Mermeri de heba ediyoruz

RECEP BAHAR/İSTANBULAKP Hükümeti'nin maden yataklarını yabancı şirketlerin emrine sunması, Türkiye'nin madencilik sektöründen elde edeceği katma değeri önemli ölçüde azaltıyor. Benzer sorun mermercilik alanında da yaşanıyor. Maden Teknik Araştırma'ya (MTA) göre Türkiye'nin 5 milyar metreküplük mermer rezervi bulunuyor. Bu devasa servetin kaymağını bakırda, nikelde, altında olduğu gibi yabancı işletmeler yiyor. MTA raporları dikkate alındığındaTürkiye dünya mermer potansiyelinin yüzde 40'ına sahip bir ülke olarak dikkat çekiyor. MTA'ya göre toplam rezervi 13.9 milyar ton (yaklaşık 5.1 milyar metreküp) olan Türkiye'nin 1.6 milyar ton civarındaki görünür rezervi bile bugünkü temposuyla dünya tüketimini 80 yıl karşılayabilecek düzeyde. Ülkemizde 80'in üzerinde değişik yapıda, 120'nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi belirlenmiş durumda. Milli servet blok blok gidiyorAKP Hükümeti'nin uygulamaları nedeniyle bu milli serveti heba ediyoruz. Nitekim İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ali Kahyaoğlu, Türkiye'de mermer ocağı satın alan ve işleten Çinli firmaların blok mermerleri çok ucuza ülkelere götürmelerinin haksız rekabete yol açtığını söyledi. Türkiye doğaltaş sektörünün en büyük pazarı Çin'de sıkıntı büyüyor. İşlenmiş mermer ithalatına yüzde 24'e varan vergi uygulayan Çin Hükümetinin, yurtdışında maden ve mermer ocağı satın almaları için firmaları teşvik etmesinin ardından Türkiye'de mermer ocağı işleten Çinli firma sayısı 60'a yükseldi. Bu firmaların Türkiye'den çıkardıkları mermerleri blok olarak ve Türk firmalarından daha ucuza ülkesine götürdüğüne dikkat çeken İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu yerli firmaların bu duruma tepki gösterdiğini söyledi. Çin en iyi pazar Çin ile iş yapan sektör temsilcileri ile bir araya gelerek sorunlarını dinleyen İMİB Başkanı Ali Kahyaoğlu, "Mermerde marka olan İtalya'yı bile geride bırakarak ilk sırada yer aldığımız Çin pazarında son dönemlerde sıkıntı yaşıyoruz. Yeraltı zenginliğimiz olan doğaltaşlar blok halinde Çin'e gidiyor. Burada Çinli firmalara ve blok mermer satışına karşı değiliz. Hatta Çin bizim en iyi pazarımız ve ticaretin gelişerek devam etmesini istiyoruz. Ancak çocuklarımızın mirası yer altı kaynaklarımızın değerinin altında fiyatlarla ülkeden çıkmasına, katma değerinin ülkemizde kalmamasına karşıyız. Gelsinler burada fabrika kursunlar, taşları işlesinler öyle götürsünler." dedi. Çinli firmaların kendi çıkarları açısından doğru olanı yaptıklarını ifade eden Kahyaoğlu, "Buna karşı değiliz. Ancak onların doğruları bizim için yanlış teşkil ediyor. Bu durum bizim zararımıza işliyor. Ortamı her iki tarafın da kazanacağı şekle getirmek için yerli firmalarımıza ve hükümetimize de iş düşüyor. Gerekirse Çinli firmaları Türkiye'ye davet ederek karşılıklı konuşarak orta yolu bulmalıyız" dedi. Sorunlar ihracat rakamlarını da vurdudoğaltaş ve maden sektörünün en önde gelen pazarlarındaki durgunluk ihracat rakamlarını olumsuz etkiledi. Özellikle Çin ve Irak gibi en büyük pazarlardaki düşüş sektörü düşündürüyor. Çin Hükümetinin kredileri durdurması, Irak'taki iç karışıklıklar gerilemenin ana nedeni. Temmuz ayında Çin Halk Cumhuriyeti'ne yapılan ihracatta yüzde 25.44, Irak'a yapılan ihracatta ise yüzde 37.80 azalma görüldü. Ocak-Temmuz döneminde ise ihracat geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 5.8 azalarak 2.78 milyar dolara geriledi. Bu dönemde Çin Halk Cumhuriyeti'ne yapılan ihracat yüzde 23.38 azalarak, 1.45 milyar dolardan 1.11 milyar dolara indi. Yüzde 5.97 azalan doğaltaş ihracatı da 547 milyon dolardan 514 milyon dolara düştü. Sektörün en önemli pazarlarının başında gelen Çin ve Irak'taki gelişmeleri endişe ile takip ettiklerini belirten Ali Kahyaoğlu, özellikle Çin pazarındaki sıkıntının uzun süre devam edecek olmasının kendilerini düşündürdüğünü söyledi. Geçtiğimiz günlerde bir heyet ile Çin'e giden Kahyaoğlu "Çin'de devlet verdiği kredileri durdurdu. Buna bağlı olarak inşaat sektörü de yavaşladı. Doğal olarak en büyük pazarlarımızdan biri olan Çin'e Türkiye'den yapılan mermer ihracatı da azaldı. Bu durumun uzun süre devam edecek olmasından endişeliyiz. Ülke politikası gereği 2015 yılının sonuna kadar bu durumun devam edeceği öngörülüyor" dedi.