Dinlerarası diyalogun kaynak ve maksatlarını anlatmak maksadıyla öncelikle "Dinlerarası Diyalog Vatikan projesidir" adlı bir makale yazmıştık. Yapılan olumlu olumsuz eleştirilere ve bazı sorulara yanıt vermek maksadıyla da "Dinlerarası Diyaloga Müslüman'ın bakışı" adlı makale ile konumuza devam etmiş, "Dinlerarası Diyalogun yol açtığı tahribat" Makalemizle de tahribat hakkında bilgiler aktarmıştık. Bu makalemizde de diyalog ama kiminle nasıl bir diyalog yapılmalı onu yazmaya çalışacağız. Dinlerarası Diyalog adına atılan her adım, maalesef Türk Milletinin kültürünü, medeniyetini, kimliğini, dinini, inancını yok etmeye yöneliktir. Milli ve manevi kaynakları tahrip edilen bir milletin ayakta kalması ise zor, belki de imkansızdır.Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinin temelinde yatan gerçek amacın haçlı misyonerliği olduğunu Vatikan hiçbir zaman gizlemedi. Ancak bizim içimizdeki aymazlar, çeşitli takiyelerle bu sinsi hesabı milletimizin gözünden kaçırmıştır. Ve böylece milletimiz bu zararlı faaliyetlere gerekli tepkiyi koyamamış, aksine bilerek ya da bilmeyerek destek vermiştir. Dinlerarası Diyalog saçmalığı ile milletimizin gündemini meşgul edenler, milletimizin önündeki asıl hedefleri gözlerden kaçırmıştır. Dış kaynaklı etki ajanları ve toplum mühendisleri, devletin ve milletin yararı doğrultusunda geliştirilen milli model ve projeleri gündemden uzaklaştırmak için hâlâ inanılmaz senaryolar üretmektedirler.Aynı global güçler, milli birlik ve beraberliğimizi parçalamak için ellerinden gelen bütün gayretleri sergilemekten de geri durmayarak, bizi birbirimize düşürmeye çalışmaktadırlar. Aynı toprakları paylaşan ve asırlardır beraber yaşayan aziz milletimiz oyuna gelmemeli, doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine yediden yetmişe her vatan evladı birbirini sevmeli ve kardeş olmalıdır.Asıl diyalog, aynı inanç ve kültür değerlerini paylaştığımız fert ve toplumlarla yapılmalıdır. Daha kendi öz kültürü hakkında bilgi sahibi olmayan; aynı dinin, aynı milletin fertleri bile birbirini anlamaktan uzak bir hâldeyken; millet fertlerini, ecnebi dinlerle ve kültürlerle diyaloga sürüklemek, Türk-İslam varlığını uçuruma yuvarlamak demektir. Kavram kargaşası içerisinde ve çeşitli aldatmacalarla gözden kaçırılan Dinlerarası Diyalogun maskesi, elbet bir gün düşecektir. Belki yarın, belki yarından da yakın..! Ve Türk milleti, Dinlerarası Diyalog senaryosunun içyüzünü anladığı gün; sebep olanlardan tarih önünde mutlaka hesap soracaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025