logo
27 ARALIK 2024

Kerbela'dan bugüne YezİTlik

19.10.2015 00:00:00
Muaviye'nin ölümüyle, oğlu YezİT onun yerine saltanat tahtına oturduysa da tahtın sallantıda olduğunu hissediyordu. Zira kendisine Muaviye tarafından alınan bîatlerin yapay, samimiyetten uzak, korku ya da menfaate dayalı olduğunu, içtenlikli toplumsal mutabakattan yoksun, daha da önemlisi ümmet nezdinde meşruiyetten yoksun bir saltanat olduğunu görüyordu.Bu sorunu çözmek için, ümmetin kayda değer ölçüdeki kesiminin teveccühünü kazanmış birinci ve ikinci halifenin ailelerinin mutabakatını alması önemliydi. Bunun için de Abdurrahman b. Ebi Bekr ve Abdullah b. Ömer'in biatini alması gerekirdi. Bundan çok daha önemlisi, Hz. Peygamber'in (s.a.a) kabilesi olan Haşimilerin mutabakatını kazanmaktı. Bunun için de İmam Hüseyin'in biati gerekiyordu.Bütün bunları Muaviye ölmeden YezİT'e anlatmış, Abdullah b. Zübeyr'e biat etmediği takdirde acımasız davranmasını tembihlemişti. Hüseyin biat ederse, YezİT saltanatının meşruiyetini artık kimse tartışamaz, kimse YezİT'e karşı çıkma cesareti gösteremezdi. Çünkü YezİT'in bütün mezalimi İslam'a fatura edilecek, İslam'a karşı çıkan da kâfir, dolayısıyla katli caiz hatta vacip sayılacaktı.Evet, İmam Hüseyin'in YezİT'e biati, onun bütün icraatını Hz. Peygamber adına, Kur'an adına ve İslam adına onaylama anlamına geliyordu.Onun için YezİT, Hüseyin'in biatini, saltanatının tespiti için vazgeçilmez görüyordu. Bu yüzden hemen Medine valisi Velid'e bir mektup göndererek, Hüseyin'den kendisi için biat almasını, biat etmemesi durumunda başını kesip kendisine göndermesini yazdı.Velid, İmam Hüseyin'i valiliğe çağırıp, YezİT'in mektubunu aynen O'na okuyarak, YezİT'e biat etmekle ölüm arasında bir tercih yapma durumunda olduğunu bildirdi. Bunun üzerine İmam Hüseyin Velid'e dönerek şöyle buyurdu: "Biz nübüvvet hanedanı, risalet madeni, meleklerin uğrağı ve rahmetin sebebiyiz. YezİT ise fasık, günahkâr, içki içen, haksız yere insanları öldüren ve açıkça günah işlemekten çekinmeyen birisidir. Benim gibi biri asla onun gibi birine biat etmez."Hüseyin nübüvvet hanedanından YezİT melanet, Hüseyin risalet madeninden YezİT'se kurnazlık ve şeytanet, Hüseyin meleklerin uğrağından YezİT şeytanların, Hüseyin iyi ve iyiliği temsil ediyor YezİT'se kötüyü ve kötülüğü; Hüseyn'in YezİT'e biati yani iyinin kötüye teslimiyeti, iyiliği kötülüğün emrine teslim edip boğdurmak anlamına gelecekti. Bunun sonucu ise İslam, Müslümanlar ve insanlık için felaket olacaktı. Hüseyin, YezİT'e uzatacağı biat elini aslında adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün tek kelime ile Öz Muhammedi İslam'ın şahdamarına uzatmış olacaktı.Hüseyin, böyle bir vebal ve zillet altında, Allah, Peygamber, babası Ali ve anası Fatıma'nın huzuruna yüz akıyla çıkamazdı. Zulüm altında inim inim inleyen mazlum müminlerin yüzüne bakamazdı. Çünkü hiçbir mümin bunu Hüseyin'den beklemez ve ona böyle bir zilleti yakıştırmazdı. Evet, Hüseyin, YezİT'e biat ederek, onun zulüm düzenine onay verip destek olamazdı. Hüseyin, ya İslam'ı, adalet ve hürriyeti kendi hayatına feda edecek, ya da hayatını bu yüce değerlere feda edecekti. Üçüncü bir seçenek verilmiyordu. Evinde hapis veya dedesinin ülkesinden sürgün edilme seçeneği bile O'na verilmiyordu.Hz. Hüseyin YezİT'in despot ve zalim sistemine onay ve destek vererek onursuzca ve zilletle yaşamaktansa; hayatı pahasına direnip şehadeti, yani izzetli ve onurlu ölümü seçti. Doğru seçim yaptı. O'na yakışan da buydu.Evet, mazlum Hüseyin kendisine yakışanı yaptı da, ya zalim YezİT'e ne demeli? Peygamber'in bûsegâhı (öptüğü yer) olan bir boğaza hançer vurmaya nasıl kıyabildi!? Ama YezİT ki yirmi bir yıl Peygamber'e karşı savaşan Ebu Sufyan'ın, YezİT ki Peygamber'in amcası Hamza Seyyid'üş-Şüheda'nın ciğerini yiyen Hind'in torunudur. İmam Ali'ye sövmeyi ibadet haline getiren, İmam Hasan'ı zehirleterek öldüren Muaviye'nin oğludur. YezİT'ten de ancak bu beklenirdi.YezİT, üç senelik zalimce iktidarında üç korkunç cinayet işlemiştir: Birincisi Medine'yi istila edip Peygamber'in mescid ve mezarını ashabının kanıyla boyamış ve onların namusları da dahil her şeylerini askerlerine mubah kılmıştır. Tarihe Harre faciası olarak geçen bu hadisede on bini aşkın sahabi ve tabiin kılıçtan geçirilmiş, binlerce kız ve kadının ırzı kirletilmiştir.İkincisi Mekke ve Kâbe'yi mancınıklarla yakıp yıkmak olmuştur ve daha ordusu Mescid-i Haram'da Müslüman kanı akıtmakla meşgulken YezİT'in yatağında kömürleşerek öldüğü haberi gelmiştir.Üçüncü olarak da İmam Hüseyin (as) olmak üzere Peygamber (sas) hanedanının erkeklerini sadık yarenleri ile birlikte günlerce muhasara altında aç susuz bırakıp sonra da ok, mızrak ve kılıçla katletmiş, Peygamber kız ve gelinlerini kesik başlar ile birlikte şehir şehir gezdirip halka teşhir etmiştir. İmam Hüseyin'in mübarek kanı, sadece YezİT gibi din ile alakası olmayan bir kişinin iktidarına kıyamın yanında,  Sakife ile başlayan sapmayı da durdurmanın tek yolu olmuştur.  Hz. Hüseyin Efendimiz Kerbela'da ölümsüzlüğe kanat çırparken, İslam'ın, Müslümanlığın, izzetin, şerefin, onurun ne olduğunu da tüm insanlığa şehadeti ile ilan etmiş oluyordu.Ve bugün Müslümanım diyenin yapması gereken Hüseyni bir duruş ve Hüseyni bir imandır. Herkes hangi safta olduğuna bakmalı, duruşunu sergilemeli ve imanını gözden geçirmelidir. Safı Ehl-i Beyt safımı yoksa YezİT safı mı?..İmam Hüseyin (a.s.) safında olmayanın, YezİT'e karşı olduğunu iddia etmesi elbette YezİTliktir?
 
