Küreselleşme zengine yarıyor
Almanya merkezli Bertelsmann Vakfı'nın bir araştırması küreselleşmenin zengin ülkelerin çıkarlarına hizmet ettiğini gösterdi. Küreselleşmenin faydalı olduğu iddiasını savunmak için gerçekleştirilen araştırma, aslında küreselleşmenin tam bir sömürü düzeni olduğunu ortaya koydu. Az gelişmiş ve gelişmekte olan 170'den fazla ülke küreselleşmenin kaybedenleri olarak sıralanıyor
08.06.2018 00:00:00
HABER MERKEZİ
Almanya merkezli Bertelsmann Vakfı'nın yaptırdığı 42 ülkeyi kapsayan küreselleşmenin refah üzerindeki etkilerini tespit etmek için gerçekleştirilen araştırma küreselleşmenin en çok zengin sanayi ülkelerinde yaşayanların yararına olduğunu ortaya koydu. Küreselleşme raporunda ülkeler arası ekonomik kenetlenmeden en fazla avantaj sağlayan ülkeler arasında Almanya altıncı sırayı aldı. Küreselleşmeden en kârlı çıkan ilk beş ülke ise İsviçre, Japonya, Finlandiya, İrlanda ve İsrail. Çin ve Hindistan küreselleşme listesinin son iki sırasında yer alırken, Arjantin ve Rusya gibi genç sanayi ülkelerinin küreselleşmeden daha az yararlandıkları anlaşıldı.
Araştırmaya göre küreselleşme 1990-2016 yılları arasında Almanya'nın Gayrı Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) kişi başı yılda bin 150 euroluk katkıda bulundu. Aynı dönemde küreselleşmeden İsviçre kişi başına bin 900, Hindistan ise 20 euro kazanç sağlamış. Çin ve Meksika'nın küreselleşme kazanımları ortalamanın altında. ABD ise 445 euro ile 25'inci sırada yer alıyor.
170'den fazla ülke sömürülüyor
Bertelsmann Vakfı Başkanı Aart De Geus,"Araştırma küreselleşmenin refah artışı sağladığını kanıtladı" iddiasında bulunsa da gerçekler bu iddiayı yalanlıyor. Birleşmiş Milletler'e üye olan 192 devletin yalnızca 42 tanesini hesaba katarak, gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına bakarak, dünyada bir refah artışından bahsetmek mümkün değil.
Araştırmada yer verilen 42 ülkenin son sırlarında yer alan ülkeler bile küreselleşme konusunda aldığından fazlasını sisteme vermiş durumdalar. Hal böyleyken 192 ülke arasında küreselleşmeden fayda sağlayan ülke sayısı 20'yi geçmesi mümkün değil.
Dünya ticaretinin yüzde 70'ten fazlasının batılı küresel firmalar tarafından gerçekleştirildiği düşünüldüğünde ticari sınırların olmadığı bir dünyanın kimin işine geldiği daha iyi anlaşılıyor. Küreselleşme karşıtı uzmanlara göre bu durum tam bir sömürü. Yani küreselleşme 20 ülke sömüren taraftayken, geri kalan 170'den fazla ülke ise küreselleşmenin sömürüsü altında, büyük borç yükleriyle ayakta kalma mücadelesi veriyor.
Almanya merkezli Bertelsmann Vakfı'nın yaptırdığı 42 ülkeyi kapsayan küreselleşmenin refah üzerindeki etkilerini tespit etmek için gerçekleştirilen araştırma küreselleşmenin en çok zengin sanayi ülkelerinde yaşayanların yararına olduğunu ortaya koydu. Küreselleşme raporunda ülkeler arası ekonomik kenetlenmeden en fazla avantaj sağlayan ülkeler arasında Almanya altıncı sırayı aldı. Küreselleşmeden en kârlı çıkan ilk beş ülke ise İsviçre, Japonya, Finlandiya, İrlanda ve İsrail. Çin ve Hindistan küreselleşme listesinin son iki sırasında yer alırken, Arjantin ve Rusya gibi genç sanayi ülkelerinin küreselleşmeden daha az yararlandıkları anlaşıldı.
Araştırmaya göre küreselleşme 1990-2016 yılları arasında Almanya'nın Gayrı Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) kişi başı yılda bin 150 euroluk katkıda bulundu. Aynı dönemde küreselleşmeden İsviçre kişi başına bin 900, Hindistan ise 20 euro kazanç sağlamış. Çin ve Meksika'nın küreselleşme kazanımları ortalamanın altında. ABD ise 445 euro ile 25'inci sırada yer alıyor.
170'den fazla ülke sömürülüyor
Bertelsmann Vakfı Başkanı Aart De Geus,"Araştırma küreselleşmenin refah artışı sağladığını kanıtladı" iddiasında bulunsa da gerçekler bu iddiayı yalanlıyor. Birleşmiş Milletler'e üye olan 192 devletin yalnızca 42 tanesini hesaba katarak, gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına bakarak, dünyada bir refah artışından bahsetmek mümkün değil.
Araştırmada yer verilen 42 ülkenin son sırlarında yer alan ülkeler bile küreselleşme konusunda aldığından fazlasını sisteme vermiş durumdalar. Hal böyleyken 192 ülke arasında küreselleşmeden fayda sağlayan ülke sayısı 20'yi geçmesi mümkün değil.
Dünya ticaretinin yüzde 70'ten fazlasının batılı küresel firmalar tarafından gerçekleştirildiği düşünüldüğünde ticari sınırların olmadığı bir dünyanın kimin işine geldiği daha iyi anlaşılıyor. Küreselleşme karşıtı uzmanlara göre bu durum tam bir sömürü. Yani küreselleşme 20 ülke sömüren taraftayken, geri kalan 170'den fazla ülke ise küreselleşmenin sömürüsü altında, büyük borç yükleriyle ayakta kalma mücadelesi veriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.