Kötünün iyisi kazandı
28.04.2024 00:00:00
Derbi maç terbiyesizlik ile başladı. Biliyorsunuz Trabzonspor eski başkanlarından sayın Mehmet Ali Yılmaz hafta içinde rahmetli oldu.
Maç öncesinde onun hatırasına düzenlenen saygı duruşunda maalesef Fenerbahçe taraftarı gerekli olgunluğu gösteremedi.
Saygı duruşu boyunca yuhalama, ıslıklama ile kendisine yakışmayacak bir tavır sergiledi.
Evet biz Türkler için ölmüş kişi kutsallık kazanır ve bir ata olur. O yüzden ölen kişiye saygı gösterilir. Sevmeyeni bile kızgınlığını unutur ölen hakkında konuşmaz.
Ne acı ki artık her türlü değer ayaklar altında. Üzülmemek elde değil.
Bakın maçları kazanırsınız veya kaybedersiniz ama mühim olan insanlığı ve değerlerimizi kaybetmemek.
Bunları unutmadan maçı değerlendirmeye çalışalım.
Şimdi her şeyden önce maçta derbi heyecanı yoktu. Sıradan bir maç gibiydi.
Bunun nedeni elbette her iki takımın da kalitesiz kadrolara sahip olması. Bu kalitesiz oyuncular çok kötü futbol oynadılar.
Biliyorsunuz benim iyi futboldan anladığım iyi bir takım oyunu yani 11 oyuncunun anlamlı bir şekilde paslaşması.
Her iki takım da böyle bir oyun tarzından çok uzaktılar. Tabii yine benim anlayışıma göre pas merkezi ise orta sahadaki oyuncular.
Şimdi bakalım. Beşiktaş'ta bu işi yapacak adamlar kimler. Muçi ve Al-Musrati.
Al-Musrati'yi sayma adam zaten maça başladığı ilk andan itibaren korkak, sinik ve şaşkın haldeydi.
Hayır kötü bir futbolcu değil ve pasör ama maça aynen dediğim gibi başladı.
Sonunda kontrolü kaybedip kırmızı kart gördü ki bu karar VAR uyarısı ile gelse de doğru idi.
Şimdi Muçi'ye bakalım. Muçi ileriyi düşünen ve oyunu bu yönde forse etmeye çalışan bir oyuncu. Bu çok olumlu bir özellik.
Ne var ki bunu pas ile yapmaktansa topu alıp başı eğik ileri doğru koşuyor.
Tabii bir yerde tıkanıyor. 60'ta mesela ceza yayının orada 4 Fenerlinin arasına daldı.
Ona rağmen Semih'e bir pas attı ama kalitesi düşüktü bu pasın. Tabii olan Beşiktaş hücumuna oldu.
Fener'e gelelim. Şimdi orta sahada Szymanski, İsmail Yüksek ve Fred var.
İsmail mücadeleci bir adam. Orta sahada basmadık yer bırakmıyor. Fakat savruk.
İleri doğru pasları yok ve bu da Fenerbahçe'nin dengesini alt üst ediyor.
Şimdi bir şey çok net olarak gözüktü. İsmail sakatlanıp oyundan çıkınca Fred daha çok topla buluştu.
Bu da hemen oyuna gol olarak yansıdı. Batshuayi'nin attığı ilk golde Osayi'den aldığı topu ileri doğru Tadiç'e iletmesi çok şıktı.
Yani İsmail Yüksek birkaç sezon önceki Gustavo gibi. Çalışıyor ama topları olumlu kullanamıyor.
Maçta dikkatimi çeken bir diğer olgu ise Beşiktaş'ın 10 kişi kalmasına rağmen çok iyi mücadele etmesi idi.
Öyle ki son 10-15 dakika oyunu hakimiyeti Beşiktaş'ta idi.
Oyunun son bölümlerinde Fenerbahçeli futbolcular adeta sersemledi.
Batshuayi maç boyunca kendinden beklenen performansı gösterdi diyemeyiz.
İlk golü attı ve ikinci golde de Beşiktaş savunması ile boğuşup topu asist yapan Szymanski'ye iletti.
Ne var ki ikinci goldeki katkısı övgüye değer olsa da bunlar daha ziyade ne yaptığını bilmeden debelenip durma şeklindeki hareketler idi.
Bu golle ilgili şunu da yazmak lazım. Aslında gol öncesi top Beşiktaş'ta idi.
Fakat ikinci bölgede Alex-oxlade Chamberlain pas vermek isterken topu taca atınca hücum hakkı Fenerbahçe'ye geçti.
Gelişen hücum ikinci golle sonuçlandı. Yine Batshuayi ile devam edersek onun maçın tuhaf anlarından birinde rol aldığını görüyoruz.
54'te Kruniç'ten aldığı pasta penaltı noktası civarında arkasında Beşiktaşlı futbolcu olduğu halde birkaç saniye öyle ayakta dikildi durdu. Sonrasında ise top kaybı oluşmuş oldu.
73'te Batshuayi yerini Dzeko'ya bıraktı. Fakat Dzeko bu maçta Beşiktaş golü öncesi yaptığı hata ile hatırlanacak çünkü hemen gol öncesinde İrfan Can'a iletmek istediği topa pas arası geldi.
Gelişen pozisyon Fenerbahçe kalesinde golle sonuçlandı.
Bir derbiyi daha geride bıraktık. Fenerbahçe çok kötü oynasa da puan farkının bu hafta daha fazla açılamasına izin vermedi.
Fenerbahçe umudunu koruyor. Beşiktaş ise üçüncülük şansını iyice zora soktu. Bakalım buna rağmen hedeflerine varacaklar mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
