz lazım ve gençlerimize sahip çıkıp en güzel imkanları onlara sunmalıyız ki, köleleşmiş bir gençlik yetişmesin. 

Diğer önemli bir husus ise, eşit şartlarda sınava sokulan öğrenciler, eşit şartlarda sınava hazırlanamamaktadır.  Diyarbakır'da derslerinin çoğu boş geçen bir öğrenciyle, İstanbul'da ileri düzeyde ders gören öğrenci, aynı sınavlara girmektedir. Bu hiç adil değildir. Adaletsizlik üzerine kurulmuş bu gençlerin temelleri ileride bize adalet veren gelecek olamaz. 

O yüzden BTP olarak sınavsız üniversite projesini başlatan Merhum Haydar Baş Bey olmuştur. BTP'nin "sınavsız üniversite" projesinin teknik, fiziki ve ekonomik şartlarının Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet teziyle tamamlanmıştır. 

Unutmayalım ki, "İslam'da ilim öğrenmek ve öğretmek konusuna büyük önem verilmiştir. Eğitim görmek meselesi, denilebilir ki, bir  haktan çok bir vazife, bir sorumluluk durumundadır. Allah Resulü sahabesini hep ilme teşvik etmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam'da Kadın Hakları, 2.baskı, İstanbul: İcmal Yayıncılık, 2000, s.95) 

Nitekim Üstad dünyada bir tek aç çocuk kalmasın diye 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli'ni kaleme aldı. Bu bağlamda ömrünü milletine ve devletine hizmet etmekle geçirmiş olan Haydar Baş'ın Gençliğe Mesajından şu alıntıyı yapmadan da olmaz: 

"Gel ey zamandan üstün makamları aşan genç; 

Cennet senin mekanın, Hak yolunda koşan genç. 

Büyük tarih dirilsin senin varlık ülkende, 

Kaybolsun gitsin zaman ebediyyen gölgende." 

Şunu ifade etmekte yarar var Merhum Hocamız tüm hayatı boyunca gençlere her alanda önem vermiş yeri geldiğinde maddi manevi destek vererek her daim onların okuyarak vatanına, milletine faydalı birey olarak yetişmelerine vesile olmuştur. 

Bu hususta memleketi Trabzon'da 2018 yılında şu konuşmayı da yapmıştır: "Unutmayın ki, biz gençlerimizi Hak adına ve kendi yararına kazanmak zorundayız. Ancak bu şekilde bir genç vatanına, milletine, bayrağına, inancına, ailesine sahip çıkar. Onların yücelmesi için hayatını şekillendirir." 

Makâlât adlı eserinde ise gençlere yönelik mesajları şöyle: 

"Gençlik büyük bir nimettir. İyi bilin ki, genç kalmak; ancak ölümsüz bir inanca sahip olmak, mutlak hakikate teslim olmak ve hizmet etmekle mümkündür... Geçmişte kavimlerin batmasına sebep olan hastalıklardan biri de nifaktır... Bir millete nifak girerse adalet ortadan kalkar. Adaletin olmadığı yerde zulüm olur. Siz bu konuda çok dikkatli olun; nifaka vesile olmayın. İnsanları da bu konuda uyarın. Hakk'a koşun, Hakk'la olun, haklı ile olun, haklı olun. Hepiniz Hakk'a emanet olun". (Prof. Dr. Haydar Baş, Makâlât) 

Eminim ki eserleri ile bize altından daha değerli bir miras bırakan Üstadın açtığı bu yolda Hak ile olup Haklıya sahip çıkan Z-ehir gibi Z-ekaya sahip bir nesil bizim geleceğimiz olacak o da tabi ki tam BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ'nin genç Lideri Hüseyin Baş'ı iktidar etmekle mümkün.  

"Maddeye esir olamayan, maddeyi esir alan, hak için madde hakimiyeti kuran bir dünya, özellikle bir nesil bekliyoruz." 

(Prof. Dr. Haydar Baş)