Mecbur değilseniz dışarı çıkmayın

Aksoy, soğuk havada bacak damarlarında tıkanıklık olanların kendilerine daha fazla özen göstermeleri gerektiğine işaret etti. 
Damarların önemli özelliklerinden birinin, sıcakta ve soğukta gevşeyip, kasılabilmeleri olduğuna dikkati çeken Aksoy, "Bu nedenle hamam veya sauna gibi sıcak bir yere girdiğimizde yüzümüz kızarıyor ve soğukta rengimiz soluyor. Soğuk havalarda damarlarımız kasıldığı için ilgili bölgenin kanlanması azalıyor. Kalp-damar hastalarında soğukta gelişen en önemli sıkıntı da bu aşamada ortaya çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Aksoy, bu hastaların, soğuğa maruz kalınca damarlarının kasılarak iyice daraldığını, bu nedenle de kalbin veya bacakların beslenmesinin daha da bozulduğunu aktararak, "Hava sıcaklığının düşmesi bazı sağlık sorunlarıyla mücadele edenler için daha ciddi tehlikelere yol açabilir. Özellikle bacaklarında damar tıkanıklığı olanların çok dikkatli olması gerekir. Bu nedenle kalp-damar hastalarının mümkünse soğukta dışarı çıkmamaları, eğer dışarı çıkmaları mutlak gerekliyse tedbir almaları önemlidir" ifadelerini kullandı.
Soğuk ve karlı havada sokağa çıkma zorunluluğu olan hastaların ayaklarını mutlaka korumaları gerektiğine vurgu yapan Aksoy, şu tavsiyelerde bulundu:
"Tedbirlerin başında ilaçlara her zamankinden daha fazla özen göstermek geliyor. Doktorları tarafından yapılan önerilere harfiyen uymalılar. Bunun yanı sıra, soğuktan koruyacak giysileri seçmeliler. Kısa süreli seyahatlerde bile kendilerini iyi korumalılar. Bir iki kalın giysi yerine üst üste giyilebilecek birkaç kat daha yararlıdır. Sıcak bir ortama girildiğinde üzerinizi hafifletme şansı verir ve terlemeden korur. Ayak dolaşımını daha fazla bozmamak için çok sıkı olmayan ama soğuktan koruyacak çoraplar tercih edilmeli. Ayakkabıların tabanlarının kaygan olmadığından emin olunmalı. Çünkü düşme ve burkulmayla ortaya çıkabilecek kırıklar ve çıkıklar ileride tedavisi zor durumlara neden olabilir."