İmam Hasan'a ‘mertlik nedir’ diye soruldu
En keskin göz, hayrı gören; en güzel işiten kulak, nasihatleri dinleyip ondan yararlanan ve en sağlam kalp de şüphelerden arınandır
17.02.2025 15:23:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Mertlik nedir?" diye sorduklarında şöyle buyurdu: Kişinin dinine düşkün olması, kendi malını ıslah etmesi (humus ve zekâtını vermesi) ve hakları eda etmeye koyulmasıdır.
En keskin göz, hayrı gören; en güzel işiten kulak, nasihatleri dinleyip ondan yararlanan ve en sağlam kalp de şüphelerden arınandır.
Birisi İmam Hasan'dan kendisine nasihatte bulunmasını istedi. İmam şöyle buyurdu:
"(Şu şartla sana nasihat ederim ki) sakın beni övmeyesin; çünkü ben, kendimi daha iyi tanıyorum.
Beni yalanlamayasın; zira yalanlanan bir kimsenin görüşü (görüşünü söylemesi) değer taşımaz ve yanımda bir kimsenin gıybetini etmeyesin."
Bunun üzerine; İmam'dan nasihat isteyen adam: "Bana müsaade ederseniz, huzurunuzdan ayrılayım." dedi. İmam da: "İstersen gidebilirsin." buyurdu.
İbadet etmek isteyen, onun için temizlenmelidir. Müstehap ameller, farzları engellerse onları bırakınız. Yakin, kurtuluşun sığınağıdır. Yolculuğun uzaklığını hatırlayan ona hazırlanır.

Akıllı adam, kendisine nasihat etmesini isteyen kimseye hile yapmaz. Öğüdün size ulaşmasını engelleyen, gurur perdesidir. (Gurur ve bencillik kalkmadıkça öğüt etkili olmaz.)
İlim, öğrenenin mazeretini ortadan kaldırır. (Zira insan cahil olduğu müddetçe mazeret gösterebilir; elbette her cahil değil.)
Vakti biten her şahıs, mühlet talep eder; fırsatı olan her kişi, (bunun değerini bilmeyerek) işlerini sonraya ertelemekle kendini oyalar.
Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun. (Kurtuluş ve saadet) talep edin ve ihtiyarlık çağı ulaşmadan ciddiyet gösterin.
Azap parçaları inmeden ve lezzetleri yok edici ölüm ulaşmadan önce amel yapmaya koşun. Zira dünya, nimetlerinin devamı bulun-mayan, musibetlerinden emin olunmayan, kötülüklerinden kaçınılamayan aldatıcı bir engel ve eğik (güvensiz) bir dayanaktır.
Ey Allah'ın kulları! İbretlerden öğüt alın ve geçmişlerin geriye bıraktıkları eserleri ibret kaynağı edinin. Bunca nimetlerin şükrü için günahlardan uzak durun ve nasihatlerden yararlanın. Allah'ın yardımcı ve sığınak, Kur'ân'ın da delil ve davacı, cennetin sevap, cehennemin de ceza ve işkence olması insana (öğüt olarak) yeter.
Biriniz, bir Müslüman kardeşiyle karşılaştığında onun alnının nurlu yerinden (secdegâhından) öpsün.
İmam Hasan aleyhi's-selâm Ramazan bayramı günü gülüp oynayan bir grupla karşılaştığında başları üzerinde durup şöyle buyurdu:
"Yüce Allah, Ramazan ayını mahlûkatı için yarış meydanı kılmıştır. Onlar da itaat vasıtasıyla O'nun rızasına doğru yarışırlar. Bir grup ileri geçer, mutluluğa kavuşur; diğer bir grup da geride kalıp mahrumiyete düşer. İyi iş sahiplerinin sevaba eriştiği, batıla yönelenlerin de ziyana uğradığı bir günde gülüp oynayanların durumu gerçekten de hayret vericidir.