Adem Birinci / diğer yazıları
Beştepe'de sürpriz buluşma
Erdoğan, Bartholomeos'u kabul etti
Hükümet, katılım bankalarının üstünü çizdi!
Piyasaya 11 banka yön verecek
Moskova yanaşmıyor
Azerbaycan, Rusya'dan itiraf bekliyor
Rus füzesi iddiası
Azerbaycan basını yazdı
4 çocuktan 3'ü karamsar
Türkiye'de çocuklar bile ekonomiden dertli
Merkez Bankası faiz kararını verdi
İki yıl sonra bir ilk
Teğmenlerle ilgili karar 16 Ocak'ta verilecek
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Protesto eylemlerinde ölenler var
Suriye karıştı
Sıla bebeğin mahkemesi başladı
5 sanığın yargılaması kapalı yapılıyor
İkinci duruşma başladı
Narin Güran cinayeti davası
Pürüzün destekçisi ise belli
Suriye'de en büyük pürüz PKK/YPG
Can kardeş, ne işin olur senin Embraer ile?
Azerbaycan için yas günü
Sonuç sürpriz değil
En iyi maaşı onlar alıyor
İşte en temel sorun
'Ekonomide travmaları atlatamadık'
Beştepe'de sürpriz buluşma
Erdoğan, Bartholomeos'u kabul etti
Hükümet, katılım bankalarının üstünü çizdi!
Piyasaya 11 banka yön verecek
Moskova yanaşmıyor
Azerbaycan, Rusya'dan itiraf bekliyor
Rus füzesi iddiası
Azerbaycan basını yazdı
4 çocuktan 3'ü karamsar
Türkiye'de çocuklar bile ekonomiden dertli
Merkez Bankası faiz kararını verdi
İki yıl sonra bir ilk
Teğmenlerle ilgili karar 16 Ocak'ta verilecek
Milli Savunma Bakanlığı'ndan açıklama
Protesto eylemlerinde ölenler var
Suriye karıştı
Sıla bebeğin mahkemesi başladı
5 sanığın yargılaması kapalı yapılıyor
İkinci duruşma başladı
Narin Güran cinayeti davası
Pürüzün destekçisi ise belli
Suriye'de en büyük pürüz PKK/YPG
Can kardeş, ne işin olur senin Embraer ile?
Azerbaycan için yas günü
Sonuç sürpriz değil
En iyi maaşı onlar alıyor
İşte en temel sorun
'Ekonomide travmaları atlatamadık'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.