Mahir Ünal'ın özrü Ömer Çelik’ten geldi
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, yaptığı bir konuşmada 'Cumhuriyetimizi' hedef almıştı
25.10.2022 22:57:00
Mahir Ünal'ın sözleri kamuoyunda büyük tepkilere neden olunca AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından konuyla ilgili mesaj yayımladı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından konuyla ilgili paylaştığı mesajlarda şunları belirtti:
"Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz milletimizin büyük tarihi içindeki en büyük kazanımlarımızdandır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı gibi, Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak ve daha ileri ufuklara taşımak için çalışmaya devam edeceğiz."
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ne demişti?
"Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao'nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir"
'Mahir Ünal'ın sözleri milli güvenlik problemidir'
'Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir' diyen AKP'li Mahir Ünal'a tepki gösteren BTP lideri Hüseyin Baş, 'Cumhuriyetin imkânlarıyla hükümet olmuş kişiler cumhuriyete bu lafı ediyor. Bu söylem bir milli güvenlik problemidir' dedi.
BTP lideri Hüseyin Baş, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın, 'Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz, sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.
"Cumhuriyetin imkânlarıyla hükümet olmuş kişiler cumhuriyete bu lafı ediyor. Bunu duyunca gerçekten çok içerledim" diyen Hüseyin Baş, "BTP kurulduğundan beri 'Bu hükümetin cumhuriyetle bir problemi vardır, bakın bunlar bizim başımıza bela açar' diyerek kapı kapı anlattık. Bugün gördüğümüz tablo bunun bir ispatıdır" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Şimdi bu arkadaş, 'bizim düşünme setlerimiz elimizden alındı' diyor. Ben de dedim ki; bunlar düşünürken ne yaptı? Bunlar düşünme setleri elindeyken ülke işgale uğradı! Bu topraklar kimin düşünce yöntemleriyle işgal edildi.
Bir insan öldüğü zaman bıraktığı mal varlığına miras deniyor. Mirasın hukuki terimdeki karşılığı terekedir. Osmanlı'daki terekede bırakılan kitap neredeyse yoktur. Osmanlı'da kitap yok, Osmanlı'da matbaa yok, Osmanlı'da okuma yazma oranı yüzde 5 civarında.
Böyle bir coğrafyadan bahsediyoruz. Anadolu'da halk cahil bırakılmış, Anadolu'da halk fakir bırakılmış, aç bırakılmış. Ne uğruna? Saltanatı muhafaza etmek uğruna. Bu yüzden bütün bir halk cahil bırakılmış. Ne yapıyor Atatürk? Böyle bir ortamda bir Cumhuriyet kuruyor ve eğitim seferberliği başlatıyor. Başka ne yapıyor? Fabrikalar açıyor, herkes iş güç sahibi oluyor.
Bakın Atatürk'ün yaptıklarını saymakla bitiremeyiz. Benim size en önemli tavsiyem okuyun arkadaşlar, zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor. Sizin düşünme setleri dediğiniz şeyler bize cehalet getirdi. Bakın Saray'da o günün şartlarında devlet mekanizmasında görev alabilmeniz için Enderun mektebinden mezun olmanız gerekiyor.
Enderun mekteplerine sadece azınlık devşirmeler alınıyor. Türkler Enderun mekteplerine alınmıyor. Saray'da, ticarette Türkler yok! Azınlıklar ticaret yapıyor.
Türkler nerede? Osmanlı'da Türkler, vergi verirken ve askere giderken en ön safta, listenin başına yazılan insanlar. Atatürk çıkıyor ve bir nüfus mübadelesi yapıyor. Anadolu'daki gayrimüslimleri sınır dışına, sınır dışındaki Müslüman Türkleri coğrafyamıza alacağız' diyor ve bu nüfus mübadelesiyle birlikte Anadolu'yu Türkleştiriyor.
1881 yılı nüfus sayımında Anadolu'da yaşayan Türk oranı yüzde 48, yüzde 52'si azınlık ve yabancılardan oluşuyor. Velhasıl hiçbir şey yok ortada. Bilim yok, Türkçe eser yok, zaten okuma yazmayı bilen yok. Böyle bir ortamda neymiş efendim Cumhuriyet bunları elimizden almış. Şimdi bu açıklama, bu söylem bir milli güvenlik problemidir.
Çok ciddi söylüyorum ve bu insanlar bu ülkeyi yönetiyorlar. Eğer siz yarın bu ülkenin egemenliğine sahip olmayı devam ettirmek istiyorsanız, Türk milleti bu ülkenin egemenidir, bu ülkenin yönetiminde söz sahibidir demek istiyorsanız bu hükümeti değiştirmek zorundayız."
