KKTC'ye rum-yunan kumpası
Kıbrıs Müzakereleri kapsamında 12 Ocak'ta düzenlenecek 5'li Konferanstan önce Yunanistan'ın 'Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs'ın birbirlerinin iç işlerine karışmaması 'saldırmazlık' şartlarını içeren sözde dostluk anlaşması teklif edeceği iddia edildi. Böyle bir anlaşmaya imza atılması, garantörlük anlaşmasının yok olması ve Rum Yönetimini Türkiye'nin tanıması anlamına geliyor.
07.01.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/LEFKOŞA
Kıbrıs müzakereleri kapsamında taraflar önümüzdeki hafta Cenevre'de yeniden bir araya geliyor. Ulluslararası konferans 12 Ocak Perşembe günü gerçekleştirilecek. Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılacağı konferansa BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve gerekli görülmesi halinde diğer ilgili tarafların temsilcilerinin de katılması bekleniyor. KKTC heyetinde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ile KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Müzakereci Özdil Nami ve diğer siyasi parti temsilcileri de bulunuyor. Çok sayıda basın mensubu da konferansı takip edecek.
Heyetler 8 Ocak itibarıyla Cenevre'ye gitmeye başladılar. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis'in resmi müzakereler öncesinde, 8 Ocak akşamı bir ön toplantı yapması bekleniyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise Cenevre'ye 36 kişilik bir heyetle katılması bekleniyor.
9 Ocak Pazartesi günü başlayacak müzakerelerin sonunda harita ve yüzdeliklerin konuşulmasının ardından 12 Ocak'ta 5'li Konferansa geçilecek. Konferansın hedeflendiği şekilde sonuçlanması halinde, ayrıntılar için 2-3 aylık bir süreye, daha sonra da halkların oluşacak çözüm planını anlaması ve bilinçli oy kullanması için geçecek bir 3 aya daha ihtiyaç olacağından 2017 ortalarında referanduma gidilmesi öngörülüyor. Cenevre'deki müzakerelere BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de katılması bekleniyor.
Yunanistan oyun peşinde
Cenevre'deki konferansa garantör ülke sıfatıyla katılacak Yunanistan'ın garantörlük anlaşmasını anlamsız kılacak yeni planlar peşinde olduğu ortaya çıktı. Bu bağlamda Runan hükümetinin "Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs arasında imzalanacak dostluk(!) ve güvenlik anlaşması" üzerinde çalıştığı iddia edildi.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayımlanan Fileleftheros gazetesi "Müdahale Haklarının Olmadığı Anlaşma" başlığı altında verdiği haberine göre, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 12 Ocak'ta yapılması planlanan 5'li Konferans öncesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs arasında, ülkelerin birbirlerine müdahale etme haklarının olmadığı, dostluk(!) ve güvenlik anlaşması" önerecek.
Gazete, Yunanistan tarafından hazırlanan önerinin Rum hükümetiyle de istişare edildiğini ve onayını aldığını savunurken, önerinin önümüzdeki günlerde müzakere masasına resmen sunulacağını öne sürdü.
Habere göre, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya arasında 1950'li yıllarda imzalanan bir anlaşmayı temel alan anlaşmada "bir ülkenin diğerine saldırmaması, üç ülkenin birbirlerinin iç işlerine karışmaması ve uluslararası çevre felaketi, Orta Doğu'dan terörist saldırı girişimleri vb gibi durumlarda bir sekreterlik desteği mekanizmasıyla yardım edilmesi" öngörülüyor.
Gazete, Yunan hükümetinin Kıbrıs sorununa garantörlerin ve işgal ordularının (Türk ordusu kastediliyor) olmadığı bir çözüm bulunmasını istediğini ve hiçbir şekilde başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmek istemediğini belirterek müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının Ege'de gerilimi arttırmasından endişe duyduğunu da öne sürdü.
Rum-Yunan ortak entrikası
Yunanistan'ın sözde dostluk anlaşması teklifinin Türkiye tarafından kabul edilmesi, 11 Şubat 1959'da Zürih'te imzalanan Garanti Anlaşması'nı anlamsız kılacak. Yuanistan'ın 'dostluk anlaşması' diye sunduğu söz konusu teklif, garantörlüğü yok etmeyi amaçladığı gibi aynı zamanda Rum Yönetiminin de Türkiye tarafından resmen tanınması anlamına geliyor.
BM ev sahipliğinde Cenevre'de gerçekleşen Kıbrıs Konferansı'nda en büyük baskı KKTC ve Türkiye'ye uygulanıyor. Uzlaşmaz taraf Rum Yönetimi ve Yunanistan olduğu halde KKTC ve Türkiye karşısında BM, İngiltere, Yunanistan ve Rum Yönetimi tek cephe olmuş durumda.
Ev sahibi BMCO
Cenevre'deki görüşmelere, Birleşmiş Milletler'in Cenevre Ofisi (BMCO) ev sahipliği yapıyor. Birleşmiş Milletler'in New York'tan sonra en büyük ikinci merkezi olan BMCO'nun direktörlüğünü ise, 2006-2008 yılları arasında BM Genel Sekreterliği'inin Kıbrıs Özel Temsilcisi olan Danimarkalı diplomat Michael Moller yapıyor.
