Türkiye'de İktisadi Kalkınma Vakfı (IKV) ile birlikte Avrupa Birliği şampiyonluğunu üstlenen Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) TESEV'in yaptırdığı "belli bir amaca yönelik olarak tasarlanmış, propaganda mahiyetli anket" de, Türk halkının onca kamuoyu bombardımanına rağmen, Avrupa Birliği'ne sıcak bakmadığını ortaya koyuyor. Ankete göre, Türkiye'nin yüzde 64'ü Avrupa Birliği'ne tam üyeliği destekliyor. Öte yandan halkın yüzde 54'ü ise idamın kaldırılmasına karşı. Halkın yüzde 55'i hayatından, yüzde 90'ı da demokrasinin işleyişinden memnun değil.
Anket ne kadar gerçekçi?
TESEV'in açıkladığı araştırma kapsamında, Türkiye genelinde kentsel ve kırsal nüfusu temsil eden 17 il merkezinde ve bağlı 25 ilçede 18 yaş ve üzeri toplam 3060 kişiyle yüzyüze görüşme yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyenler Ali Çarkoğlu, Refik Erzan, Kemal Kirişçi ve Hakan Yılmaz tarafından gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 64'ü Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekliyor. Katılanların yüzde 64'ü hayatından, yüzde 90'ı da demokrasinin işleyişinden memnun olmadığını bildirdi. 1999 seçmen sayıları esas alınarak yapılan tabakalandırma sonucu görüşmelerin yapıldığı iller şunlardır: Adana, Ankara, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kars, Konya, Malatya, Samsun, Sinop, Şanlıurfa.
AB bir Hıristiyan kulübü
Araştırmaya katılanların yüzde yüzde 56'sı Türkiye'nin üyeliğe hazır olmadığını beyan etti. Yine araştırmaya katılanların yüzde 49'u AB'yi bir Hristiyan kulübü olarak görüyor. Araştırmaya katılanlar, hiç bir gerekçe göstermeden, AB'yi refah ve ekonomik gelişme ile eşdeğer görüyor. AB'ye girmenin Türkiye'ye en önemli iki yararı ne olacak sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 52'si ekonominin gelişmesi, işsizlik ve hayat pahalılığının düşmesi şeklinde cevap veriyor. Oysa Euro'ya geçilmesiyle birlikte Avrupa Birliği'nde hayat pahallığı arttı. Örneğin komşumuz Yunanistan'da sıradan bir lokantada bir çorba içmenin bedeli 8 milyon lira. Yine Avrupa Birliği'nin en çok nüfusa sahip 5. ülkesi konumundaki İspanya'da işsizlik oranı, yüzde 11'i aşmış durumda.
Halk Kopenhag Kriterlerini bilmiyor
TESEV'in yaptırdığı yönlendirmeli ankette, halkımızın Kopenhag Kriterleri de bilmediği ortaya çıktı. "AB'ye üye olmak için tüm aday ülkeler gibi Türkiye'nin de yerine getirmesi gereken Kopenhag Kriterleri'nin neler olduğu" sorusuna, ankete katılanların yüzde 76'si "Hiç bilmiyorum" şeklinde cevap verdi. Bu soruya "Çok iyi biliyorum" diye cevap verenlerin oranı yüzde 10. Ancak sözkonusu kişilere "Kopenhag Kriterleri nelerdir?" diye sorulsa, bu oranın çok daha aşağıya ineceği belirtiliyor.
Kürtçe yayına da hayır
Ankette, halkımızın büyük çoğunluğu bırakın Kürtçe eğitime onay vermeyi; Kürtçe radyo ve TV yayınını da karşı çıktı. "Türkiye'nin AB'ye üye olmasının zorunlu tek şartı Türkçe'den başka anadil konuşanların, mesela Kürtçe konuşanların, kendi ana dillerinde radyo ve TV yayınları yapabilmesi olsaydı, siz Türkçe dışında ana dillerde yayın hakkını engelleyen yasaların kaldırılmasını onaylar mıydınız?" şeklindeki soruya, ankete katılanların yüzde 56'sı "HAYIR" cevabını verdi.
Anket ne kadar gerçekçi?
TESEV'in açıkladığı araştırma kapsamında, Türkiye genelinde kentsel ve kırsal nüfusu temsil eden 17 il merkezinde ve bağlı 25 ilçede 18 yaş ve üzeri toplam 3060 kişiyle yüzyüze görüşme yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyenler Ali Çarkoğlu, Refik Erzan, Kemal Kirişçi ve Hakan Yılmaz tarafından gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 64'ü Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini destekliyor. Katılanların yüzde 64'ü hayatından, yüzde 90'ı da demokrasinin işleyişinden memnun olmadığını bildirdi. 1999 seçmen sayıları esas alınarak yapılan tabakalandırma sonucu görüşmelerin yapıldığı iller şunlardır: Adana, Ankara, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kars, Konya, Malatya, Samsun, Sinop, Şanlıurfa.
AB bir Hıristiyan kulübü
Araştırmaya katılanların yüzde yüzde 56'sı Türkiye'nin üyeliğe hazır olmadığını beyan etti. Yine araştırmaya katılanların yüzde 49'u AB'yi bir Hristiyan kulübü olarak görüyor. Araştırmaya katılanlar, hiç bir gerekçe göstermeden, AB'yi refah ve ekonomik gelişme ile eşdeğer görüyor. AB'ye girmenin Türkiye'ye en önemli iki yararı ne olacak sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 52'si ekonominin gelişmesi, işsizlik ve hayat pahalılığının düşmesi şeklinde cevap veriyor. Oysa Euro'ya geçilmesiyle birlikte Avrupa Birliği'nde hayat pahallığı arttı. Örneğin komşumuz Yunanistan'da sıradan bir lokantada bir çorba içmenin bedeli 8 milyon lira. Yine Avrupa Birliği'nin en çok nüfusa sahip 5. ülkesi konumundaki İspanya'da işsizlik oranı, yüzde 11'i aşmış durumda.
Halk Kopenhag Kriterlerini bilmiyor
TESEV'in yaptırdığı yönlendirmeli ankette, halkımızın Kopenhag Kriterleri de bilmediği ortaya çıktı. "AB'ye üye olmak için tüm aday ülkeler gibi Türkiye'nin de yerine getirmesi gereken Kopenhag Kriterleri'nin neler olduğu" sorusuna, ankete katılanların yüzde 76'si "Hiç bilmiyorum" şeklinde cevap verdi. Bu soruya "Çok iyi biliyorum" diye cevap verenlerin oranı yüzde 10. Ancak sözkonusu kişilere "Kopenhag Kriterleri nelerdir?" diye sorulsa, bu oranın çok daha aşağıya ineceği belirtiliyor.
Kürtçe yayına da hayır
Ankette, halkımızın büyük çoğunluğu bırakın Kürtçe eğitime onay vermeyi; Kürtçe radyo ve TV yayınını da karşı çıktı. "Türkiye'nin AB'ye üye olmasının zorunlu tek şartı Türkçe'den başka anadil konuşanların, mesela Kürtçe konuşanların, kendi ana dillerinde radyo ve TV yayınları yapabilmesi olsaydı, siz Türkçe dışında ana dillerde yayın hakkını engelleyen yasaların kaldırılmasını onaylar mıydınız?" şeklindeki soruya, ankete katılanların yüzde 56'sı "HAYIR" cevabını verdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.