Hz. Hüseyin, her yönüyle örnek bir insandı, örnek bir Müslüman'dı. Hz. Hüseyin kendine biçilen ömür sermayesini Allah'ın istediği şekilde yaşamış, Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olmuştur. "Hüseyin Bendendir ve Ben Hüseyin'denim", "Hasan ve Hüseyin Cennet Gençlerinin efendileridir" sözleri onun ve mübarek kardeşi Hz. Hasan efendimiz için söylenmiştir.Hz. Hüseyin efendimizi Küfeye çağıranların davalarına sadık kalamayacağını ve dolayısıyla başına bir felaket gelebileceğini sezen dost ve akrabalarına, Küfeye gitmesine engel olmak isteyenlerin hepsine söylediği tek söz; "Küfeliler, bana yazdılar. Hak ve gerçek yolun alâmet ve belirtilerini diriltmek, bid'at ve dalâletleri yok etmek üzere yanlarına gelmemi istediler" Aslında Hz. Hüseyin Küfelilerin onu öldürmeye yelteneceklerini biliyordu. O gelecek nesillere bir duruş sergilemek, hak olan davanın mutlak şekilde fedakârlıklara göğüs germekle savunulacağını ispat etmek istiyordu. Evet, onun duruşu sonraki nesillere örnek olmuştur. Asırlar sonra bile onun duruşundan bahisle "hüseyni duruş" tabirini kullanıyoruz. Dünya durdukça Hüseyni duruş sahipleri de olacak, kendini dünya menfaatine satan alçaklar da(!) Bize düşen şehit kanlarıyla sulanan kutsal vatan topraklarını ve yüce dinimizin izzet ve şerefini "hüseyni bir duruşla" korumak ve kollamak olmalıdır. Kerbela'dan Millet olarak bizim çıkarmamız gereken derslerden biri bu olmalıdır. Kerbela dan gereken dersler çıkarılmadığı için şimdi her yer bir Kerbelâ olmuş nice Hüseyin canlılar ziyan olmaktadır. Her devirde "yezit"ler olduğu gibi "Hüseyin"ler de vardır. Asıl babayiğitlik ise Hz. Hüseyin'e varis olmaktır; işte o zaman Hz. Hüseyin 'bir semboldür, bir örnektir'; örnek alınacak onun davranışıdır, duruşudur. Hz. Adem'den bu yana ve kıyamete kadar iyi ile kötünün, hak ile batılın temsilcileri, yar ve yarenleri mutlaka olacaktır. Önemli olan; yaşadığımız zaman ve şartlarda duracağımız saftır, sergileyeceğimiz duruştur. Kıyamete kadar "yezitlerin" de "Hüseyinlerin" de varisleri bitmeyecektir. Her fert sergileyeceği davranışla mutlaka bir safta yer almıştır; kendisi safını bilse de bilmese de (!) safından hesaba çekilecektir.Ateş ateştir; ister bilerek, ister bilmeyerek olsun, içerisine düşeni yakar? Kişinin safını belirlemesi de bundan dolayı çok önemlidir; Hz. Hüseyin'i katledenler ve o safta yer alanlar, hesap gününde 'ben bilmeden yaptım' deme şansına asla sahip değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025