Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kul kendisiyle Allahü teâlâ arasındaki hususlarda tam olarak sıdk, doğruluk üzere bulununca Allahü teâlâ onu gayb hazînelerine vâkıf kılar"
İrfan sabihibi İslam büyükleri tamahtan, yani aç gözlülükten insanları sakındırır ve şöyle buyururlar; "Tamahkâr, aç gözlü insan tamah zincirine bağlanmış ölüye benzer. Kalbteki tamah kalbi mühürler, mühürlü kalb ise ölüdür. Mü'min tamahkâr olmaz. Nefsin şehvet ve arzularına uymaz" buyururdu. Ümid ve korku hakkında ise şöyle buyuruldu:"Korkunun en faydalısı günah işlemene engel olan, elden kaçırdığın fırsatlar için uzun uzun üzülmene sebeb olan ve geriye kalan ömür içinde seni devamlı olarak düşündüren korkudur. Ümidin en faydalısı ise amel etmeni kolaylaştırandır.Ümid üçe ayrılır:1) İyi amel yapıp kabul edilmesini umanın ümidi.2) Kötü iş yapıp ve tövbe ederek affedilmesini umanın ümidi.3) Devamlı günah işleyip de kendisini Allahü teâlânın affedeceğini umanın ümidi. Bu ümid makbûl değildir".Amel ihlâs ve sıdk hakkında ise buyurdu ki:"Amelde ihlâs amelden daha zordur. Kul kendisiyle Allahü teâlâ arasındaki hususlarda tam olarak sıdk, doğruluk üzere bulununca Allahü teâlâ onu gayb hazînelerine vâkıf kılar.""Allahü teâlâ kalbleri kendini anmak için yarattığı hâlde, insanlar onları şehvet, istek ve arzû ile doldurmuştur. Kalplerden şehvetin izini silecek şey, yalnız Allahü teâlânın korku ve sevgisidir"
İrfan sabihibi İslam büyükleri tamahtan, yani aç gözlülükten insanları sakındırır ve şöyle buyururlar; "Tamahkâr, aç gözlü insan tamah zincirine bağlanmış ölüye benzer. Kalbteki tamah kalbi mühürler, mühürlü kalb ise ölüdür. Mü'min tamahkâr olmaz. Nefsin şehvet ve arzularına uymaz" buyururdu. Ümid ve korku hakkında ise şöyle buyuruldu:"Korkunun en faydalısı günah işlemene engel olan, elden kaçırdığın fırsatlar için uzun uzun üzülmene sebeb olan ve geriye kalan ömür içinde seni devamlı olarak düşündüren korkudur. Ümidin en faydalısı ise amel etmeni kolaylaştırandır.Ümid üçe ayrılır:1) İyi amel yapıp kabul edilmesini umanın ümidi.2) Kötü iş yapıp ve tövbe ederek affedilmesini umanın ümidi.3) Devamlı günah işleyip de kendisini Allahü teâlânın affedeceğini umanın ümidi. Bu ümid makbûl değildir".Amel ihlâs ve sıdk hakkında ise buyurdu ki:"Amelde ihlâs amelden daha zordur. Kul kendisiyle Allahü teâlâ arasındaki hususlarda tam olarak sıdk, doğruluk üzere bulununca Allahü teâlâ onu gayb hazînelerine vâkıf kılar.""Allahü teâlâ kalbleri kendini anmak için yarattığı hâlde, insanlar onları şehvet, istek ve arzû ile doldurmuştur. Kalplerden şehvetin izini silecek şey, yalnız Allahü teâlânın korku ve sevgisidir"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.