Yıllardan beri uygulanan ve son 4,5 yıllık AKP iktidarı döneminde zirveye ulaşan IMF ve AB tavsiyeli politikalar, ülkemizde her kesimi perişan ettiği gibi KOBİ ve esnafları da canından bezdirdi. Mali disiplin ve kemer sıkma uygulamalarıyla vatandaşın tüketim kabiliyeti ortadan kaldırılmış, böylece KOBİ ve esnafların ülke içindeki pazarı gittikçe daralmış; KOBİ ve esnafların üzerine ağır vergi yükü getirilmiş; ihtiyaç duyulan paraya yüksek faizlerle ulaşılabilmiş, yüksek maliyetler KOBİ ve esnafları ezdikçe ezmiş; KOBİ ve esnaflar, elinde parayı bulunduran küresel firmaların da etkisiyle rekabet şansını da kaybederek bir bir kepenk kapatmak zorunda kalmışlar.Bu kapsamdaki iş adamlarıyla zaman zaman görüşüyoruz.Hemen hemen hepsi yukarıda özetle ifade etmeye çalıştığımız problemlerden şikayetçi.Onlar uygulanan yanlış ekonomi programının kurbanları, yapılan yanlışların sonucunu yaşıyorlar.IMF "mali disiplin uygulanacak, kemerler sıkılacak" diyor, bizim siyasiler hemen uyguluyorlar. Vatandaşın cebinden para bir şekilde kısılıyor, dolaylı vergiler arttırılıyor, çalışanların maaş zamları masabaşında hazırlanan düşük enflasyon rakamına göre belirleniyor, sosyal imkanlar kısıtlanıyor.Bu ister istemez KOBİ ve esnaflara daha az sayıda müşteri olarak yansıyor. Bakkal, kasap diyor ki, "her yıl, her gün gelen ve alışveriş yapan müşteri sayısı azalıyor, satış miktarı düşüyor, kiramızı bile ödeyemiyoruz, masrafları karşılayamıyoruz."Satışların düşmesi üreticileri de etkiliyor, daha az sayıda satış, daha az üretim anlamına geliyor. Mevcut tesisler azalan sirkülasyon sebebiyle atıl duruma düşüyor, sonuç işçi çıkarma ve kepenk kapatmaya kadar gidiyor.Vergilerin fazlalığı, resmi çalışan KOBİ ve esnafların sırtına ağır bir yük getiriyor, birçoğunu da kayıtdışılığa doğru itiyor. Peki kayıtdışı çalışmak bir iş adamının hoşuna gider mi? Asla gitmez, hiç kimse potansiyel suçlu olmak istemez. Fakat şartlar onları buna zorluyor. Yüzde 100 resmi çalıştığı takdirde tezgahını döndüremiyor. Buna da acil bir çözüm gerekiyor. KOBİ ve esnaflar sıkıştıkları zaman, ya da yeni bir atılım yapmak istedikleri zaman kredi bulmakta zorlanıyorlar. IMF ve AB tavsiyeleriyle devletin "kredi veren" olmaktan elini çekmesi, bu görevini küresel sermayedarlara devretmesi bu zorluğu daha da arttıracaktır.Çünkü küresel sermayedarlar, ülkemizi kendilerine bağımlı hale getirmek için KOBİ ve esnaflara destek konusunda pek istekli olmayacaklardır.Zaten kredi verilse de yüksek faizli olması, daralan Türkiye ekonomisinde KOBİ ve esnafların haciz ve icra ile karşılaşmasına neden oluyor.AB ve IMF tavsiyeli politikalar küresel şirketlerin ülkemizde en ücra köşelere kadar yerleşmesine ve KOBİ ve esnafları bir bir yutmasına sebep olmuştur.Finans sorunu yaşamayan bu şirketler, vergi konusunda da küresel ilişkiler sebebiyle her türlü avantaja sahiptir. Maliyet konusunda da kozlar bu şirketlerin elindedir. Büyük marketleri misal verecek olursak, mal alım sırasında da ithal ya da yerli toplu alım yaptıklarından ürün alımında hem vadeli hem de ucuz almaktadırlar.Vergide, finansta ve maliyette büyük imkanlara sahip olan bu şirketlerle KOBİ ya da esnaflar mevcut şartlarda nasıl başa çıkabilir?Bahsettiğimiz ya da bahsedemediğimiz problemleri alt alta yazdığımızda KOBİ ve esnafların AKP hükümetinin ve taşeron bazı medya kuruluşlarının bahsettiği ekonomik istikrardan(!) pek istifade edemedikleri görülmektedir.Peki, bu durum böyle mi devam edecek? Hiç mi çözüm yok?Elbetteki var.KOBİ ve esnafların problemlerini hakkıyla bilen ve de gerçek bir çözüm ortaya koyan bir tek lider var: Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş.Sayın Baş dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli ile KOBİ ve esnaflar için çözüm sunmaktadır.Milli Ekonomi Modeli ile yıllık 100 bin YTL'den az geliri olan vatandaştan, üreticiden ya da esnaftan vergi alınmayacaktır.Yine Milli Ekonomi Modeli ile KOBİ ve esnaflara uzun vadeli faizsiz kredi verilecektir.Sayın Baş, bu konuda hukuki taahhütname imzalayarak iktidara geldiği takdirde bu vaatlerini uygulayacağını açıkça ortaya koymaktadır.Bu şu anlama gelmektedir: Artık BTP iktidarında, 100 bin YTL'den az geliri olan iş adamları, esnaflar vergi yükü ile karşılaşmayacaklar, kayıtdışı çalışmak zorunda kalmayacaklar, devlet baba onlara verecekleri vergiyi almayarak, vergi oranında destek sağlamış olacaktır. Bu sağlanan destek bu çaptaki işyerleri için gerekli olduğundan bu para ülke ekonomisinde dönmeye başlayacak -Türkiye'de 1 yılda ortalama 16 kez dönüyor- ve yıl sonu daha büyük ölçekli firmalardan daha fazla vergi toplama imkanı sağlayacaktır. Uzun vadeli faizsiz kredi imkanıyla da KOBİ ve esnaflar işlerini büyütme imkanı elde edeceklerdir. Devletin sağladığı bu imkanla maliyetler ciddi oranda düşecektir.Milli Ekonomi Modeli'nde çözümler iç içedir ve birbiriyle alakalıdır. Herkese verilecek olan 500 YTL Vatandaşlık Maaşı, KOBİ ve esnaflara yepyeni bir pazar olarak yansıyacaktır.Vergi vermeyecek olan, uzun yıl vadeli faizsiz kredi imkanı bulan ve de aylık 20 milyar YTL'lik yepyeni bir iç pazar önüne sunulan KOBİ ve esnafın sizce işleri rahatlar mı? Eğer rahatlarsa, o zaman KOBİ ve esnafların yeri Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli'ni programı haline getiren BTP'dir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025