Başbakan Bülent Ecevit, Kıbrıs konusunda "Ver Kurtul" anlayışını dile getiren TÜSİAD'a veryansın ederek, "eğer Kıbrıslı Türklerin ekonomik gereksinimlerine TÜSİAD gibi kuruluşlar gereken ilgiyi gösterselerdi bugün Kıbrıs'ta çok farklı bir durum olurdu" diye konuştu
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grup toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusunda son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kıbrıs'ın, sadece KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın sorunu olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Ecevit, "Kıbrıs aynı zamanda Kıbrıs Türkleri'nin sorunudur, o kadar da değil, aynı zamanda Türkiye'nin de sorunudur" dedi. Ecevit, Denktaş'ın bütün yaşamını Kıbrıs Türkleri'nin esenliğine, özgürlüğüne adadığını ve çok önemli, tarihsel bir yeri olduğunu da kaydetti.
TÜSİAD'a cevap
Ecevit, bu gelişmeler sürerken "Ver, kurtul" gibi tatsız yorumların bazı aydınlar tarafından ileri sürüldüğünü, bu kadar ileri olmamakla birlikte TÜSİAD'ın son günlerdeki değerlendirmelerinin de son derece üzücü olduğunu söyledi. Demokratik bir ülkede herhangi bir kuruluşun görüşlerini açıklamasının doğal olduğunu kaydeden Ecevit, şu değerlendirmelerde bulundu: "TÜSİAD'ın Kıbrıs'la ilgili olarak iddialı görüşler açıklayabilmesi için evvela Kıbrıs Türkleri'ne biraz ilgi göstermesi lazım. Kıbrıs Türkleri ağır ambargolar altında. TÜSİAD da Kıbrıslı Türkler'e fiilen ekonomik ambargo uygulamıştır. Eğer Kıbrıslı Türklerin ekonomik gereksinimlerine TÜSİAD gibi kuruluşlar gereken ilgiyi gösterselerdi bugün Kıbrıs'ta çok farklı bir durum olurdu."
Soykırım tehlikesi
Türklerin yıllarca her türlü haktan yoksun olarak yaşama mecburiyetinde bırakıldığını ve BM Barış Gücü'nün de bu zalimce davranışlara seyirci kaldığını ifade eden Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi yeniden aynı planı uygulama olanağını Rumlara sağlamaya işlerlik kazandırılmak isteniyor. Bu arada Ada Rumları Kuzey'deki eskievlerine dönme hazırlığı içindeler. Bu, açıkça ifade edilmiştir. Bununiçin yüzlerce dava açılmıştır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne. Yani niyetleri bellidir, eğer Rumların istekleri, AB'nin de o doğrultudaki istekleri gerçekleşecek olursa daha ilk günden itibaren Kıbrıs'ta yenifacialara yeniden yol açılmış olacaktır ve yarım kalmış olan soykırım büyük olasılıkla işlerlik kazanacaktır." Bazı yazarların ve politikacıların "Çağımızda artık soykırım olmaz" görüşünü dile getirdiklerini kaydeden Ecevit, daha kısa süre önce Bosna'da Boşnaklara karşı soykırım uygulandığına dikkati çekti. Başbakan Ecevit, Kıbrıslı Rumlar'ın, Miloşeviç yönetimini açıkça desteklerini de ifade ederek, bu tehlikenin gözler önünde olduğunu ve gözardı edilemeyeceğini söyledi.
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, partisinin grup toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs konusunda son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Kıbrıs'ın, sadece KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın sorunu olmadığını belirterek konuşmasına başlayan Ecevit, "Kıbrıs aynı zamanda Kıbrıs Türkleri'nin sorunudur, o kadar da değil, aynı zamanda Türkiye'nin de sorunudur" dedi. Ecevit, Denktaş'ın bütün yaşamını Kıbrıs Türkleri'nin esenliğine, özgürlüğüne adadığını ve çok önemli, tarihsel bir yeri olduğunu da kaydetti.
TÜSİAD'a cevap
Ecevit, bu gelişmeler sürerken "Ver, kurtul" gibi tatsız yorumların bazı aydınlar tarafından ileri sürüldüğünü, bu kadar ileri olmamakla birlikte TÜSİAD'ın son günlerdeki değerlendirmelerinin de son derece üzücü olduğunu söyledi. Demokratik bir ülkede herhangi bir kuruluşun görüşlerini açıklamasının doğal olduğunu kaydeden Ecevit, şu değerlendirmelerde bulundu: "TÜSİAD'ın Kıbrıs'la ilgili olarak iddialı görüşler açıklayabilmesi için evvela Kıbrıs Türkleri'ne biraz ilgi göstermesi lazım. Kıbrıs Türkleri ağır ambargolar altında. TÜSİAD da Kıbrıslı Türkler'e fiilen ekonomik ambargo uygulamıştır. Eğer Kıbrıslı Türklerin ekonomik gereksinimlerine TÜSİAD gibi kuruluşlar gereken ilgiyi gösterselerdi bugün Kıbrıs'ta çok farklı bir durum olurdu."
Soykırım tehlikesi
Türklerin yıllarca her türlü haktan yoksun olarak yaşama mecburiyetinde bırakıldığını ve BM Barış Gücü'nün de bu zalimce davranışlara seyirci kaldığını ifade eden Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi yeniden aynı planı uygulama olanağını Rumlara sağlamaya işlerlik kazandırılmak isteniyor. Bu arada Ada Rumları Kuzey'deki eskievlerine dönme hazırlığı içindeler. Bu, açıkça ifade edilmiştir. Bununiçin yüzlerce dava açılmıştır, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne. Yani niyetleri bellidir, eğer Rumların istekleri, AB'nin de o doğrultudaki istekleri gerçekleşecek olursa daha ilk günden itibaren Kıbrıs'ta yenifacialara yeniden yol açılmış olacaktır ve yarım kalmış olan soykırım büyük olasılıkla işlerlik kazanacaktır." Bazı yazarların ve politikacıların "Çağımızda artık soykırım olmaz" görüşünü dile getirdiklerini kaydeden Ecevit, daha kısa süre önce Bosna'da Boşnaklara karşı soykırım uygulandığına dikkati çekti. Başbakan Ecevit, Kıbrıslı Rumlar'ın, Miloşeviç yönetimini açıkça desteklerini de ifade ederek, bu tehlikenin gözler önünde olduğunu ve gözardı edilemeyeceğini söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.