Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bir Yahudi örgütünden 2006 yılının en başarılı Belediye Başkanı ödülünü almış. Ne diyelim hayırlı olsun!İsrail ordusunun Filistinli Müslümanların yaşadıkları şehirleri, kasabaları havadan ve karadan topyekun bombardımana tâbi tuttuğu, milletvekillerini ve belediye başkanlarını tutukladığı günlerde Ankara'da, sayın Melih Bey'in ev sahipliğinde ve bir Yahudi örgütünün organizesinde üç günlük bir toplantı yapıldı. Söz konusu örgütün Yönetim Kurulu Başkanı, İsrail devletinin istihbarat örgütü olan MOSSAD'ın eski ikinci adamı.Bilindiği gibi Melih Gökçek Başkentimizin AKP'li belediye başkanı. İsrail'in resmen devlet terörü estirerek Filistinli Müslümanların hayatlarını cehenneme çevirdiği, yurtlarını, yuvalarını başlarına yıkıp, sokaklarını kan gölüne döndürdüğü günlerde sayın başkanın, Ankara halkının paraları ile bir Yahudi örgütüne ziyafetler çekmesini ve aynı örgütün elinden ödül almasını elbette Ankaralılar bir kenara not etmişlerdir. Biz de buradan bir kez daha bu meselenin altını çiziyoruz.Sayın Melih Bey nasıl oluyor ki; Yahudilerden sana ödüller, Filistinli Müslümanlara bombalar, tanklar, toplar, ölümler ve zulümler?İsrail, senin din kardeşlerine bir mum ışığını, bir damla suyu, bir nefeslik havayı, bir anlık huzuru çok görürken, hayatlarını zindana çevirmişken, siz onların yetkililerine üç gün boyunca Türk mutfağının en leziz yemeklerinden izzet ve ikramda bulunuyorsunuz? Filistin'deki bombardımanları katliamları, tutuklamaları kıvranarak izleyen, içtiği su boğazında düğümlenip kalan Ankaralıların vergilerinden oluşan büyükşehrin bütçesinden siz onların temsilcilerine ziyafet çekiyorsunuz. Yahudiler kemali afiyetle yemişlerdir, ondan şüphemiz yok, ya siz nasıl yediniz?Hadi diyelim ev sahibi olmuştunuz bir kere, misafirleri ağırlamazsanız doğru olmazdı. Peki onların elinden ödül alırken, Gazze'deki dehşet ve vahşet manzaraları hiç mi gözünüzün önüne gelmedi? O çocukların, o anaların çığlıkları hiç mi kulaklarında çınlamadı? Dağıtılan Filistin parlamentosunun, tutuklanan vekillerin ve yerel yöneticilerin, bomba yemiş çocukların hatırı için o ödülü reddedemez miydin? Bu kadarcık bir kaşlarını çatma hakkını kullanamaz mıydın? Zulmü alkışlamanın, zalimi sevmenin Türk töresinde olmadığını, olamayacağını gösteremez miydin? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ev sahipliğinde yapılan ve kendisine bir de ödül takdim edilen söz konusu toplantının mahiyeti nedir ve organizatör Yahudi örgütün başkanı kimdir, hangi vasıflarla muttasıftır? Bütün bu soruların cevapları için Yeni Çağ'dan Aslan Bulut'un yazısının bir bölümünü okuyacağız:"Gökçek'in ajan konuğu David Kimche kimdir? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in ev sahipliğinde düzenlenen 5. Glokalizasyon Konferansı, tam bir skandala dönüştü. Forumun Başkanı David Kimche'nin dünyaca ünlü bir MOSSAD yetkilisi olması bir tarafa, Türkiye ve İslam dünyası aleyhinde çok önemli eylemleri varLübnan'da İngilizce olarak yayımlanan The Daily Star gazetesinin 04 Ağustos 2004 tarihli sayısında, Kamran Karadağ imzasıyla yayınlanan haberde aynen şöyle deniliyor: "Kürt-İsrail temaslarının tarihi iyi belgelenmiştir. 1960'ların ortalarında direk Kürt liderlerle ilişkiler, İsrail'in Orta Doğu adamı, eski MOSSAD yetkilisi David Kimche tarafından kurulmuştur. 1997 yılında Kimche ile yaptığım ve Londra merkezli El Hayat gazetesi tarafından yayımlanan röportajda Kimche, temaslar kurulduğunda, İsrail Başbakanı Levi Eşkol'un Arap dünyasındaki etnik azınlıklarla ilişkiler kurma yönünde 'stratejik karar' aldığını açıkladı. Kimche Kürt lider Mustafa Barzani ile görüştü ve bunun hemen ardından İsrail Kürtlere yardım yollamaya başladı.O zamanlar Barzani'nin güvenilir yurt dışı bağlantısı olan deneyimli Kürt lider ve ünlü bağımsız politikacı Mahmut Osman, Kimche'yi doğruladı. Fakat Osman, Barzani'nin İsrail ile temaslarının kendisine ABD ile ilişkiler kurmaya yardım edeceğine inandığına dikkat çekti. Barzani, kendi ulusal haklarını elde etmelerine yardım edecek tek gücün ABD olduğuna inanıyordu. Osman'a göre Barzani şahsen Kimche'den Amerikalılarla ilişki kurmak için yardım istedi.Daha sonraki yıllarda Osman, Amerika ile temas kurmak için tekrar yardım isteyen Barzani'nin, İsrail'e yaptığı gizli gezilerde ona eşlik etti. İsrail'in Kürtlere yardımı, 1974'te Bağdat'la ortaya çıkan düşmanlıktan sonra yeniden başladı. Barzani tekrar Amerikalarla temasa geçmeye çalıştı. İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile Saddam Hüseyin arasında 1975'te imzalanan Cezayir antlaşmasıyla, herşey Kürtler için bir felaketle sonuçlandı.Kürdistan'da İsrailliler var mı? Cevap evet. Birçoğu kendilerini Kürt Yahudisi olarak tanımlayan ziyaretçiler. Kendileri veya daha çok aileleri 1950'de İsrail'e göç etmeden önce Kuzey Irak'ta yaşayanlar. Bazılarının hala Irak'ta akrabaları var, diğerleri de atalarının nerdeyse 2000 yıldır yaşadıkları yerleri görmeye gidiyorlar. Bazı Kürtler, İsrailli ziyaretçilerle arkadaş oluyorlar; bunların içinde İsrail'e gelen Kürtler de var. Arap dünyası ister beğensin ister beğenmesin, gerçek olan Kürtler İsrail'i dost olarak görüyor ve İsrail'e ziyaretleri normal bir şey. Kürtler İsraillilere karşı 'alerjik' değil.Osman, Kürdistan'da çalışan İsraillilerin Batılı, çoğunlukla da Amerikan şirketleri ile beraber olduklarını söylüyor. Birçoğunun çifte vatandaşlığı var. Bazıları Amerikan ordusunda bile asker olabiliyor. Aralarında İsrail istihbarat ajanları var mı? Cevap yine evet. Bu İran, ABD, İngiltere ve Suriye için de aynı" (Yeni Çağ, 4 Temmuz,2006).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025