2007'den beri BM Genel Sekreterliği görevini yürüten Güney Koreli diplomat Ban Ki Moon da, göreviyle birlikte Kıbrıs sorununu yeni yılda Portekizli Antonio Guterres'e devretti.
Kıbrıs müzakereleri kapsamında taraflar önümüzdeki hafta Cenevre'de yeniden bir araya geliyor. Ulluslararası konferans 12 Ocak Perşembe günü gerçekleştirilecek. Garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılacağı konferansa BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve gerekli görülmesi halinde diğer ilgili tarafların temsilcilerinin de katılması bekleniyor. KKTC heyetinde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ile KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Müzakereci Özdil Nami ve diğer siyasi parti temsilcileri de bulunuyor. Çok sayıda basın mensubu da konferansı takip edecek.
Heyetler 8 Ocak itibarıyla Cenevre'ye gitmeye başladılar. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis'in resmi müzakereler öncesinde, 8 Ocak akşamı bir ön toplantı yapması bekleniyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise Cenevre'ye 36 kişilik bir heyetle katılması bekleniyor.
9 Ocak Pazartesi günü başlayacak müzakerelerin sonunda harita ve yüzdeliklerin konuşulmasının ardından 12 Ocak'ta 5'li Konferansa geçilecek. Konferansın hedeflendiği şekilde sonuçlanması halinde, ayrıntılar için 2-3 aylık bir süreye, daha sonra da halkların oluşacak çözüm planını anlaması ve bilinçli oy kullanması için geçecek bir 3 aya daha ihtiyaç olacağından 2017 ortalarında referanduma gidilmesi öngörülüyor. Cenevre'deki müzakerelere BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de katılması bekleniyor.
Yunanistan oyun peşinde
Cenevre'deki konferansa garantör ülke sıfatıyla katılacak Yunanistan'ın garantörlük anlaşmasını anlamsız kılacak yeni planlar peşinde olduğu ortaya çıktı. Bu bağlamda Runan hükümetinin "Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs arasında imzalanacak dostluk(!) ve güvenlik anlaşması" üzerinde çalıştığı iddia edildi.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayımlanan Fileleftheros gazetesi "Müdahale Haklarının Olmadığı Anlaşma" başlığı altında verdiği haberine göre, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 12 Ocak'ta yapılması planlanan 5'li Konferans öncesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs arasında, ülkelerin birbirlerine müdahale etme haklarının olmadığı, dostluk(!) ve güvenlik anlaşması" önerecek.
Gazete, Yunanistan tarafından hazırlanan önerinin Rum hükümetiyle de istişare edildiğini ve onayını aldığını savunurken, önerinin önümüzdeki günlerde müzakere masasına resmen sunulacağını öne sürdü.
Habere göre, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya arasında 1950'li yıllarda imzalanan bir anlaşmayı temel alan anlaşmada "bir ülkenin diğerine saldırmaması, üç ülkenin birbirlerinin iç işlerine karışmaması ve uluslararası çevre felaketi, Orta Doğu'dan terörist saldırı girişimleri vb gibi durumlarda bir sekreterlik desteği mekanizmasıyla yardım edilmesi" öngörülüyor.
Gazete, Yunan hükümetinin Kıbrıs sorununa garantörlerin ve işgal ordularının (Türk ordusu kastediliyor) olmadığı bir çözüm bulunmasını istediğini ve hiçbir şekilde başarısızlığın sorumluluğunu üstlenmek istemediğini belirterek müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının Ege'de gerilimi arttırmasından endişe duyduğunu da öne sürdü.
Rum-Yunan ortak entrikası
Yunanistan'ın sözde dostluk anlaşması teklifinin Türkiye tarafından kabul edilmesi, 11 Şubat 1959'da Zürih'te imzalanan Garanti Anlaşması'nı anlamsız kılacak. Yuanistan'ın 'dostluk anlaşması' diye sunduğu söz konusu teklif, garantörlüğü yok etmeyi amaçladığı gibi aynı zamanda Rum Yönetiminin de Türkiye tarafından resmen tanınması anlamına geliyor.
BM ev sahipliğinde Cenevre'de gerçekleşen Kıbrıs Konferansı'nda en büyük baskı KKTC ve Türkiye'ye uygulanıyor. Uzlaşmaz taraf Rum Yönetimi ve Yunanistan olduğu halde KKTC ve Türkiye karşısında BM, İngiltere, Yunanistan ve Rum Yönetimi tek cephe olmuş durumda.
Ev sahibi BMCO
Cenevre'deki görüşmelere, Birleşmiş Milletler'in Cenevre Ofisi (BMCO) ev sahipliği yapıyor. Birleşmiş Milletler'in New York'tan sonra en büyük ikinci merkezi olan BMCO'nun direktörlüğünü ise, 2006-2008 yılları arasında BM Genel Sekreterliği'inin Kıbrıs Özel Temsilcisi olan Danimarkalı diplomat Michael Moller yapıyor.
2007'den beri BM Genel Sekreterliği görevini yürüten Güney Koreli diplomat Ban Ki Moon da, göreviyle birlikte Kıbrıs sorununu yeni yılda Portekizli Antonio Guterres'e devretti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.