Allah'a andolsun ki eğer (gözlerin önündeki) perde kalksaydı, iyi iş yapanları kendi iyilikleriyle meşgul olduğunu, kötü iş yapanları da kendi kötü amellerine duçar bulunduğunu görürdünüz."
Sonra İmam aleyhi's-selâm (onlardan ayrılıp) yoluna devam etti.
En keskin göz, hayrı gören; en güzel işiten kulak, nasihatleri dinleyip ondan yararlanan ve en sağlam kalp de şüphelerden arınandır.
Birisi İmam Hasan'dan kendisine nasihatte bulunmasını istedi. İmam şöyle buyurdu:
"(Şu şartla sana nasihat ederim ki) sakın beni övmeyesin; çünkü ben, kendimi daha iyi tanıyorum.
Beni yalanlamayasın; zira yalanlanan bir kimsenin görüşü (görüşünü söylemesi) değer taşımaz ve yanımda bir kimsenin gıybetini etmeyesin."
Bunun üzerine; İmam'dan nasihat isteyen adam: "Bana müsaade ederseniz, huzurunuzdan ayrılayım." dedi. İmam da: "İstersen gidebilirsin." buyurdu.
İbadet etmek isteyen, onun için temizlenmelidir. Müstehap ameller, farzları engellerse onları bırakınız. Yakin, kurtuluşun sığınağıdır. Yolculuğun uzaklığını hatırlayan ona hazırlanır.

Akıllı adam, kendisine nasihat etmesini isteyen kimseye hile yapmaz. Öğüdün size ulaşmasını engelleyen, gurur perdesidir. (Gurur ve bencillik kalkmadıkça öğüt etkili olmaz.)
İlim, öğrenenin mazeretini ortadan kaldırır. (Zira insan cahil olduğu müddetçe mazeret gösterebilir; elbette her cahil değil.)
Vakti biten her şahıs, mühlet talep eder; fırsatı olan her kişi, (bunun değerini bilmeyerek) işlerini sonraya ertelemekle kendini oyalar.
Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun. (Kurtuluş ve saadet) talep edin ve ihtiyarlık çağı ulaşmadan ciddiyet gösterin.
Azap parçaları inmeden ve lezzetleri yok edici ölüm ulaşmadan önce amel yapmaya koşun. Zira dünya, nimetlerinin devamı bulun-mayan, musibetlerinden emin olunmayan, kötülüklerinden kaçınılamayan aldatıcı bir engel ve eğik (güvensiz) bir dayanaktır.
Ey Allah'ın kulları! İbretlerden öğüt alın ve geçmişlerin geriye bıraktıkları eserleri ibret kaynağı edinin. Bunca nimetlerin şükrü için günahlardan uzak durun ve nasihatlerden yararlanın. Allah'ın yardımcı ve sığınak, Kur'ân'ın da delil ve davacı, cennetin sevap, cehennemin de ceza ve işkence olması insana (öğüt olarak) yeter.
Biriniz, bir Müslüman kardeşiyle karşılaştığında onun alnının nurlu yerinden (secdegâhından) öpsün.
İmam Hasan aleyhi's-selâm Ramazan bayramı günü gülüp oynayan bir grupla karşılaştığında başları üzerinde durup şöyle buyurdu:
"Yüce Allah, Ramazan ayını mahlûkatı için yarış meydanı kılmıştır. Onlar da itaat vasıtasıyla O'nun rızasına doğru yarışırlar. Bir grup ileri geçer, mutluluğa kavuşur; diğer bir grup da geride kalıp mahrumiyete düşer. İyi iş sahiplerinin sevaba eriştiği, batıla yönelenlerin de ziyana uğradığı bir günde gülüp oynayanların durumu gerçekten de hayret vericidir.
Allah'a andolsun ki eğer (gözlerin önündeki) perde kalksaydı, iyi iş yapanları kendi iyilikleriyle meşgul olduğunu, kötü iş yapanları da kendi kötü amellerine duçar bulunduğunu görürdünüz."
Sonra İmam aleyhi's-selâm (onlardan ayrılıp) yoluna devam etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.