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından konuyla ilgili paylaştığı mesajlarda şunları belirtti:
"Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz milletimizin büyük tarihi içindeki en büyük kazanımlarımızdandır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı gibi, Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak ve daha ileri ufuklara taşımak için çalışmaya devam edeceğiz."
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ne demişti?
"Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao'nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir"
'Mahir Ünal'ın sözleri milli güvenlik problemidir'
'Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir' diyen AKP'li Mahir Ünal'a tepki gösteren BTP lideri Hüseyin Baş, 'Cumhuriyetin imkânlarıyla hükümet olmuş kişiler cumhuriyete bu lafı ediyor. Bu söylem bir milli güvenlik problemidir' dedi.
BTP lideri Hüseyin Baş, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın, 'Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz, sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.
"Cumhuriyetin imkânlarıyla hükümet olmuş kişiler cumhuriyete bu lafı ediyor. Bunu duyunca gerçekten çok içerledim" diyen Hüseyin Baş, "BTP kurulduğundan beri 'Bu hükümetin cumhuriyetle bir problemi vardır, bakın bunlar bizim başımıza bela açar' diyerek kapı kapı anlattık. Bugün gördüğümüz tablo bunun bir ispatıdır" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:
"Şimdi bu arkadaş, 'bizim düşünme setlerimiz elimizden alındı' diyor. Ben de dedim ki; bunlar düşünürken ne yaptı? Bunlar düşünme setleri elindeyken ülke işgale uğradı! Bu topraklar kimin düşünce yöntemleriyle işgal edildi.
Bir insan öldüğü zaman bıraktığı mal varlığına miras deniyor. Mirasın hukuki terimdeki karşılığı terekedir. Osmanlı'daki terekede bırakılan kitap neredeyse yoktur. Osmanlı'da kitap yok, Osmanlı'da matbaa yok, Osmanlı'da okuma yazma oranı yüzde 5 civarında.
Böyle bir coğrafyadan bahsediyoruz. Anadolu'da halk cahil bırakılmış, Anadolu'da halk fakir bırakılmış, aç bırakılmış. Ne uğruna? Saltanatı muhafaza etmek uğruna. Bu yüzden bütün bir halk cahil bırakılmış. Ne yapıyor Atatürk? Böyle bir ortamda bir Cumhuriyet kuruyor ve eğitim seferberliği başlatıyor. Başka ne yapıyor? Fabrikalar açıyor, herkes iş güç sahibi oluyor.
Bakın Atatürk'ün yaptıklarını saymakla bitiremeyiz. Benim size en önemli tavsiyem okuyun arkadaşlar, zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor. Sizin düşünme setleri dediğiniz şeyler bize cehalet getirdi. Bakın Saray'da o günün şartlarında devlet mekanizmasında görev alabilmeniz için Enderun mektebinden mezun olmanız gerekiyor.
Enderun mekteplerine sadece azınlık devşirmeler alınıyor. Türkler Enderun mekteplerine alınmıyor. Saray'da, ticarette Türkler yok! Azınlıklar ticaret yapıyor.
Türkler nerede? Osmanlı'da Türkler, vergi verirken ve askere giderken en ön safta, listenin başına yazılan insanlar. Atatürk çıkıyor ve bir nüfus mübadelesi yapıyor. Anadolu'daki gayrimüslimleri sınır dışına, sınır dışındaki Müslüman Türkleri coğrafyamıza alacağız' diyor ve bu nüfus mübadelesiyle birlikte Anadolu'yu Türkleştiriyor.
1881 yılı nüfus sayımında Anadolu'da yaşayan Türk oranı yüzde 48, yüzde 52'si azınlık ve yabancılardan oluşuyor. Velhasıl hiçbir şey yok ortada. Bilim yok, Türkçe eser yok, zaten okuma yazmayı bilen yok. Böyle bir ortamda neymiş efendim Cumhuriyet bunları elimizden almış. Şimdi bu açıklama, bu söylem bir milli güvenlik problemidir.
Çok ciddi söylüyorum ve bu insanlar bu ülkeyi yönetiyorlar. Eğer siz yarın bu ülkenin egemenliğine sahip olmayı devam ettirmek istiyorsanız, Türk milleti bu ülkenin egemenidir, bu ülkenin yönetiminde söz sahibidir demek istiyorsanız bu hükümeti değiştirmek zorundayız."