İnsanlarımız oldum olası koltuğa önem verirler. Bilmezler ki gerçek lider, koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren kişidir. Bizde makamları işgal eden kişilerde de bu anlayış egemendir. "Siz ülkenin memuruna, siz ülkenin vekiline, siz bakana, başbakana hakaret edemezsiniz" yaklaşımı toplumca ve makamları işgal edenlerce hep kabul görür. Hâlbuki kişi, makamı eleştirmiyor ki orada oturan kişinin hatalarını dile getiriyor.
Büyük bir sivil toplum örgütünün düzenlediği seminere katılmıştım. Dalında uzman bir öğretim üyesi, tahtaya "1" rakamını yazdı. Bize dönerek:
"Bu rakamı tanıyor musunuz?"
Bizler doğal olarak gülmüştük. Bu sorunun altında gizli olanı da düşünmeye başlamıştık..
"Bu, "1", karakterdir. Hayatta en sahip olacağınız değerli şey."
Sonra "1" rakamının yanına bir sıfır koydu.
"Bu sıfır ise başarıdır. Başarılı bir kişi biri on yapar. Bir sıfır daha ekliyorum bu da tecrübedir. Çalışma hayatınızda veya makamınızda tecrübe başarınızı yüze katlar."
Sıfırları sıraladı. Yetenek, disiplin, sevgi? eklenen her sıfır kişinin değerini ve liderlik özelliğini, karakterini artırdığını anlattı. Sonra döndü baştaki "1" sayısını sildi. Geride bir sürü sıfır kaldı. Bize bakarak:
"Eğer karakterin yoksa öbürleri hiçtir."
Bu yaklaşım bize gösteriyor ki karakteriniz güçlüyse insanları etkiler ve toplumu peşinizden sürüklersiniz. Tesadüfen o pozisyona gelmişseniz ve güçlü karaktere sahip değilseniz insanlar sizi izlemez sadece bir müddet peşinizden yürür. Lider özellikleri taşıyorsanız ve etkiniz ölçüsünü bilerek yola çıkarsanız İskender ismi gibi önce Büyük İskender'e dönüşür, sonra yeryüzünün üçte ikisini topraklarınıza katar ve yer kürede kalıcı ad bırakırsınız.
Karizmatik liderler, siyasette, sporda çoktur. Bunun yanında bilimde, felsefede ve sosyal alanda da isim yapmış liderler az değildir. Gandhi, Mandela gibiler örnek gösterilebilir. Bunun yanında bilgi ve bilgiye dayalı liderliğin eşzamanlı olabileceği de mümkün. Buna tartışmasız Atatürk'ün adını örnek verebilirim.
Bir siyasi partinin bir spor kulübünün başarısı başındaki liderin kapasitesiyle doğru orantılıdır. Eğer bir liderin kapasitesi on üzerinden sekizse bu kişiden on düzeyinde başarı bekleyemezsiniz. Bırakın on düzeyine çıkmasını tam kapasitesini kullansa bile sekiz düzeyine ulaşamaz. Böyle bir kişiyi gerek bir siyasi partinin başında, gerekse bir spor kulübünde tutmanın anlamı yok.
Lider, karakterlerini kullanarak insanların akıllarından önce kalplerine dokunmasını bilmelidir. Çünkü onları zorunlu itaatkâr değil, istekli çalışan konumuna getirmesi gerekir. Birlikte yola çıkarak onlarla başarıya koşma hedefini ortaya koymalıdır.
Aslında insanlar kendilerine bir lider ararlar. Liderler de insanları ararlar İnsanlar liderini bulunca onun hedeflerine ortak olur. O zaman imkansızı olura, oluru ise kolay, kolayı da zevkli yapmanın yolu açılmış olur ki başarı burada saklıdır.
Ülkemizde birçok insan koltuk liderliği yapıyor. Koltuktan aldığınız güçle değil, çevrenize kattığınız kişisel güçle etkin olunmalıdır. O zaman insanlar arkanızda yürümek zorunda kalmaz, sizi takip ederler.
Unutmayalım insanlar yönetilmez, ilişki yönetilir.
Büyük bir sivil toplum örgütünün düzenlediği seminere katılmıştım. Dalında uzman bir öğretim üyesi, tahtaya "1" rakamını yazdı. Bize dönerek:
"Bu rakamı tanıyor musunuz?"
Bizler doğal olarak gülmüştük. Bu sorunun altında gizli olanı da düşünmeye başlamıştık..
"Bu, "1", karakterdir. Hayatta en sahip olacağınız değerli şey."
Sonra "1" rakamının yanına bir sıfır koydu.
"Bu sıfır ise başarıdır. Başarılı bir kişi biri on yapar. Bir sıfır daha ekliyorum bu da tecrübedir. Çalışma hayatınızda veya makamınızda tecrübe başarınızı yüze katlar."
Sıfırları sıraladı. Yetenek, disiplin, sevgi? eklenen her sıfır kişinin değerini ve liderlik özelliğini, karakterini artırdığını anlattı. Sonra döndü baştaki "1" sayısını sildi. Geride bir sürü sıfır kaldı. Bize bakarak:
"Eğer karakterin yoksa öbürleri hiçtir."
Bu yaklaşım bize gösteriyor ki karakteriniz güçlüyse insanları etkiler ve toplumu peşinizden sürüklersiniz. Tesadüfen o pozisyona gelmişseniz ve güçlü karaktere sahip değilseniz insanlar sizi izlemez sadece bir müddet peşinizden yürür. Lider özellikleri taşıyorsanız ve etkiniz ölçüsünü bilerek yola çıkarsanız İskender ismi gibi önce Büyük İskender'e dönüşür, sonra yeryüzünün üçte ikisini topraklarınıza katar ve yer kürede kalıcı ad bırakırsınız.
Karizmatik liderler, siyasette, sporda çoktur. Bunun yanında bilimde, felsefede ve sosyal alanda da isim yapmış liderler az değildir. Gandhi, Mandela gibiler örnek gösterilebilir. Bunun yanında bilgi ve bilgiye dayalı liderliğin eşzamanlı olabileceği de mümkün. Buna tartışmasız Atatürk'ün adını örnek verebilirim.
Bir siyasi partinin bir spor kulübünün başarısı başındaki liderin kapasitesiyle doğru orantılıdır. Eğer bir liderin kapasitesi on üzerinden sekizse bu kişiden on düzeyinde başarı bekleyemezsiniz. Bırakın on düzeyine çıkmasını tam kapasitesini kullansa bile sekiz düzeyine ulaşamaz. Böyle bir kişiyi gerek bir siyasi partinin başında, gerekse bir spor kulübünde tutmanın anlamı yok.
Lider, karakterlerini kullanarak insanların akıllarından önce kalplerine dokunmasını bilmelidir. Çünkü onları zorunlu itaatkâr değil, istekli çalışan konumuna getirmesi gerekir. Birlikte yola çıkarak onlarla başarıya koşma hedefini ortaya koymalıdır.
Aslında insanlar kendilerine bir lider ararlar. Liderler de insanları ararlar İnsanlar liderini bulunca onun hedeflerine ortak olur. O zaman imkansızı olura, oluru ise kolay, kolayı da zevkli yapmanın yolu açılmış olur ki başarı burada saklıdır.
Ülkemizde birçok insan koltuk liderliği yapıyor. Koltuktan aldığınız güçle değil, çevrenize kattığınız kişisel güçle etkin olunmalıdır. O zaman insanlar arkanızda yürümek zorunda kalmaz, sizi takip ederler.
Unutmayalım insanlar yönetilmez, ilişki yönetilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023