Kurban Bayramının ardından

Bir mübarek Kurban Bayramını daha geride bıraktık.Hepinizin geçmiş bayramı hayırlı ve mübarek olsun ve Allah(cc) kestiğimiz kurbanları kabul etsin, amin.Kurban Bayramı insanların kaynaşması, bir ve beraber olması, dargınların barışması, fakirlerin gözetilmesi gibi bir çok hayrı içinde barındırmaktadır. Her şeyden öte bu bayram, Cenab-ı Hakk istediği için ve de O'nun rızası doğrultusunda kutlandığı için baştan sona bir ibadettir.Kurban Bayramında maddi durumu müsait olanlar kurbanlarını keserler ve bir kısmını da ihtiyaç sahiplerine dağıtırlar. Böylece sofrasında et görmeyen insanlar da böyle bir nimetten istifade etmiş olurlar. Kurban Bayramında kesilen ve dağıtılan kurbanın ve ağırlıklı olarak Ramazan ayında verilen zekatın çok büyük bereketi vardır. Durumu ekonomi açısından değerlendirirseniz, bu dönemlerde zengin olandan fakire doğru bir gelir transferi olmaktadır. Eğer ülkedeki bütün zenginler bu konuda üzerlerine düşeni hakkıyla yapsalar bir taraftan ibadetlerini yapmanın huzuruna kavuşacakları gibi, diğer taraftan da ihtiyaç sahiplerini de ekonomiye kazandırmış olurlar.Sosyal yardımlaşmanın etkisiyle toplum birbirine daha da kenetleşir, bir ve beraber olur.Bu bayramlarımız ülkemize birçok fayda getirirken, birlik ve beraberliğimizi istemeyen, fitne tohumlarını ekmeye çalışan birileri de bu bayramlarımıza yakın faaliyete geçerler.Özellikle Kurban Bayramı için, yok hayvan katliamıymış, yok şuymuş yok buymuş diye iftiralar atmaya başlarlar.Bu iftiraları atanların sofralarında hiç etin eksik olmaması da dikkat çekicidir. Kendileri sürekli, hemen hemen her gün et yerlerken, fakirin nasiptar olduğu Kurban Bayramını eleştirmekten geri durmazlar. Halbuki kurban kesilirken, kurbana eziyet vermeden, hatta severek, usulüne uygun bir şekilde kesilmesi emredilmektedir. Kurban edilecek kurbanın sevilmesi önemlidir, çünkü sevdiğini Allah yolunda kurban etmeyi sembolize eder. Hz. İbrahim (AS) ile Hz. İsmail (AS) arasında geçen menkıbeyi mutlaka okuyun ve anlamaya çalışın.Eğer Kurban Bayramında gördüğümüz, şahit olduğumuz bir takım  kusurlar varsa, bunlar emredilenin hakkıyla yapılmamasından kaynaklanmaktadır.Burada vatandaşlarımıza ve de belediyelerimize büyük görev düşmektedir. Kurban kesmek vaciptir, Allah'ın emrettiği bir ibadettir. Kurban kesmeye niyet eden vatandaş başından sonuna kadar Peygamber Efendimizin (SAV) uygulamasına dikkat ederek, bir ibadet şuuruyla bunu yapmalıdır.Kurbana eziyet vermemelidir. İşin ehli kasaba kesim görevi vermelidir. Kurban dualarını, usulünü mutlaka önceden öğrenmeli, her yıl yapmakta olduğu bu ibadet hakkında bilgisiz olmamalıdır. Eğer kurban kesmek için sıraya giriyorsa, başkasının hakkına tecavüz etmemelidir. Başkasının sırasını ihlal etmek kul hakkına tecavüzdür ve bu haramdır. Kurban ise vaciptir. Bir vacip, haram işlenerek yerine getirilmeye çalışılırsa sizce ne kadar makbul olur? Allah (cc), "Kul hakkıyla bana gelmeyin" demiyor mu?Kurban kestikten sonra kalan artıkları, çöpleri toplamazsan, bu da kul hakkına tecavüzdür. Kurban kestiğin mekanı bulduğun gibi tertemiz bırakmalısın.Dedik ya bu bir ibadet, makbul olması için titizlikle davranmalısın, her şeyine özen göstermelisin.Bu ve benzeri görevler vatandaşın uyması gerekenler, peki ya belediyeler ne yapmalı?Bu sene özellikle büyük şehirlerde kesim yerleri tahsis edildi, diğer yerlerde kurban kesmek yasaklandı. Eğer kesim için bir mekan gösteriliyor ve diğer yerlerde kesim yasaklanıyorsa, kesim için ayrılan mekanda en güzel hizmetin verilmesi gerekmektedir.Kurban, toplumumuzun hemen hemen hepsini ilgilendiren bir ibadettir. Belediyelerin görevi de bu ibadeti yaparken vatandaşlarına sahip çıkmak, bu zor ibadeti kolaylaştıracak önlemleri alabilmektir. Kesim yerlerindeki düzen, tertip, kolaylık, temizlik? tamamen belediyelerin görevidir. Kurban olayı bir sistem olayıdır. Hayvanın kesim yerine girmesi, kesilmesi, yüzülmesi, parçalanması ve etlerin vatandaşa teslimi, vatandaşın bu etleri araçlarına rahatlıkla koyabilmesi hepsi bu sistemin parçasıdır.Eğer vatandaş soğukta, kesim için numara sırasını beklerken, mesela on defa 47 numara alınırsa, 47 numara diğer taraftan kesilmiş olarak çıkarken, bir diğer 47 numara canlı olarak içeri girerse bu vatandaşa ve onun inancına büyük saygısızlıktır. Maalesef bu bayramda bunlara şahit olduk. Vatandaş soğukta beklemesine mi yansın, yapılan haksızlığa mı, çektiği çileye mi?Eğer belediyeler bu görevi hakkıyla yapamayacaksa o zaman "bırakın dağınık kalsın" demekten başka çare yok, bırakın da vatandaş uygun mekanlarda kurbanını kasabına kestirsin; yok eğer bu işi biz yaparız diyorsanız, o halde ispatlayın. Vatandaşın rahatlıkla, beklemeden kurban keseceği, aracını kesim yerine sokabileceği ortamı hazırlayın.Bu hiç de zor değil, tamamen sistem meselesi.Suudi Arabistan'da 4 milyon hacı bir mekanda toplanıyor, kurbanlarını kestiriyor, bir sorun olmuyor da biz neden 200 kurbanı bir mekanda kolaylıkla kesemeyelim? Eğer maksat farklıysa onu da bilelim. Maksat milleti kurban kesmekten alıkoymak ise açıklayın, millet de bilsin.Unutmayalım ki milletimiz zekatını vererek, kurbanını keserek ve fakirlere dağıtarak, siyasilerin, belediyelerin sahip çıkmayı beceremediklerine sahip çıkıyor.Böyle milletin el üstünde tutulması gerekmez mi?