‘Kimse, rızkını ikmal etmeden ölmez’
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Ruhu’l-Kudüs -bir rivayete göre Cebrail- özüme şunu üfledi: Hiçbir kimse, rızkını ikmal etmeden ölmeyecek. Hal böyle olunca, Allah’tan korkun, bir yerden talebiniz olursa, gayet güzel ve vakur bir şekilde yapın”
29.08.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Mal ne zaman insana hayır getirir konusunda İmam Gazali Hazretleri buyurdu ki:
Bazı yerlerde iyi mal için, "hayırlı tabiri kullanılır. "Ana babasına ve yakınlarına bir hayır bırakırsa" (Bakara, 180) ayetinde; mal hayır olarak tavsif edildiği gibi, birçok hadis-i şeriflerde de iyi olarak belirtilmiştir. "İyi mal, iyi kimse için ne kadar hoştur" buyurmak suretiyle Peygamber Efendimiz, malın iyiliğini anlatmak istemiştir.
Sonra, her ne zaman, hac ve sadaka övülse; malın övüldüğü manası çıkar. Çünkü onlar malsız yapılamaz. O yollara harcanan mal ise, en iyi maldır.
Bilesin ki, en iyi gayeleri ve ebedî saadetin güzelliğini bulmak için mal bir vesiledir.
Bazı defa mal biriktirilir, ibadete, takvaya yardımı olsun diye harcanır.
Bazı defa mal, sadaka olarak ahireti kazanma yolunda verilir.
Sayılanlar, malın iyi tarafıdır. Kim dünya rahatı için mal toplar ya da şehvet veya isyan yolunda harcarsa, o, onun için fenadır.
Şu misal dünya malı içindir, bil: O bir yılana benzer ki, onda hem zehir, hem de tiryak bulunur. Faydalı olan tarafları onun tiryakı, zarar ve gaileleri de zehirleridir. Kim yılanın halini bilirse, mümkün olduğu kadar, zehirli yanını bırakır, tiryakından faydalanır. Dolayısıyla hakkında iyi olur.
Haline razı olan bir fakirin hali iyidir. Fakire gereken en önemli iş, insanların elinde olana göz dikmemek, tok görünmektir. Böyle bir hali bulmak için gerekli kanaat sahibi olup, zarurî miktar yemek, içmek ve giymektir. Az bir şeyle yetinmeli ve alt dereceli yemekler yemeli. İhtiyacını günlük veya aylık temin etmeye bakmalı. Haddi aşmak ve bol bol harcamak yolunu tutup nefsi bu yolda zorlamak doğru olmaz. Sonra hırs ve tamah başlar. Sağdan, soldan talep ve zenginlere el açmak, önlerinde eğilmek durumuna düşer ki, bu hiç yakışık almaz.
Peygamber Efendimizin şu hadis-i şerifi konumuzu ne kadar güzel aydınlatır: "Ruhu'l-Kudüs - bir rivayete göre Cebrail- özüme şunu üfledi: Hiçbir kimse, rızkını ikmal etmeden ölmeyecek. Hal böyle olunca, Allah'tan korkun, bir yerden talebiniz olursa, gayet güzel ve vakur bir şekilde yapın."
Peygamber Efendimizin buyurduğu şu hadis-i şerif ne kadar güzeldir: "Açlık sıkıntısına düşersen, sana bir parça ekmek ve bir tas su kâfi gelir. Dünya nedir ki, ölüm dünyanın başına."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Bazı yerlerde iyi mal için, "hayırlı tabiri kullanılır. "Ana babasına ve yakınlarına bir hayır bırakırsa" (Bakara, 180) ayetinde; mal hayır olarak tavsif edildiği gibi, birçok hadis-i şeriflerde de iyi olarak belirtilmiştir. "İyi mal, iyi kimse için ne kadar hoştur" buyurmak suretiyle Peygamber Efendimiz, malın iyiliğini anlatmak istemiştir.
Sonra, her ne zaman, hac ve sadaka övülse; malın övüldüğü manası çıkar. Çünkü onlar malsız yapılamaz. O yollara harcanan mal ise, en iyi maldır.
Bilesin ki, en iyi gayeleri ve ebedî saadetin güzelliğini bulmak için mal bir vesiledir.
Bazı defa mal biriktirilir, ibadete, takvaya yardımı olsun diye harcanır.
Bazı defa mal, sadaka olarak ahireti kazanma yolunda verilir.
Sayılanlar, malın iyi tarafıdır. Kim dünya rahatı için mal toplar ya da şehvet veya isyan yolunda harcarsa, o, onun için fenadır.
Şu misal dünya malı içindir, bil: O bir yılana benzer ki, onda hem zehir, hem de tiryak bulunur. Faydalı olan tarafları onun tiryakı, zarar ve gaileleri de zehirleridir. Kim yılanın halini bilirse, mümkün olduğu kadar, zehirli yanını bırakır, tiryakından faydalanır. Dolayısıyla hakkında iyi olur.
Haline razı olan bir fakirin hali iyidir. Fakire gereken en önemli iş, insanların elinde olana göz dikmemek, tok görünmektir. Böyle bir hali bulmak için gerekli kanaat sahibi olup, zarurî miktar yemek, içmek ve giymektir. Az bir şeyle yetinmeli ve alt dereceli yemekler yemeli. İhtiyacını günlük veya aylık temin etmeye bakmalı. Haddi aşmak ve bol bol harcamak yolunu tutup nefsi bu yolda zorlamak doğru olmaz. Sonra hırs ve tamah başlar. Sağdan, soldan talep ve zenginlere el açmak, önlerinde eğilmek durumuna düşer ki, bu hiç yakışık almaz.
Peygamber Efendimizin şu hadis-i şerifi konumuzu ne kadar güzel aydınlatır: "Ruhu'l-Kudüs - bir rivayete göre Cebrail- özüme şunu üfledi: Hiçbir kimse, rızkını ikmal etmeden ölmeyecek. Hal böyle olunca, Allah'tan korkun, bir yerden talebiniz olursa, gayet güzel ve vakur bir şekilde yapın."
Peygamber Efendimizin buyurduğu şu hadis-i şerif ne kadar güzeldir: "Açlık sıkıntısına düşersen, sana bir parça ekmek ve bir tas su kâfi gelir. Dünya nedir ki, ölüm dünyanın başına."
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.