AKP hükümetinin başarılı olduğu en iyi icraat 'ayrıştırmak'! Ayrıştırmak, birleştirmenin, bir ve beraber yapmanın tersi olan icraat. Ayrıştırmaya son örnek Kıbrıs. Geçtiğimiz hafta KKTC'de Türkiye ile ilgisi olmayan bir mitingde küçük bir grup ülkemize hakaret maksadıyla bir pankart açar. Bunun üzerine Sayın Erdoğan, hemen devreye girer ve sorumlu bir grup insanı değil de doğrudan KKTC'yi hedef alır. Ağza alınmayacak ifadeler kullanır. Kıbrıs'taki soydaşlarımız için "Hem parayı alıyorlar hem 'çek git' diyorlar" der; "besleme" bile der. Arkasından Türkiye ve Kıbrıs'ta soğuk rüzgarlar esmeye başlar. Aynı zaman diliminde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmi siteleri hacklenir. Hem de bizzat anavatandan ikaz ifadeleri içeren mesajlarla..Kıbrıs adası 1571 den beri Türk varlığının bulunduğu stratejik bir bölgedir. Kıbrıs, Peygamberimizin halası Hala Sultan'ın şereflendirdiği bir mekandır. Kıbrıslı soydaşlarımızın yaşadığı bir vatandır. Kıbrıs'ı anavatan Türkiye'den ayrı düşünmemiz mümkün değildir.Acaba Sayın Tayyip Erdoğan niçin açıklamasının temelinde, "ayrı düşünme" mantığı olan bir yaklaşım ortaya koymuştur. Aslında sorunun cevabını Avrupa Birliği isteklerinde aramak gerekir.1. Bizzat AKP hükümetinin desteği ile Kıbrıs'ta Annan Planı desteklenmiş ancak Kıbrıs Rum kesiminin reddetmesi ile KKTC kurtarılmıştır. Yoksa federatif devlet yapısı altında KKTC'nin iptali söz konusu olacaktı. Türkiye aleyhtarı pankart açanlar Annan Planı çerçevesinde hareket eden zihniyettir. Yani bizzat hükümetin desteklediği zihniyetin beslemesidir.2. AB, Kıbrıs'ta KKTC'yi ve Türk varlığını asıl unsur olarak kabul etmemektedir. Adanın tek sahibi ve tek temsilcisi olarak Rum tarafını kabul etmektedir ve buna direkt Kıbrıs devleti olarak muamele etmektedir. Son gelişmelerden birisi de AKP hükümetinin Rum kesimine yani Kıbrıs devletine limanlarımızın açılması konusunda, AB ile uzlaşmaya varmış olmasıdır. AKP hükümeti AB'nin yaklaşımı ve Kıbrıs'taki kabullerine göre hareket etmektedir.3. Geriye ne kaldı, Kıbrıs ta işgalci kabul edilen Türk askerinin çekilmesi. Stratejik, askeri ve siyasi sebeplerle askerimizin Kıbrıs'tan çekilmesi mümkün değildir. Bunun teklif edilmesi bile tarihten ve stratejiden habersiz olmak demektir. Ancak yaşanan son olaylardan sonra Rum basınındaki yorumlara dikkat etmek gerekir. Rum basınının Erdoğan'ın sözlerini ve gelen tepkileri "Türkiye'nin Kıbrıs'tan gitme vakti mi geldi?" şeklinde yorumlaması oldukça manidardır. Sayın hükümet bu çıkışı ile acaba AB talebi olan Türk askerinin Kıbrıs'tan çıkması konusunu mu gündeme getirmek istemektedir.Bütün bu gelişmelere baktığımız zaman yaşanan son olaylar milli bir senaryo değildir. Olsa olsa batı menşeyli ve AB patentli bir gündemdir. O halde yaşananlara siyaset üstü bakmak gerekir. Takınılan tavır ve davranışlar bir devlet politikası değildir, olsa olsa bir siyasi partinin üslubudur. Türk milleti bir bütün olarak kendisini yanlış temsil eden siyasileri sırtından atmasını bilmeli ve birlik ve bütünlüğüne sahip çıkanlarla olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Çocuklar yaşarsa millet yaşar / 29.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Atatürk mü? Kenan Evren mi? İşte gerçekler / 28.04.2025
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025